Siber Güvenliğin Türkiye Serüveni: İlk Adımlardan Bugüne (1 Temmuz 2025)

- Blog Yazısı
Günümüz dünyasında siber güvenlik, tıpkı evimizin kapısını kilitlemek ya da bankadaki paramızı korumak gibi hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. Peki, Türkiye bu siber güvenlik yolculuğuna ne zaman ve nasıl başladı? Gelin, internetin ülkemize gelişiyle birlikte filizlenen ve 1 Temmuz 2025 itibarıyla oldukça sağlam bir yapıya kavuşan siber güvenlik serüvenimize yakından bakalım.
İnternet Geliyor, Güvenlik İhtiyacı Doğuyor
Türkiye'nin internetle tanışması 1990'lı yılların başında, özellikle üniversiteler aracılığıyla oldu. İlk internet bağlantısı 12 Nisan 1993'te Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) tarafından kurulduğunda, kimse siber saldırıların bugünkü karmaşık boyutunu tahmin edemiyordu. O yıllarda ana odak, bilgiye erişim ve akademik iletişimdi. Bilgisayarlar ve internet yaygınlaşmaya başladıkça, virüsler ve kötü niyetli yazılımlar da kapımızı çalmaya başladı. İşte bu noktada, “Acaba bilgilerimiz güvende mi?” sorusu ilk kez akıllara geliyordu.
İlk başlarda siber güvenlik daha çok bireysel bilgisayar kullanıcılarının virüsten korunma yazılımları kurmasıyla sınırlıydı. Ancak kurumlar ve devlet, internetin sunduğu potansiyeli gördükçe ve aynı zamanda tehditlerin arttığını fark ettikçe, daha sistemli yaklaşımlar geliştirmeye başladı.
Devlet ve Kurumlar Sahneye Çıkıyor: İlk Savunma Hatları
Türkiye'de siber güvenliğin kurumsal temelleri, 2000'li yılların başlarında atılmaya başlandı. Özellikle kamu kurumları, e-devlet hizmetlerinin yaygınlaşmasıyla birlikte, vatandaş verilerinin ve kritik altyapıların korunmasının ne kadar hayati olduğunu fark etti.
Bu dönemde atılan en önemli adımlardan biri, 2012 yılında Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planı'nın yayınlanması oldu. Bu strateji, siber güvenliği ulusal bir öncelik haline getirdi ve farklı kurumlar arasında koordinasyonu sağlamayı hedefledi. Ardından, 2013 yılında Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı bünyesinde Siber Güvenlik Kurulu kuruldu. Bu kurul, siber güvenlik politikalarını belirleyen ve yönlendiren ana mekanizma oldu.
Belki de en somut adımlardan biri, 2014 yılında Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) bünyesinde kurulan Ulusal Siber Olaylara Müdahale Merkezi (USOM)'dir. USOM, Türkiye'ye yönelik siber saldırıları 7/24 izleyen, analiz eden ve bunlara karşı koordineli müdahale sağlayan çok kritik bir yapıdır. USOM, Türkiye'nin siber güvenlik alanındaki "erken uyarı sistemi" ve "acil müdahale ekibi" gibi çalışır.
Kişisel Veriler Koruma Altında
Siber güvenliğin en önemli ayaklarından biri de kişisel verilerin korunması. İnsanların adları, adresleri, finansal bilgileri gibi hassas verilerinin kötüye kullanılmasını engellemek amacıyla Türkiye, Avrupa Birliği standartlarına uyumlu olarak 2016 yılında Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK)'nu yürürlüğe koydu. Bu kanunla birlikte, şirketler ve kurumlar, kişisel verileri işlerken belirli kurallara uymak zorunda kaldı. Bu, hem bireylerin haklarını güvence altına aldı hem de şirketlerin siber güvenlik önlemlerini daha ciddiye almasını sağladı.
Sürekli Gelişim ve Yeni Tehditler
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
1 Temmuz 2025 itibarıyla Türkiye, siber güvenlik alanında önemli bir yol kat etmiş durumda. Artık sadece savunma değil, siber tehditleri önceden tespit etme ve caydırma kapasitesi de geliştiriliyor. Yapay zeka ve makine öğrenimi gibi teknolojiler, siber saldırıları daha hızlı tespit etmek ve önlemek için kullanılıyor.
Ancak siber dünya durmuyor. Kötü niyetli aktörler de sürekli yeni saldırı yöntemleri geliştiriyor. Oltalama (phishing) saldırıları, fidye yazılımları, veri sızıntıları ve kritik altyapılara yönelik saldırılar, bugün hala Türkiye'nin ve dünyanın karşı karşıya olduğu temel tehditler arasında.
Bizim Rolümüz Ne?
Siber güvenlik sadece devletin veya büyük şirketlerin sorumluluğu değil, her birimizin bireysel sorumluluğudur. Güçlü şifreler kullanmak, bilmediğimiz linklere tıklamamak, yazılımlarımızı güncel tutmak ve yedekleme yapmak gibi basit adımlar, siber dünyada güvende kalmak için atabileceğimiz en temel adımlardır.
Türkiye'nin siber güvenlik serüveni, teknolojik ilerlemelerle birlikte sürekli evrilen bir hikaye. İlk virüslerden, karmaşık siber savaşlara kadar uzanan bu yolculukta, bilinçli olmak ve kendimizi korumak, hepimizin görevi.
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 03/07/2025 05:49:09 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/20959
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.