Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Sınıf, Hegemonya, İktidar… Bir “Temel”i Olduğu Şey Yapan Devletler

Zafer Deniz Uysal’ın “Meşruiyet, Egemenlik, Otorite... Bir Devleti Olduğu Şey Yapan Temeller”ine Bir Yanıt

5 dakika
53
Sınıf, Hegemonya, İktidar… Bir “Temel”i Olduğu Şey Yapan Devletler
  • Blog Yazısı
Blog Yazısı
Tüm Reklamları Kapat

En Büyük Küme: Devlet

Yazar, yazısında en büyük küme olarak “devlet”i gösterip bu devlet olgusunu “insanoğlunun hiyerarşik olarak içinde bulunduğu sosyopolitik alt kümeleri sıralayacak olursak bu kümelerin en sonunda ulaşacağı birliktelik hâli” olarak tanımlıyor, nulla quaestio, ayrıca “devletleri devlet yapan bazı temel şartlar” ile “meşruiyet, egemenlik, otorite”den söz ederken yazının ilerleyen bölümlerinde “bu kavramların entelektüel dünyalarına bir bakış” atacağımızı savlamasına karşın yer yer çarpık bir Rousseaucu tutum, yer yer burjuva idealist görüşten kopamayan bir tutum sergileyerek bu savını gerçekleştirememişe benziyor ki bu durum yine de yazıyı çözümlememize engel olmamaktadır, sonuç olarak buradan itibaren yazının kalanını incelemeye başlayabiliriz.

Meşruiyet: Sınıfların Kurduğu Baskının Kabul Edilebilirliği

Tüm Reklamları Kapat

Yazar, bu bölümde, devleti sınıfsallığından ayırabildiğine ayırmasının yanında kendisinin, Amerika Birleşik Devletleri’nde “seçimlerle yönetimde söz sahibi olan iki büyük partiden hangisi olursa olsun halkının hükûmettekine anayasal dönem boyunca saygı duyduğu”nu utanmadan, açıkça söyleyebilmesine karşı duyduğumuz derin teessürü belirtip bu konuya ilişkin düşüncelerinde içten olmadığını umarak burada sözünü edip olasılıkla da ideal bir sistem olarak düşlediği “iki partili demokrasi” denen burjuva aldatmacasındaki sözde meşruiyetin oksimoronluğunu ortaya koymayı elzem görüyoruz. Yazarın sözünü ettiği meşruiyet, Engels’in de belirttiği gibi, egemen sınıfların -ki bu sınıflar yazının başında yazarın belirttiği Orta Çağ’da derebeyleri, günümüzde ise derebeylerinin feodalizmini alaşağı etmiş burjuvadır- alt sınıflara -günümüzde proletarya- karşı sınıf tabanlı gelişen toplumsal savaşımlarının odağında, karşıt ekonomik çıkarları olan sınıfların çatışmasını hafifletmek ve "düzen" sınırları içinde tutmak zorunda olan bir güce duyulan gereksinim olarak devletin ön plana çıkmasından sonra devletin yine “düzen” içinde varlığını korumak amacıyla gereksindiği olgudur. Bu güç, toplumdan çıkmakla birlikte, zamanla toplumun üzerinde konumlanan ve yabancılaşan bir yapıya bürünmektedir. Devletin üstlendiği bu dengeleyici süreç, aslında egemen sınıfların lehine bir konum almakla birlikte, tüm sınıflara eşit mesafede olduğuna dair bir görünüm içermekle meşruiyetini korur. Yazarın bu yerdiğimiz satırları yazmasının nedenini ise burjuva egemenliği altındaki devletin basın, yayın vesair alanlardaki kültürel hegemonyası aracılığıyla meşruiyetini sorgulamaya açmamasında arayabiliriz. Bu konuda yazarın burjuva idealist tarih okumasından fazlaca etkilendiğini belirtip daha fazla durmayı gereksiz buluyoruz.

Egemenlik: Burjuvanın Hak İddiası ve Burjuva Devletinin Sınırlarını Korumak

Bu paragrafı ayrıntılı bir biçimde çözümlemeye başlamadan önce maatteessüf söylemek zorundayız ki yazarın temel savlarını anlayamadık, bizce yazar da kendini anlayamamış. Büyük Fransız Devrimi “doğrultusunda sırayla yeryüzünün her köşesinde kurulan cumhuriyet rejimleri ile yeniden anlam kazanarak bir ülkenin meşru sınırları dahilinde [sic] hak iddia etmesi[nin], ulusal sınırlarını dış istilalara karşı koruması anlamına gelmeye başladı”ğı buyurulmuş ki bizce yine aşırı bir indirgemedir ve yine tarihsel olayların sınıfsallığını göz ardı etmektedir. In partibus infidelium piskoposların atandıkları yerlerdeki yetkileri gibi burjuva cumhuriyetinde de halk yığınlarının burjuva hukukunun dar ufukları altında, burjuva hukukunca meşru bir de facto etkiye sahip olabilmelerine olanak yoktur. Böyle bir etkinin olabileceğine inanan yazarımız ile İsa’nın geleceği günü bekleyen binyılcılar arasında dogmatiklik, sabit fikirlilik ve dar ufukluluk açısından bir fark yoktur. Bizce bu bölüm de yeterince açıklandığından sonraki bölümün çözümlemesine girmekte bir sakınca görmemekteyiz.

Otorite: Bir Devrim, İki Sınıf

Tüm Reklamları Kapat

Buyuruluyor ki otorite “liderlerin başkalarını kendine itaat etme noktasında sergilemiş oldukları psikolojik kabiliyet”miş, sonra yine buyuruluyor ki “[h]alk, bu noktada saygı ve itaati doğrudan makamın kendisine verir”miş. Heyhat ki yazarımızı yeniden düşler içinde. Otorite’yi, bu bağlamda, ancak sınıflar arasındaki ilişkiler açısından yorumlayabiliriz. Örneğin Büyük Fransız Devrimi sırasında iktidara gelen Parisli esnaf ve zanaatkârların radikal demokrat Montagnard hükûmeti terör ile köhne feodalizmin yanında zengin burjuvaziyi de susturmayı denedi ve bununla da yetinmeyip baldırı çıplak ordularını üç renkli bayrağın altında, Marseillaise’in ezgileri eşliğinde Fransız sınırlarının ötesine, feodal Avrupa’nın derinliklerine yolladı, önce cumhuriyetin ve sonra da Napoléon’un orduları gittikleri her yerde feodal bağları yerle bir ettiler, tüm sınai faaliyetleri geliştirip ticari özgürlükler getirdiler ve burjuva egemenliğini pekiştirmiş oldular. Avrupa halkları bu süreçte, uzun savaşlar ardından, bitkin düşmüş olsa da Musa’ya yakınıp Mısır’a dönmek isteyen İsrailoğulları gibi özgürlüğe giden yolda yaşadıklarına katlanmak zorundaydılar. Tüm bunlar giyotinsiz, süngüsüz, tüfeksiz, topsuz; kısaca radikal demokrat burjuva otoriterliğinin, sayesinde feodal dar kafalılığın tepesine bindiği araçlar olmaksızın olabilir miydi? Aynı biçimde, burjuva egemenliğine karşı Parisli işçiler otoriterliğin tüm araçlarını kullanarak Komün’ü kurmadı mı? Burada, belki de, 18 ile 19. yüzyıl Fransa’sından örnekler verilmesi Türkiye’de yaşayan okuyucuya yabancı gelmiştir, belki de “Benim tarihimde bunlar olmadı, gelecekte de böyle şeyler olmayacak, endişelenmeme ya da heyecanlanmama gerek yok!” diye içinden geçirmiştir, bu düşüncelere karşı yalnızca Horatius’un şu dizeleriyle yanıt verebiliriz: Quid rides? Mutato nomine, de te fabula narratur!

Kapanış

Bu bölümde denmiş ki “Elbette pratik yaşamda bir yönetimin başarılı olup olmayacağını belirleyen birçok farklı etmenden söz edilebilir. Bunlar savaşlar, salgın hastalıklar, kıtlık veya doğal afetler olabilir. Veya bu üç kavrama ek olarak demokrasi ve anayasa da eklenebilir Fakat [sic] günümüzde işlevli ve sürdürülebilir bir devletin inşası için bu üç önemli kriterin hiçbiri otomatik değildir. Hepsi kazanılmalıdır ve biri erozyona uğrarsa onu diğer ikisi takip eder. Aynı şekilde biri gelişir ve güçlenirse diğerleri de onu izler.”. Burada burjuva idealizmine aldanmış bir zihnin naifliğini görmemek elde değil. Burjuva demokrasisi ve anayasalar ile toplumu iyileştireceğini düşleyen safdillere gerekli ayrıntılı yanıtın yukarıda verildiğine inandığımızdan yazıyı daha fazla uzatmayı gereksiz görüyoruz.

Okundu Olarak İşaretle
7
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Raporla
Mantık Hatası Bildir
Yukarı Zıpla
Bu Blog Yazısı Sana Ne Hissettirdi?
  • Merak Uyandırıcı! 1
  • Muhteşem! 0
  • Tebrikler! 0
  • Bilim Budur! 0
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 0
  • Güldürdü 0
  • İnanılmaz 0
  • Umut Verici! 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
  • F. Engels. (2019). Ailenin Özel Mülkiyetin Ve Devletin Kökeni. ISBN: 9786051723549. Yayınevi: Yordam Kitap.
  • K. Marx. (2017). Gotha Ve Erfurt Programları Üzerine. ISBN: 9786051722436. Yayınevi: Yordam Kitap.
  • Horatius. Sermones. ISBN: 9781503048225.
  • Anonim. (2009). Kutsal Kitap - Tevrat, Zebur, İncil. ISBN: 9789754620696. Yayınevi: Yeni Yaşam Yayınları.
  • K. Marx. (2016). Louis Bonapart'in 18 Brumaire'i. ISBN: 9786051721712. Yayınevi: Yordam Kitap.
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 20/06/2025 10:49:55 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/19337

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Size Özel
Makaleler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close