Ekosistem hizmetleri ve iklim değişikliği: Potansiyel riskler, fırsatlar ve uyum stratejileri
Ekosistem hizmetleri nedir, nelerdir? İklim değişikliğinin ekosistem hizmetleri ile ilişkisi nedir? İklim değişikliğini nasıl önleriz?

- Blog Yazısı
Ekosistem hizmetleri, insanların ihtiyaçlarını doğrudan veya dolaylı olarak karşılayan faydalardır. İnsanlara ve doğal çevreye fayda sağlarlar. Bu hizmetler, su ekosistemi, tarım ekosistemi, orman ekosistemi ve otlak ekosistemi gibi çeşitli ekosistemlerden gelir.
Bazı ekosistem hizmetleri doğrudan fayda sağlarken, bazıları işlenerek kullanılır. İşlenen ekosistem hizmetlerinden elde edilen ürünler, işlem sırasında bazı vitaminlerini kaybedebilir. Bu durumda, ekosistem hizmetleri ihtiyaçlarımızı dolaylı olarak karşılar.
Örneğin, arılar, karıncalar ve kelebekler gibi hayvanlar tarafından tozlaştırılan bitkiler, bize doğrudan fayda sağlar. Bu, ekosistem hizmetlerinin bize doğrudan sağladığı faydalardan biridir. Bu tür ekosistemler, doğanın bize sunduğu değerli hizmetlerin bir parçasıdır ve onları korumak, sürdürülebilir bir gelecek için önemlidir.

Doğal sermaye ve ekosistem hizmetleri, piyasalarda alınıp satılmadıkları için, genellikle piyasa faaliyetleri tarafından tam olarak değerlendirilmezler. Bu durum, doğal kaynakların - örneğin, ekosistemlerin canlı ve cansız unsurlarının - ve ekosistem hizmetlerinin aşırı kullanılmasına yol açabilir.
Birleşmiş Milletler’in Milenyum Ekosistem Değerlendirmesi, insan faaliyetlerinin Dünya ekosistemlerinin insan refahına olan katkısını azalttığını belgelemiştir. Ancak, ekosistem hizmetleri analizleri, bu hizmetlere etki eden kararların tüm yarar ve maliyetlerini dikkate alan politikaların oluşturulmasını destekler.
Ekosistem hizmetleri ile ilgili yapılan çoğu değerlendirme, belirli bir coğrafi alanda belirli bir hizmetteki değişimin belirli bir yararlanıcı grubu üzerindeki etkisini ele alır. Örneğin, bir orman ekosisteminin yerel bir topluluk için sağladığı hizmetler veya bir nehrin su kalitesindeki değişikliklerin bir şehir üzerindeki etkisi gibi.
Ancak, geriye kalan az miktarda değerlendirme, ekosistem hizmetlerine daha geniş bir bakış açısıyla yaklaşır. Bu tür değerlendirmeler genellikle, dünyadaki tüm sulak alanların sağladığı hizmetlere veya belirli bir ekosistem tipinin küresel ölçekteki etkilerine odaklanır. Bu tür bir yaklaşım, ekosistem hizmetlerinin genel değerini ve önemini daha iyi anlamamızı sağlar.
Tarihçe
Ekosistem hizmetleri kavramı, 1970’li yıllarda ilk kez kullanılmaya başlandı ve o zamandan beri popülerlik kazandı. Ancak, doğal sistemlerin insan refahına katkısı çok daha eski bir düşünceye dayanmaktadır. MÖ 400 civarında, Platon ormanların yok olması ve su kaynaklarının azalması arasındaki ilişkiyi dile getirmiştir.
18 ve 19. yüzyıllarda, ekonomistler toprak gibi doğal kaynakların değerini üretim faktörleri olarak kabul etmişlerdir. George Perkins Marsh’ın “İnsan ve Doğa” (1864) adlı kitabı, ABD’deki koruma hareketinin temel eserlerinden biri olarak kabul edilir ve doğal ve sosyoekonomik sistemler arasındaki ilişkileri ilk kez tanımlayan yazılardan biridir. Marsh, insanların doğal sistemlere verdiği zararın insan refahını olumsuz etkileyeceğini belirtmiştir.
Doğal sistemlerin yapısı ve işleyişi hakkındaki yöntemler, doğa bilimcilerinin yüzyıllar süren çalışmalarına dayanmaktadır. 20. yüzyıl boyunca ve sonrasında gelişen modern ekolojik kavramlar, modeller ve yöntemler, ekosistem hizmetleri analizi için özellikle önemlidir. Ekosistem hizmet değerlerinin hesaplanmasının temelini, piyasa dışı değerleme için resmi ekonomik yöntemler oluşturur. Bu yöntemler, 1940’larda çevre ve kaynak ekonomistleri tarafından geliştirilmiştir ve daha sonra genişletilmiştir.
Ekosistem hizmetleri analizlerinin, ekolojik ve sosyoekonomik sistemler arasındaki karmaşık ilişkileri, bu ilişkilerdeki değişimlerin insan refahına nasıl yansıdığını, farklı hizmet türlerinin değerlerinin ne kadar ölçülebilir olduğunu ve ölçülmesi gerekip gerekmediğini, parasal terimlerle ölçmenin uygun olup olmadığını ve farklı hizmet türleri için en iyi yaklaşımların neler olduğunu incelemeye başladığı dönem, 21. yüzyılın başlarına denk gelmektedir. Bu dönem, ekosistem hizmetlerinin tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak kabul edilir ve bu alandaki çalışmalar hala devam etmektedir.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Kaç tür Ekosistem hizmeti var?
Ekosistem hizmetleri dört ana kategoriye ayrılır: Tedarik, Düzenleme, Kültürel ve Destekleyici Hizmetler.
Tedarik Hizmetleri: Doğanın insanlara sağladığı faydalar, genellikle yiyecekler olarak düşünülür. Bunlar, meyve, sebze, ağaç, balık ve hayvan gibi ekosistemlerin doğrudan sunduğu ürünlerdir. Ancak, tedarik hizmetleri sadece bunlarla sınırlı değildir. İçme suyu, odun, kereste, doğal gaz, yağlar, bitkilerden elde edilen giysi ve diğer malzemeler ve tıbbi yararlar da bu kategoriye dahildir.
Düzenleme Hizmetleri: Ekosistemler, insan yaşamını mümkün kılan birçok temel hizmeti sağlar. Bitkiler havayı temizler ve suyu süzer, bakteriler atıkları parçalar, arılar çiçekleri döller ve ağaç kökleri toprağı tutarak erozyonu engeller. Bu süreçler bir arada çalışarak ekosistemleri temiz, sürdürülebilir, işlevsel ve değişime uyumlu tutar. Düzenleme hizmetleri, döllenme, parçalanma, su temizleme, erozyon ve taşkın önleme, karbon depolama ve iklim düzenleme gibi ekosistem süreçlerinin sağladığı faydaları içerir.
Kültürel Hizmetler: Doğa ile etkileşim halindeyken, doğal dünya da bizi değiştirir ve kültürümüzü, zihnimizi ve sosyal gelişimimizi şekillendirir. Ekosistemlerin insan zihni üzerindeki etkisi çok eskilere dayanır. İnsanlığın başlangıcında, eski uygarlıklar mağara duvarlarına hayvan, bitki ve hava durumu resimleri çizmişlerdir. Kültürel hizmetler, ekosistemlerin insanların gelişimine ve kültürel ilerlemesine sağladığı maddi olmayan faydaları içerir. Bu, bilgi üretimi ve yayılması; doğayla etkileşimden kaynaklanan yaratıcılık (müzik, sanat, mimari); ve eğlence gibi faydaları içerir.
Destekleyici Hizmetler: Doğal dünya o kadar çok hizmet veriyor ki, bazen en temel olanları unutuyoruz. Ekosistemlerin kendileri de fotosentez, besin döngüsü, toprak oluşumu ve su döngüsü gibi altta yatan doğal süreçlere bağlıdır. Bu süreçler, Dünya’daki temel yaşam formlarının devam etmesini sağlar. Destekleyici hizmetler olmadan, tedarik, düzenleyici ve kültürel hizmetler de olmazdı. Bu hizmetler, ekosistemlerin sağlıklı ve işlevsel kalmasını sağlar.

İklim değişikliğinin ekosistemler üzerindeki etkileri
Tür ve Popülasyonlarda Meydana Gelen Değişiklikler
İklim değişikliği ile birlikte bazı türler, davranışlarını, morfolojilerini veya fizyolojilerini değiştirerek uyum sağlama kapasitesine sahip olacaklardır. Diğer türler ise uyum sağlayamayacak ve popülasyonlarında azalma veya yok olma riskiyle karşı karşıya kalacaklardır. Bu durum, bir bölgedeki biyolojik çeşitliliği de etkileyecektir.
Ayrıca, iklim değişikliği nedeniyle sıcaklık ve su koşullarındaki değişimler, bitki ve hayvanların yaşam alanlarının coğrafi olarak kaymasına da yol açabilir. ABD’de sıcaklıkların artmasıyla birlikte, bazı kara hayvanları her on yılda ortalama 6,8 kilometre kuzeye (genellikle daha soğuk olan) doğru göç etmektedir. Bazı deniz türleri ise her on yılda 27 kilometreden fazla kuzeye ilerlemektedir.
Doğal Olayların ve Döngülerin Zamanlamasında Oluşan Değişiklikler
Birçok bitki ve hayvan, yaşam döngülerinin belirli evrelerini başlatmak için doğadaki ipuçlarına (sıcaklık ve su koşulları gibi) bağımlıdır. İklim değiştikçe bu ipuçları farklı şekillerde veya farklı hızlarda değişebilir veya hiç değişmeyebilir. Bu da, yılın belirli zamanlarında birbirine bağlı olan türlerin senkronizasyonlarını bozabilir.
Örneğin plankton, genç balıklar için önemli bir besin kaynağıdır ancak sıcaklık değişikliklerine balıklardan daha duyarlıdır. Bu da planktonun genç balıkların en çok ihtiyaç duyduğu dönemde azalabileceği anlamına gelir. Aynı şekilde, bir kuş her yıl aynı zamanda göç ederse, varacağı yerde sıcaklık değişiklikleri nedeniyle ana besin kaynağının çoktan büyüyüp yok olduğunu görebilir.
Ekosistemlerin ve içinde yaşayan canlıların değişen fiziksel çevreye nasıl tepki verdiklerini öğrenin. EPA’nın Mevsimsellik ve İklim Değişikliği raporu , ABD’deki ekosistemleri etkileyen dört ana temayı ele almaktadır.
Ekosistem Etkileşimlerindeki Değişiklikler
İklim değişikliği aynı zamanda türlerin ve popülasyonların çevreyle ve birbirleriyle olan etkileşim şekillerini de değiştirmektedir. Bu etkiler ekosistemin bütününde görülebilir.
Örneğin iklim değişikliği bazı bölgelerde istilacı türlerin yayılmasını kolaylaştırabilir . 11 İstilacı tür, bulunduğu bölgeye özgü olmayan türdür. İstilacı türler yerel bitki ve hayvanlara baskın gelebilir, yeni hastalıklara sebep olabilir ve diğer sorunlara yol açabilir. Bu değişiklikler önemli çevresel ve ekonomik zararlara neden olabilir.
Okyanus suyu ısındıkça, tropik aslan balığı gibi istilacı balık türlerinin Atlantik kıyısında kuzeye doğru yayılarak yerel türleri baskı altına alması beklenmektedir. Aslan balığı zehirli olduğu ve insanları sokabildiği için bu durum insan sağlığına da zarar verebilir.
İklim değişikliği aynı zamanda besin ağlarını da etkilemektedir. Besin ağı, bir ekosistemdeki farklı organizmalar arasındaki beslenme ilişkilerinin bütünüdür. Besin ağının en altında bitkiler ve plankton gibi organizmalar bulunur. Ağın üst kısımlarında yer alan diğer hayvanlar bu organizmalara bağımlıdır. Besin ağının herhangi bir bölümündeki iklim etkileri tüm sistemi, hatta diğer ekosistemleri bile etkileyebilir. Yukarıdaki örnekte olduğu gibi, eğer genç balıklar haliçlerde yeterli besine ulaşamazsa, okyanustaki avcı hayvanlar da bunun sonuçlarını yaşayabilir.
Değişmiş ya da azaltılmış Ekosistem hizmetleri
Ekosistemler, topluma bazı hayati hizmetler sunmaktadır. Bunlardan bazıları iklim değişikliğinden etkilenmektedir. Örneğin ekosistemler, insanların gıda ihtiyacını karşılamaktadır. İklim değişikliğine bağlı olarak kuraklık ve sıcaklık gibi faktörler, bazı gıdaların mevcudiyetini ve kalitesini, ayrıca çiftçilerin belirli ürünleri yetiştirme kapasitesini de olumsuz yönde etkileyebilir.
İklim değişikliği, karbon yakalama ve depolama gibi diğer ekosistem hizmetlerini de zayıflatabilir. Orman ekosistemleri, karbondioksitin atmosferden alınarak köklerde, toprakta ve orman tabanında saklanmasına katkıda bulunarak karbon döngüsünde önemli bir rol oynamaktadır. Ancak iklim değişikliğinin neden olduğu yangınlar, seller, zararlı böcekler ve hastalıklardaki artışlar, ekosistemin bu kritik hizmeti sağlama yeteneğini kısıtlayabilir.
İklim değişikliğini nasıl önleriz?
İklim değişikliğini önleyemezsek, ekosistem hizmetleri bundan doğrudan zarar görebilir. Bu da verimli ürün elde edemememize yol açabilir.

1.Evdeki enerji tüketimini azaltın
Evlerimizde kullanılan enerji, genellikle fosil yakıtlardan elde edilir. Bu enerji tüketimini azaltmak için bir dizi strateji uygulanabilir. Örneğin, evinizin yalıtımını iyileştirmek, ısı kaybını azaltabilir ve bu da ısıtma ve soğutma ihtiyacınızı düşürür. LED lambalar ve enerji verimli elektronik aletler, daha az enerji tüketirler. Çamaşırlarınızı soğuk su ile yıkamak ve kurutma makinesi yerine çamaşırlarınızı asarak kurutmak, enerji tüketimini daha da azaltabilir. Bu tür değişiklikler, yıllık karbon ayak izinizi önemli ölçüde düşürebilir.
2.Evinizin enerji kaynağını yenilenebilir olanlara dönüştürün
Evinizin enerjisi fosil yakıtlardan geliyorsa, bu enerji kaynağını yenilenebilir olanlara dönüştürmeyi düşünün. Rüzgar ve güneş enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynakları, karbon emisyonlarını önemli ölçüde azaltabilir. Ayrıca, çatınıza güneş panelleri yerleştirerek kendi enerjinizi üretebilirsiniz.
3.Yürüyerek, bisikletle veya toplu taşıma araçlarıyla seyahat edin
Karayollarındaki araçların çoğu, sera gazı emisyonlarına neden olan dizel veya benzin kullanır. Araba kullanmak yerine yürümek, bisiklet sürmek veya toplu taşıma araçlarını kullanmak, hem karbon ayak izinizi azaltabilir hem de sağlığınıza fayda sağlayabilir.
4.Elektrikli bir araca geçin
Elektrikli araçlar, hava kirliliğini azaltabilir ve gazlı veya dizel motorlu araçlara kıyasla daha az sera gazı salar. Ancak, elektrikli araçların enerjisi genellikle fosil yakıtlardan elde edilir ve piller ile motorlar, çevresel ve sosyal maliyetleri yüksek olan nadir elementler gerektirir.
5.Azaltın, yeniden kullanın, tamir edin ve geri dönüştürün
Üretim sürecinin her aşamasında karbon emisyonları ortaya çıkar. Bu nedenle, daha az tüketmek, ikinci el eşyalar satın almak ve bozulan eşyaları tamir etmek, karbon ayak izinizi azaltabilir. Ayrıca, plastiklerin geri dönüştürülmesi, plastik atıkların çevreye verdiği zararı azaltabilir.
Bu stratejiler, gelecek nesillere daha sağlıklı bir Dünya bırakmak için atabileceğimiz önemli adımlardır. Her birimizin bu konuda sorumluluk alması ve ekosistem hizmetlerine sahip çıkması gerekmektedir.
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Robert J. Johnston. Ecosystem Services. (13 Ocak 2023). Alındığı Tarih: 20 Ekim 2023. Alındığı Yer: Brittanica | Arşiv Bağlantısı
- Niccolo Canova. Actions For A Healthy Planet. Alındığı Tarih: 20 Ekim 2023. Alındığı Yer: United Nations | Arşiv Bağlantısı
- The National Wildlife Federation. Ecosystem Services. Alındığı Tarih: 20 Ekim 2023. Alındığı Yer: The National Wildlife Federation | Arşiv Bağlantısı
- United States Environmental Protection Agency. Climate Change Impacts On Ecosystems. Alındığı Tarih: 20 Ekim 2023. Alındığı Yer: United States Environmental Protection Agency | Arşiv Bağlantısı
- NatureScot. What Are Ecosystem Services?. (11 Temmuz 2023). Alındığı Tarih: 20 Ekim 2023. Alındığı Yer: NatureScot | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 25/04/2025 12:37:18 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/15915
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.