Belirsizlik ve Gerçeklik
Kuantum Paradoksları: Bohr, Heisenberg ve Schrödinger
- Blog Yazısı
Erwin Schrödinger, benim için fiziğin yalnızca formüllerden ibaret olmadığını gösteren isimlerden biri. Onun 1926’da geliştirdiği dalga denklemi, doğayı anlama biçimimizi tamamen değiştirdi. Daha önce atom altı Dünyayı açıklamaya çalışan fizikçiler, elektronların davranışını bir türlü netleştiremiyordu. Schrödinger, “Belki de sorun bizde değil, bakış açımızda” dedi ve maddeyi hem parçacık hem dalga olarak tanımlayan yepyeni bir yaklaşım ortaya koydu.
Bu denklem bana hep bir şiir gibi gelir. Çünkü Schrödinger, doğayı matematikle anlatırken bile onu olasılıkların diliyle ifade etti. Denklem bir parçacığın nerede olduğunu söylemez, yalnızca “nerede olabileceğini” söyler. Yani fizik kesinlik değil, olasılık konuşur. Bu düşünce, klasik bilimin mutlak doğrularına büyük bir darbe vurdu.
Ama ilginçtir ki, Schrödinger kendi teorisinin felsefi sonuçlarından rahatsızdı. “Bir şey gözlemlenmeden önce var mıdır?” sorusu onu huzursuz ediyordu. Niels Bohr ve Heisenberg’in savunduğu “Kopenhag yorumu” na katılmadı. Bunun üzerine meşhur “Schrödinger’in Kedisi” düşünce deneyini ortaya attı. O kedi hem ölü hem diri olamazdı; asıl paradoks, kuantum dünyasını anlamaya çalışan biz insanların zihnindeydi.
Schrödinger’in hikâyesi sadece fiziğin sınırlarında kalmadı. 1944’te yazdığı Hayat Nedir? kitabıyla biyolojinin temellerine uzandı. DNA’nın varlığını dolaylı biçimde öngörmesi, bilim dünyasında büyük yankı uyandırdı. O an anladım ki, Schrödinger sadece atomları değil, yaşamın özünü de anlamaya çalışan bir düşünürdü.
Bugün onun denklemi, kimya laboratuvarlarından kuantum bilgisayarlara kadar her yerde karşımıza çıkıyor. Ben Schrödinger’i, doğayı denklemlere sığdırmaya çalışan bir fizikçiden çok, evrenin şiirini matematikle yazan bir filozof olarak görüyorum.
Niels Bohr ve Heisenberg’in savunduğu “Kopenhag yorumu”na değinecek olursak, bu yaklaşım kuantum mekaniğinin en çok tartışılan felsefi yönlerinden biridir. Benim anladığım kadarıyla bu yorum, doğanın kesin bir gerçeklik sunmadığını, gözlem yapılmadan önce hiçbir şeyin belirli bir durumda olmadığını savunur. Yani bir elektron, ölçüm yapılmadan “orada” değildir; olasılık bulutu halinde var olur.
Bu düşünce, klasik fiziğin alışkanlıklarına tamamen terstir. Çünkü Newtoncu dünyada her şeyin yeri ve hızı aynı anda belirlenebilirken, kuantumda “belirsizlik” artık doğanın temel bir özelliğidir. Heisenberg’in belirsizlik ilkesi de bunu destekler. Bir parçacığın konumunu ne kadar kesin bilirsek, momentumunu o kadar az bilebiliriz.
Bohr, bu belirsizliği bir eksiklik olarak değil, doğanın işleyiş biçimi olarak görüyordu. Ona göre ölçüm, sistemin bir parçasıdır; gözlemci olmadan gerçeklik tanımlanamaz. Schrödinger’in buna itiraz etmesi de bundandır. Çünkü o, fiziğin nesnel bir dünya tanımlaması gerektiğine inanıyordu.
Ben bu tartışmayı her düşündüğümde, “gerçeklik” kavramının aslında ne kadar kırılgan olduğunu fark ediyorum. Belki de doğa, biz onu gözlemlediğimiz anda şekil alıyor tıpkı bir aynaya baktığımızda yüzümüzün orada belirivermesi gibi.
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 03/11/2025 05:53:15 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/21713
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.