Osmanlı ve Selanik
Osmanlı'nın Selanik'i Fethi ve Selanik'in Etkileri.

- Blog Yazısı
Yabancı tarihçilerin kabul ettiğine göre Sultan I. Murad’ın zamanında Çandarlı Halil Hayreddin Paşa tarafından zapt ediliyor. Buna karşın Sultan I. Murad tarafından gelen emir ile tekrardan geri verilmiştir. Ondan sonraki zamanda yerli tarihçilerin anlattığına göre Selanik, ilk olarak 21 Nisan 1394’te Yıldırım Bayezid tarafından alınmıştır. Fetret Devri’nin araya girmesiyle birlikte şehir düşmüştü.
Bugün kabul edilen ve resmî tarihin anlattığına göre de 2 Mart 1430’da Osmanlıların eline geçmiştir. Şubat 1430’da son hazırlığını yapan Sultan II. Murad, Edirne’den Serez’e geldi. Burada Anadolu’dan Hamza Bey’in, Rumeli’den Sinan Bey’in komutasındaki ordular Serez’de bulunuyordu. Diplomatik yoldan Selanik’in Osmanlılara verilmesi için Hamza Bey, Venedik Valisi ile antlaşmaya çalıştı ama karşı taraftan gelen inat sonrası ordular Selanik sınırına ulaştı. Selanik 2 Mart 1430’da kale ve şato savaşlarının büyük payı olmasıyla birlikte fethedilmiştir.
Selanik stratejik bir şehirdi. Balkanlardaki ülkelerden Makedonya’nın kilidini açan anahtar misali. Osmanlı’nın zaman içinde yenilik doğuracağı ve özgürlükler şehri olarak tarih kitaplarında yer edeceği şehirdi.

Osmanlı’nın batıya kapısının açılması aslında Selanik’in fethiyle oldu. Coğrafi yönünden ziyade 1510’da kurulan basımevleri sayesinde halk siyasetten, sosyal durumlardan haberdardı. Mustafa doğana kadar şehir eğlence merkezi gibiydi. Hatta İttihat ve Terakki’nin ilk fedailerinden Kazım Nazmi Duru, Selanik’i şöyle anlatıyor:
“Selanik, Balkanlar’ın en güzel, en büyük, en geniş ve en işlek limanıdır… Ticaret merkezi olan limandan Beyaz Kule’ye uzanan rıhtımın, Hükümet konağından inen Sabri Paşa Caddesine tesadüf eden kısmı güzel bir iskeledir. Yukarıdan geçen cadde rıhtıma yüz metre kalınca birdenbire genişler, buraya Olimpos Meydanı derler. Meydanın iki yanında gazinolar vardır. Bunların en büyükleri rıhtım üzerine düşen Olimpos, karşısında bulunan Kristal, üst tarafında da Yonyo Gazinosu vardır. Hele Yonyo hemen hemen İttihatçıların toplandıkları, konuştukları yerdi. Kristal Gazinosu’nun üstü Cerele De Salonique (Selanik Kulübü) idi. Buraya Selanik’in, çoğu Musevi olan tacirleri, bankerleri, şehrin ileri gelenleri toplanır, içer, eğlenir, kumar oynarlardı… Bu gazinolara kadınlarda gelirdi. Aileler birer masaya oturup biralarını içer, isteyenler yemeklerini yerdi. Yazın her gazino meydana masalar, iskemleler dizerdi. Rıhtım üzerinde kafeşantanlar vardı. Zabitlerin buralara gelmeleri, eğlenmeleri yasak değildi. O vakit memleketin hemen hiçbir yerinde bu kadar geniş bir hürriyet yoktu.”
Selanik, Osmanlı topraklarından 1912 yılında Birinci Balkan Savaşı sırasında çıktı. Yunanistan ordusu, 8 Kasım 1912’de Selanik’i Osmanlı’dan alarak şehri kendi topraklarına kattı. Bu kayıp, Osmanlı açısından sadece stratejik değil, aynı zamanda duygusal bir yıkımdı. Şehir, hem kültürel hem de tarihî olarak büyük bir öneme sahipti. Mustafa Kemal Atatürk’ün doğduğu yer olması da bu önemi daha da arttırıyor.
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 25/06/2025 09:17:59 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/20891
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.