Psikolojide çocukluk travmalarına verilmeyen önem
Psikoanalizm karşıtlığı
- Blog Yazısı
1. Modern Psikologlar ve Fanetik Psikoanlatikler.
Psikolojiye ilk başladığım andan itibaren etrafımdaki herkese psikologa gitmemelerini söylüyordum. Alice Miller’in “Suskunluk Duvarını Yıkın” isimli kitabını okuduktan sonra bu fikirlerim daha da bütünleşti.
Neredeyse birçok psikolog, Sigmund Freud’un fikirlerine aşıktır. (İlk dönemlerde “cinsellik” konusundaki fikirleri nedeniyle hoşgörülmemiş olsa da.) Şu anda birçok psikolog onun fikirleriyle yola çıkar ve karşındaki kişiyi bunlarla iyileştirmeye çalışır.
Fakat Freud’un kendisinin de kaçındığı ve insanlığın gerçekliği olan bir konu vardır: Çocukluk Travmaları. Aynı Freud gibi, birçok psikoloji camiasından düşünürler de bu sorundan kaçar. Bu soruna, Freud sağken favori öğrencilerinden biri olan Ernest Jones adım atma girişiminde bulunmuştur. Fakat bu adım neticesinde Freud da dahil olmak üzere birçok meslektaşı tarafından dışlanmıştır.
Peki, neden biz bu sorundan kaçıyoruz? Bu sorunun cevabına ileriki bölümlerde değineceğiz. Şimdiki konumuz modern psikologlar.
Sizler, size güvenerek yanınıza gelen her insana aynı tedaviyi uyguluyorsunuz. Bu tedaviyi uygulamakla kalmayıp, aslında onların travmalarını hapsolmuş zihinlerinden çekip almak yerine, daha da onlardan kaçmaya zorluyorsunuz. Hatta kendiniz dahi, bu çocukluk travmalarının üzerine gitmeye korkuyorsunuz.
Ve size güvenip içini açan insanları da korkutarak bu yoldan alıkoyuyorsunuz. Aslında yapmanız gereken, karşınızdaki kişinin çocukluk travmalarına inip, bunu onlara yaşatan anne/babadan almak olmasına rağmen, onlara ebeveynlerini affetmelerini ve eğer bunu yapabilirlerse travmalarından ve acılarından kurtulabileceklerini söylüyorsunuz.
Ya da başka bir örnek: Karşınızdaki insanın diyalojik psikoterapiye cevap vermediğini söyleyerek onlara ilaçlar, haplar yazıyorsunuz. Bu haplar sadece bir süreliğine insanın beynini kandırabilir, fakat bedeni asla. Bir müddet sonra beyin bu haplara alıştığında, savaş daha da şiddetlenir ve kişi intihara kadar sürüklenebilir.
⸻
2. Çocukluk Travmaları ve Onlardan Kaçışımız
“Çocukken kırılan dal,ağaç büyüdüğünde meyve vermez.”
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 50₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
SUmarım sizi kınamamdan alınmamışsınızdır; gerçek bir psikolog eleştiriye de açık olmalıdır, öyle değil mi?
Yıllar boyunca çocukluk travmalarımızdan (anne/baba aracılığıyla oluşan) kaçtık. Onların hiçbir zaman üzerine gitme cesaretini kendimizde bulamadık; bu, birçok sosyal ve medeniyetsel konuya dayanmaktadır.
Kendimizi anlamaya başladığımız andan itibaren bize bir şey öğretildi:
“Ebeveynlerin sana bu dünyayı bahşettiler, onlar ne yaparlarsa yapsınlar, onlara minnettar olmalısın.”
Bu lafı ister dinsel faktörlerden ister çevremizden defalarca duyarak büyüdük; bunun neticesinde anne/babamızı hiçbir zaman sorgulayamayan, itaatkar bireylere dönüştük.
Bu öğreti içinde kim nasıl sorgulayabilirdi ki?
⸻
Dinsel Faktörler
Halkına Tanrı adına On Emir’i dayatan Musa da anne babası tarafından dışlanmış bir çocuktur. Terk edilen çocukların çoğu gibi, Musa da onlara anlayış ve hürmet göstererek bir gün anne babasının sevgisini tekrar kazanabileceğini umut etmişti.
Anne babasının onu zulümden kurtarmak için bıraktığı söylenir. Ancak hasır sepet içindeki bir bebek bunu pek anlayamazdı.
Yetişkin Musa pekala şöyle diyebilirdi:
“Annemle babam beni korumak için suya bıraktılar. Bunu onlara karşı kullanamam; onlara minnet duymamı hak ediyorlar. Hayatımı kurtardılar.”
Ancak çocuk olarak bambaşka bir şey hissetmiş olabilir:
“Neden annemle babam beni bıraktılar? Neden beni boğulma tehlikesiyle karşı karşıya bıraktılar? Beni sevmiyorlar mı?”
Küçük çocuğun bedeninde saklı duran hakiki duygular, çaresizlik ve ölümcül korku Musa’nın içinde yaşamaya devam etmiş ve On Emir’i halkına sunduğu zaman davranışlarını etkilemişti.
Yüzeysel olarak bakıldığında, Dördüncü Emir belki o zamanlar gerekli olan bir hayat sigortasıydı. Ancak bugün böyle olması gerekmez. Daha yakından bakıldığında, bir tehdit ve günümüzde de etkili olan ahlaki şantajdır:
“Uzun yaşamak istiyorsanız, onları hak etmeseler de anne babanıza hürmet etmeniz gerekir; aksi halde erken ölürsünüz.”
⸻
İslamda da bu konuya dair birçok örnek bulunmaktadır:
İsrâ, 24. Ayet:
“En içten tevazu ve merhamet duygularıyla onlara kol kanat ger ve haklarında: ‘Rabbim! Nasıl onlar beni küçüklüğümde şefkat ve sevgiyle terbiye edip yetiştirdilerse, sen de onlara öyle merhamet eyle’ diye dua et!”
⸻
Bence artık daha fazla örneğe ihtiyaç yoktur. Göründüğü gibi, dinsel faktörler bizi her zaman anne babamızı affetmeye zorlar. Hatta bize hatırlamadığımız bir taciz ya da şiddet uygulamış olsalar bile. Bunun sebebi, çünkü onlar bizi bu dünyaya bahşetmişlerdir. Evet Dinler bize söylediği budur, ve geçmişten bugüne analizciler bunu yapan ebeveyenlerin şahıs tarafından affedilmesi gerektiğini yalnızca bu şekilde rahata ereceğini söylerler lakin bu tamamen yalnış bir tutumdur.
Sosyal ve medeniyyetsel faktörler:
Bu konuya çok fazla değinmemiz gerektiğini pekte sanmıyorum bu konu zaten aşikarımızda. İster etrafımızdakilerden, ister psikologlardan daima duyarız “aileye saygı gostermek zorundayız çünkü onlar bizi severler ve ne yaparlarsa yapsınlar bizim iyiliğimiz için yaparlar.” Bu tamamile yanlış bir tutumdur ebeveyenlerin de farkında olmadan bilinçaltına gömülmüş travmaları vardır ve bunları coguzaman kendi çocuklarına bilinçsiz olarak yansıtırlar.
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- A. . Miller. (2020). Suskunluk Duvarını Yıkın: Olguların Gerçekliği. ISBN: 9786059530125. Yayınevi: Salon Yayınları.
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 14/11/2025 02:42:07 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/21774
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.