Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

NEDEN TÜM KARASAL OMURGALILARIN DÖRT UZVU VAR? KOL VE BACAKLARIMIZIN KÖKENİ NEREYE DAYANIYOR?

Uzuvların Evrimi Nasıl Gerçekleşti? Kol ve Bacaklarımız Nasıl Günümüzdeki Halini Aldı? Anatomi Bizlere Geçmiş Hakkında Neler Söylüyor?

NEDEN TÜM KARASAL OMURGALILARIN DÖRT UZVU VAR? KOL VE BACAKLARIMIZIN KÖKENİ NEREYE DAYANIYOR? Biology Wise
8 dakika
16
  • Blog Yazısı
Blog Yazısı
Tüm Reklamları Kapat

Günlük yaşamda sıkça kullandığımız kol ve bacaklar gibi uzuvlarımız, hayati öneme sahiptir. Bu uzuvlar olmadan yaşam, aşırı derecede zorlaşır, çünkü hareket kabiliyetimizi sağlarlar. Bu organları sıkça kullanmamızdan dolayı, onları detaylı bir şekilde incelemişizdir; nitekim günlük hayatta sürekli gözlemlemekte ve kullanmaktayız.

İnsan anatomisini incelediğimizde, dört uzva sahip omurgalı bir tetrapod olduğumuzu görürüz. Bu özellik sadece insanlara özgü değildir; atlar, inekler, kuşlar, kediler, kertenkeleler gibi birçok omurgalı hayvan türü de dört uzuvla donatılmıştır. Peki, neden tüm bu hayvanların dört uzvu vardır ve bu uzuvlar nasıl ve neden evrimleşmiştir?

Omurgalıların Evrimi, İlk Omurgalılar: Balıklar

İlk omurgalı canlılar, tuzlu denizlerde, yaklaşık 525 milyon yıl önce Kambriyen döneminin ortalarına denk gelen bir zaman diliminde evrimleşti. Bu dönemde, canlı çeşitliliği büyük bir ölçüde artmış ve denizler canlılık açısından zenginleşmiştir. Bugünkü bilgilere göre, ortaya çıkan ilk omurgalı hayvan türü Haikouichthys ercaicunensis olarak kabul edilmektedir. Aynı zamanda balıkların atası konumundadır, ancak modern balıklara kıyasla oldukça farklı ve ilkeldir. Haikouichthys, oldukça küçük bir balıktı, 5 ila 10 cm uzunluğa sahipti ve omurgası kıkırdaktan oluşan basit bir türdü.

Tüm Reklamları Kapat

Haikouichthys ercaicunensis
Haikouichthys ercaicunensis
Nix Illustration

İlk balıklar, oldukça ufak ve savunmasızdı, bu nedenle besin zincirinin en alt basamaklarında yer alıyorlardı. Ancak o dönem, günümüzden oldukça farklıydı; dünya omurgasız hayvanların egemenliği altındaydı. Deniz yüzeyinde gezinen trilobitler, dört bir yanı kaplayan çeşitli sünger türleri, solucanlar, deniz anaları gibi daha zararsız türler olduğu gibi, henüz yeni yeni gelişmeye başlamış balık türleri için büyük bir tehdit unsuru olan anomalocaris gibi acımasız avcılar da bulunuyordu. Bu dönem, besin zinciri hiyerarşisinin tam olarak gelişmediği bir zamandı ve çeşitli organizmaların rekabeti ve avcı-av ilişkileri oldukça karmaşıktı.

İlerleyen zamanda balıklar, giderek büyüdü ve güçlendiler. Yavaş yavaş günümüzdeki hallerini almaya başladıkları gibi, besin zinciri içinde de önemli bir yükseliş yakalamışlardı. Bir zamanlar yaşayan minik, kıkırdak omurgalı balıklardan, şimdi oldukça büyük Dunkleosteus gibi türler evrimleşmiş, tür çeşitliliği hızla artmıştı.

Karaya Atılan İlk Adım ve Tiktaalik Roseae

Balıkların yükselişi ile beraber, bugün bizlerin de halen üzerinde taşıdığı temel omurgalı anatomisi yavaş yavaş şekillenmeye başladı. Fakat yine de, halen balıklar, karada işlevli uzuvlar yerine basit yüzgeçlere sahiptiler. Ancak bu zincir, akciğerli balıkların evrimiyle kırılacaktı.

Akciğerli balıklar, Sarcopterygii sınıfına ait bir alt takımdır ve hem akciğerleri hem de solungaçları ile solunum yapabilirler. Bugün hala akciğerli balıkların varlığı devam etmektedir, örneğin coelacanth gibi. Bu balıkların uzuvların evrimsel sürecindeki asıl önemli noktaları ise, diğer balıklardan belirgin bir şekilde ayrışan yüzgeç anatomileridir. Bu balıkların sahip olduğu yüzgeçler, diğer balıklarınkine kıyasla çok daha loblu ve etlidir. Bu sayede balıklar, su altında daha kolay manevra yapabilir ve uzuvları daha işlevsel hale gelir. Yüzgeçleri, diğer türlere kıyasla çok daha karmaşık ve yetenekli olabilir.

Tüm Reklamları Kapat

Canlı Bir Coelacanth
Canlı Bir Coelacanth
Wikipedia Commons

Bugün karasal omurgalılarının belirli istisnalar dışında tamamının sahip olduğu temel dört uzuv anatomisi, aslında akciğerli balıkların uzuv yapısında evrimleşmeye başlamıştır. Yüzgeçleri giderek daha çok yönlü amaçlara hizmet etme yönünde karmaşıklaşan akciğerli balıkların yüzgeç sayısı da zamanla artmış ve farklı amaçlar için farklı çeşitlerde yüzgeçler geliştirmişlerdir.

Zamanla giderek karaya daha uyumlu hale gelen bu balıklar, yavaş yavaş karasal bölgelerde hareket etmek adına pektoral ve pelvik yüzgeçler geliştirmeye başlamıştır. Bu yüzgeçler, canlıya karasal hareketlilik ve denge sağlar.

Uzun evrimsel süreçlerin ardından, akciğerli balıklar artık bizim bildiğimiz temel "balık" görünümünden farklılaşarak amfibi-balık karışımı canlıları andırır hale geldiler. Örneğin, Eusthenopteron gibi akciğerli balık türleri, daha da evrimleşerek Panderichthys ve Acanthostega gibi canlılara dönüşmüşlerdir. Sonuç olarak, karaya tamamen uyum sağlayarak evrimsel tarihte ilk kez karaya ayak basan türler ortaya çıkmıştır. Sudan karaya geçişte ilk temsil eden tür ise Tiktaalik roseae olarak kabul edilir, yaklaşık 375 milyon yıl önce Geç Devoniyen döneminde yaşamıştır.

Omurgalıların Sudan Karaya Geçiş Aşamasında Yer Alan Ara Geçiş Türlerinin Sahip Olduğu Uzuv Anatomilerinin Karşılaştırılması
Omurgalıların Sudan Karaya Geçiş Aşamasında Yer Alan Ara Geçiş Türlerinin Sahip Olduğu Uzuv Anatomilerinin Karşılaştırılması
Evolution News
Tiktaalik Roseae
Tiktaalik Roseae
The New York Times

Tiktaalik roseae türünün sahip olduğu anatomi, bugün karasal omurgalıların tetrapod anatomi temeli için kritik bir rol oynamıştır. Tiktaalik, karasal yaşama geçişte önemli bir ara form olarak kabul edilir ve ilk tetrapod olarak görülebilir. Bu türün anatomisi, bugün sahip olduğumuz kol anatomisinin temellerini oluşturmuştur.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Tiktaalik'in ön bacakları, hem su altında yüzme yeteneklerini koruyacak hem de karada hareket etmeye olanak sağlayacak şekilde evrimleşmiştir. Omuz kemiği ve üst kol kemiği, güçlü ve stabil bir yapıya sahiptir, bu da karasal hareketler için destek sağlar. Ön kol ve el bileği bölgelerinde, omurgalıların karada hareket etmek için geliştirdiği özellikler görülür. Bu bölgelerdeki kemiklerin yapısı, daha sonra gelişecek olan karada yaşayan omurgalıların ön bacaklarının yapısına benzerlik gösterir.

Tiktaalik'in ön bacaklarındaki anatomik detaylar, karasal omurgalıların kol anatomisindeki evrimin anlaşılmasına katkı sağlamıştır. Bu tür, karasal yaşama geçiş sürecindeki ara formların anlaşılmasında önemli bir köprüdür ve bugün sahip olduğumuz tetrapod anatomisinin gelişiminde kritik bir rol oynamıştır.

Gelişen ve Güçlenen Uzuvlar

Balıkların karaya ayak basışının ardından öncelikle amfibiler olmak üzere, ardından sürüngenler evrimleşti. Karayı giderek daha da sahiplenen canlılık, uzuv yapısını da bu yönde geliştirdi. Sürüngenler, amfibiler ve Tiktaalik'e kıyasla çok daha güçlü bacak anatomileri geliştirdi. Bu bacaklar, karada daha etkin hareket etmek ve avlanmak için evrimleşmişti. Çok daha kaslı ve sağlam olan bu bacaklar, sürüngenlerin karasal yaşama daha iyi uyum sağlamasını sağladı.

İlerleyen zamanlarda, sıcakkanlı dinozorlar ve memelilerin evrimiyle, bu bacak anatomisi daha da gelişerek farklı türlerde farklı özellikler kazandı ve anatomik bir çeşitlilik oluştu. Ancak tüm bu değişimlere rağmen, omurgalıların sahip olduğu ve balık atalarından miras kalan uzuvlarının temel anatomik özellikleri korunmuştur. Bugün var olan ve var olmuş tüm karasal omurgalıların uzuv anatomisi hemen hemen aynıdır; farklılıklar sadece şekil, işlev ve kullanımlarla ortaya çıkar. Bu, omurgalıların evrimsel geçmişindeki ortak özelliklerden biridir ve omurgalıların uzuv anatomisinin temel bir kısmını oluşturur. Bu ortaklık, karasal omurgalıların uzuv yapısındaki temel özelliklerin, evrimsel tarih boyunca korunduğunu ve çeşitlenmeye devam ettiğini gösterir.

Ortak Özellikler ve Temel Uzuv Anatomisi

Biraz önce de bahsettiğim gibi, omurgalılar atalarından kalan uzuv yapısının temellerini korumuştur ve var olan omurgalı türlerin tamamında aslen benzer, hatta aynı anatomik yapılanma mevcuttur. Bugün en ilkel sürüngenin veya doğrudan Tiktaalik'in bile uzuvlarına baksanız, net bir ortaklık görürsünüz. Bu, yaşamakta olan modern türlerde çok daha belirgindir.

Örneğin insanı ele alalım, kolları veya ön bacaklarının anatomisi temelde şu şekildedir:

Tüm Reklamları Kapat

1. Omuz Kemeri: İlk olarak omuz kemiği gelir. Bu kısım, gövdeye bağlanan kısmı oluşturur ve kolların hareketini sağlar.

2. Üst Kol Kemeri (Humerus): Omuz kemiğinden sonra üst kol kemiği, yani humerus gelir. Bu kısım, kolun ana iskeletini oluşturur ve omuz eklemine bağlanır.

3. Dirsek (Elleme): Üst kol ile ön kolun birleşim noktasında yer alan dirsek eklemi, ön kolun bükülüp uzatılmasını sağlar. Dirsek ekleminde humerus kemikleri ile ön kol kemikleri (radius ve ulna) bir araya gelir.

Tüm Reklamları Kapat

4. Ön Kol (Radius ve Ulna): Dirsekten bilek eklemine kadar uzanan ön kol, radius ve ulna adı verilen iki kemikten oluşur. Bu kemikler, birbirleriyle paralel olarak uzanır ve dirsek ile bilek arasındaki bükülme ve uzatma hareketlerini sağlar.

5. Bilek (Karpus): Ön kolun sonunda yer alan bilek, elin başlamasını sağlar ve el bileği kemikleri ile karşıt metakarpusun birleştiği bölgedir.

6. El Bileği (Metakarpus): Bilek kemikleri ile parmakların başlangıç noktası olan metakarpus, elin iskelet yapısını oluşturur ve parmakların köklerini destekler.

7. Parmaklar (Falanjlar): Metakarpusun sonunda bulunan parmaklar, elin uç kısımlarını oluşturur. Parmaklar, falanj adı verilen küçük kemiklerden oluşur ve elin işlevselliğini sağlar.

Tüm Reklamları Kapat

Bu temel sıralama, insanlar ve onlarla akraba olan primat türlerinde olduğu gibi, var olan tüm karasal omurgalılarda benzerdir. Ancak şekil ve biçimler, canlıdan canlıya değişiklik gösterebilir. Bu temel yapı, omurgalıların ön bacaklarının evrimsel geçmişindeki ortak özellikleri yansıtır.

Omurgalı Türlerin Anatomik Karşılaştırılması
Omurgalı Türlerin Anatomik Karşılaştırılması
Sanibel Sea School

Tüm bunlar bize göstermektedir ki, evrim ve doğa gerçekten de akıl almaz ve gizemli bir harikadır. Bizlere düşen görev ise bu güzelliği öğrenmek ve anlamaktır, sırlarını keşfetmektir. Ayrıca, bu yazıda şunu da görmüş olduk ki, evrim oldukça karmaşık ve kesin bir doğa yasasıdır. Bahsettiğimiz konular, biyolojinin temelini oluşturan evrimden kaynaklanmaktadır ve sunulan veriler, evrimin varlığına dair net kanıtlar sunmaktadır. Bu kanıtlar, bilimin evrim teorisine dayanan güçlü bir temel sunduğunu gösterir ve evrimsel süreçlerin doğada ne kadar yaygın ve etkili olduğunu gösterir.

Okundu Olarak İşaretle
2
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Raporla
Mantık Hatası Bildir
Yukarı Zıpla
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Umut Verici! 1
  • Muhteşem! 0
  • Tebrikler! 0
  • Bilim Budur! 0
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 0
  • Güldürdü 0
  • İnanılmaz 0
  • Merak Uyandırıcı! 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 06/05/2024 03:54:46 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/17409

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Ornitoloji
Yağ
İnsanlar
Antik
Acı
Yeni Koronavirüs
Maymun
Homo Sapiens
Protein
Komplo
Hominid
Mucize
Elektron
Taklit
Sars Mers
Patojen
Ağız
Element
Fobi
Sayı
Hematoloji
Uyku
Nanoteknoloji
Dinozor
Para
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Gündem
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Bağlantı
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Bu platformda cevap veya yorum sistemi bulunmamaktadır. Dolayısıyla aklınızdan geçenlerin, tespit edilebilir kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Ekle
Soru Sor
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close