Sokrates peygamber miydi?
Sıklıkla merak edilen ve sorulan bir sorudur. Özellikle dindarlık ile tüm iyi şeylerin pozitif eşleştirmeyle düşünülen bir toplumda bu soru sorulur...

- Blog Yazısı
Sokrates’in tıpkı felsefenin kendisi ve felsefi eylemin doğasında olduğu gibi anlaşılması zor bir figür olduğunu söyleyebiliriz. Bir de Sokrates’in inançlarını yazmadığı veya doğrudan belirtmediği için zorunlu olarak böyle olduğu iddia edilebilir. Sokrates ve kurguyu asla geride bırakmayacağımız da ortada iken mükemmel bi anlayışa belki de hiç sahip olamayacağız. Sokrates’in cehalet itirafını ve dolaylı yoldan (Platon) onu öğrendiğimiz için karşı konulmaz bir ironi ile baş başayız demektir. Onun metnini yorumlayan sonraki filozoflar, yaşam tarzının son derece ironik karakterine her zaman direndiler ve onun hakkındaki yorumlarında büyük ölçüde ayrıldılar. Onu anlamak için Platon, Hegel, Kierkegaard ve özellikle Nietzsche’nin tavırlarına odaklanılmalı.
Sokrates’in hayatı hakkında mevcut olan bilgiler paradoksaldır. Çirkinliğiyle ünlüydü, ama aynı zamanda kötü şöhretli bir “genç ayartıcı” idi. Kofman’a göre cinselliği belirsiz, çünkü cazibesi basmakalıp kadınsı. Ölümü de çeşitli yorumlara tabidir. Bazı yorumcular onu kurtarıcı, proto-Mesih figürü, Yunanlıdan çok Yahudi, diğerleri ise onu arketipik bir Stoacı kahraman olarak görüyor.
Sokrates öncesinde Yunan mitik düşüncesi ile Yahudiliğin gizli bir simetrisi mevcuttu… Hem Yunanlıların mit üzerine düşünceleri, hem de Yahudilerin puta tapma yasağı mesafe koyma araçları geliştirdiler. Sonrasında Yunanlılar ve Yahudiler, kendi tarzlarında, gerçekliğin içinde kaybolmadan, ona eleştirel bir gözle bakmalarını sağlayacak araçlar geliştirmeye çalıştılar. “Kendine bir put ya da herhangi bir şeyin suretini yapmayacaksın” düşüncesi temel çıkış noktası olabilir. Eski Yunanlılar tanrılarını hem tasvir (put) eder hem de isimlerini telaffuz ederlerdi; kelimelerin ve imgelerin doğası üzerine akıl yürütürlerdi. Dolayısıyla Sokrates’in dönemindeki hakim mitolojik diskur ideolojikleşmiştir. Dolayısıyla bu yapıya savaşı vardır.
Komple sistemi ata benzetmiş ve atın karşısına cüssece çok düşük sineğini yerleştirmiştir. Sokrates’in yaklaşımı kabul etmek gerekir ki biraz “sarkastik-müstehzi” tavır içermektedir. İçindeki huzursuzluk, olanca tehlikeye ve popülaritesinin parlamasına izin verdi. Kıyıcı, iğneleyici davranarak çağından (felsefe ve demokrasi) öç alışının kendine dönük yakıcı, hırçın çaresizliğinde aslında kendini cezalandırdı. Sokratik ironiden sonra ‘kinik, müstehzi bir küstahlık’ çıkacaktır sahneye. Onun açtığı yolda ona toz kondurmak pek akıllıca değildir. Tinsel bir insan kültü yaratmış denilebilir. Çünkü ona atfedilen ölüm, ondan büyüktür.
Kökten farklı yorumlara rağmen, Platon, Hegel, Kierkegaard ve Nietzsche, Sokrates’i felsefe tarihinde muazzam öneme sahip baskın bir figür olarak buldular. Kierkegaard ve Nietzsche, ironi fikrini Sokratik yaşam tarzı için gerekli olarak korumaya çalışırlar. Buna karşılık Hegel, Sokrates’in Mutlak Tin’in tarihsel gelişiminde belirli bir yere atanmasında ısrar eder. Kierkegaard, sokratik ironiyi entelektüel bir konum olarak değerlendirirken, Nietzsche, Sokrates’in ironisini bir yatkınlık olarak kabul etti ve ona direndi. Her yaklaşımın Sokrates’e düştüğü şerhleri de ele alırsak felsefe tarihinin ve sokratik yaklaşımın anlaşılması için felsefeye bir insan (özne) sorunu olarak bakmalıyız. Felsefe tarihi ve psikanalitik teorilerin önemi burada belirecektir.
Okuduğunuz bu yazıyı var eden soruya döner isek: İbrahimi anlamda bir peygamber değildi… Ama duruşu peygamberce idi… Hatta öğrencisi Eflatun tarafından yaratılmış bir aziz de olabilir. Sokrates, yerleşik felsefi yaklaşımlar (doğa felsefesi ve sofistler) ile pagan dinsel yapıda olmayan bir şey önerdi: Daimon… yani iç ses gibi bişey… doğru için daimonu, içsel sesini dinle dedi. Tanrı dışta değil içinde dedi. Sonraları bunu kilise “demon/kötü cine dönüştürdü. Nietzsche de bu anlamda bir peygamberdir. Zaten semavi olmayan bir peygamber olarak kendisine Sokrates’i düşman bellemişti. Yani öyle ki Sokrates hem kiliseye hem de Nietzsche’ye muarızdır. Buradan da ne seviyede bir peygamberdir anlayınız işte.
Sokrates bir “atapos”, tinsel nesnesi bağlamında felsefenin trajedisidir. Felsefe ne ondan bağımsız olur nede onunla. Çok karşı çıkmasına rağmen Nietzsche bile onun kanındandır. R. Barthes’e göre Sokrates’in onunla söyleşenlerce atopos olarak tanımlandığını anlatıyor. Âşık özne sevilen varlığı “atopos”, yani sınıflandırılamaz olarak, hep beklenmedik bir özgünlük olarak benimser diyor. Felsefenin evi, bedeni atopos olarak Sokrates’tir. Tüm felsefecileri tıpkı anneye bağlılık gibi gizli yada açık bu adama bağlıdır. Ondaki özgünlük, originalité sözcüğünü, henüz ruhun bedende gurbete düşmeden önceki olanağı olarak görebiliriz. Orijinal, henüz uzamsal belirlenimle, topos’la, belirlenmemiş, determinatio kavramındaki gibi sınırlandırılmamış, termini, terminus anlamında zamanda bir limitle sınırlandırılmamış, tempus’un, zamanın, tempo’nun kendisi olarak olanaktır. Ruh bu bağlamda orijinal zaman gibi aranır; ona doğru yolda oluş, zaten içinde olduğumuzu, evi arayış demektir.
Esasen felsefe de bilim de (insan) dönüştürücü olmak zorundadır. Salt bilgi ve enformasyon ile felsefe olmaz. Söylenen bir şey felsefe olmaz. Felsefe başka olana erişimdir. Bu başkası kendin de olabilirsin. Felsefenin bu dönüştürücü Eros’u Sokrates’in içindedir işte. Bi benzetmeyle söylersek “kaba haz” cinsellik olmadığı gibi bir bilginin söylenmesi de felsefe olamaz. Sokrates bunu (felsefeyi) hakiki başarmış kişi olduğu için namütenahi bir kişidir. Gizemi ve anlatımıyla, sadece edebi-felsefi bir metinde sergileniyor oluşuna indirgenmiş Sokrates çıplaklığın pornografisinden fersah fersah uzaktır. Sokrates’de Eros pornoya dönüşme ihtimalinden uzaktır. Kadim bilgelikte resim ve göz arasında “estetik mesafe” vardır. Estetiğe ve düşünmeye mesafe ile erilebilir. Sokrates’in estetik ve kişi olarak yüceliği buradan kaynaklanmaktadır.
Sokrates Platon’un diyaloglarında, aykırılığı nedeniyle atopos olarak adlandırılan bir baştan çıkarıcı, sevgili ve âşık olarak yer alır. Sokrates’in sözü de (logos) erotik bir ayartma olarak ifa edilir. Bu nedenle, satir Marsyas’a benzetilir Sokrates. Satirler ve silenler, bilindiği gibi, Dionysos’un refakatçileridir. Sokrates flüt çalan Marsyas’tan bile daha takdire şayan bir figürdür çünkü sadece sözleriyle karşısındakini ayartıp mest edebilir. Onun sözlerini duyan herkes kendini tamamen kaybeder. Alkibiades, Sokrates’i dinlediğinde, yüreğinin Koribant dansını izlerken olduğundan daha hızlı attığını söyler. Bu “erdemli sözler” (philosophia logon) bir yılan tarafından ısırılmış gibi yaralar açar onda. Sokrates’in konuşmaları karşısında gözyaşları sel olur. Felsefenin ve teorinin başlangıcında logos’la Eros’un böylesine yakın bir ilişki içinde olması hayret vericidir ve bu olgu şimdiye kadar nadiren dikkate alınmıştır. Logos, Eros’un gücünden yoksun kaldığında etkisiz olur. Alkibiades, Perikles’in veya başka hatiplerin, Sokrates’ten farklı olarak, onu derinden etkileyen veya huzursuz eden tek bir şey söylemediğini aktadır. Onların sözcükleri, erotik ayartı gücünden yana noksandır.
Eros düşünceyi ayak basılmamış bölgelere, atopik Başka’ya gitmeye ayartır ve oralarda ona kılavuzluk eder. Sokratesci konuşmanın daimon’u atopinin negatifliğine dayanmaktadır. Ancak bu konuşma apori’de sonlanmaz. Platon, gelenekle ters düşerek Poros’un Eros’un babası olduğunu ilan etmiştir. Poros, yol anlamına gelir. Düşünce ayak basılmamış bölgelere girmeyi göze alır ama orada kaybolmaz. Eros, menşei sebebiyle, ona yol gösterir. Felsefe, Eros’un Logos’a tercüme edilmesidir. Heidegger, düşüncede önemli bir adım atarak daha önce ayak basılmamış bir yere gitmeyi göze aldığında, bu tanrının kanat çırpmalarının kendisini derinden etkilediğini söylerken Platon’un Eros teorisini takip etmektedir.
SORU: Sokrates’in kullandığı diyalektik ile Hegel’in diyalektiği arasında bir tarihsel illiyet var mıdır? Sokrates diyalekçi miydi? Hayır… Sokrates’in kullandığı sorgulama yöntemi diyalektik anlama ve sorgulamanın bir parçasına karşılık gelir. Tamamı değildir, girişidir. Sokrates’de tez-antitez var ama tinsel bir sentez yok ve ucu açık yani? İşte sentezi koymayarak daimona kapı açmış oluyor Sokrates… Bir diğer husus Sokrates’ in ethik (eidos) tanımlarının yarattığı mitos kırıcılıktır. Bunu belki de Ksenophon’dan devralmıştı. Bunu da zihinsel çatallama ile mümkün kılmıştır. Paradox karşısında sığınacağın yer daimondur. Sokrates, muhtemelen sofist relativisme karşı bir tepki olarak (bkz. nomos) ethik nitelikleri tanımlamak derdindedir.
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 50₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
Sokrates, kendisinin meydana getirdiği ruh katharsis’ini, mümkün en iyi arındırma, ruhu yanlış kanılardan arındıran soruşturma (elenkhos) ile gerçekleştirir. Bi nevi “boşalt ve doldur” taktiği gibidir. Boşalırsa anımsama için imkan doğacaktır. İdeal olanda etik olan da oradadır zaten. Sofist ve septik hazzın öznelliği bu anlamda onun düşmanıdır. [1], [1], [2], [3], [4], [5], [6], [7]Sokrates'in analizinden çıkan şey, bir şeyin ayırt edici bir karakteristiğinin ifade edilmesi anlamında bir logos betimidir. Yani sonuca ulaşmayacak diyalektiğin kendisi logostur. Bu logosun etik ve idealarla akrabalığı mevcuttur. Sokrates’in diyalektiğinde varılan yer sentez değildir.
Felsefenin kurucu peygamberi elbette Sokrates’tir. Boş beleş, fikrini söylemeyi ve kendi fikri olduğu için elbette doğru olduğu, fikirlerini söyleyince felsefe yaptığını sananların peygamberi değil elbette. Felsefe kafelerinde bar ortamı yaratarak filozofluk yapmak, küçük beyinli, tiki kadın avcılığı felsefe değildir. Bir şey çok şey olabiliyorsa hiç bir şey değildir. Felsefe varoluşa karşı kılınç kuşanma cesaretidir birazda. Her ne kadar art niyetli bir soru olsa da yazıya sebep olan soruyu sevdim. Düşünmek güzledir sevgili fikir fahişeleri : ) Trend tiplerin felsefeye el koyması Sokrates’in çirkin ruhuna zeval vermeden bitirelim artık mevzuyu.
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ a b R. Barthes. (2014). Bir Aşk Söyleminden Parçalar. ISBN: 9789753421263. Yayınevi: Metis Yayınları.
- ^ B. Han. (2019). Eros'un Istırabı. ISBN: 9786053161790. Yayınevi: Metis Yayınları.
- ^ B. Han. (2018). Güzeli Kurtarmak. ISBN: 9789755748863. Yayınevi: İnsan Yayınları.
- ^ C. Ginzburg. (2009). Tahta Gözler - Mesafe Üzerine Dokuz Düşünce. ISBN: 9789753427036. Yayınevi: Metis Yayıncılık.
- ^ C. CAMCI. (2020). Felsefi Metinler: Heidegger'le Düşünmek. ISBN: 9786257906135. Yayınevi: Sentez Yayıncılık.
- ^ S. Kofman. (1998). Socrates. Yayınevi: Burns & Oates.
- ^ J. Stewart. (2015). Søren Kierkegaard. ISBN: 9780191064791. Yayınevi: Oxford University Press.
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 26/04/2025 03:30:10 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/11973
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.