Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Biyomüzikoloji: Canlılarda Müzik Algısı ve Müziğin Etkilerine Kısa Bir Bakış

6 dakika
44,628
Biyomüzikoloji: Canlılarda Müzik Algısı ve Müziğin Etkilerine Kısa Bir Bakış
Tüm Reklamları Kapat

Titreşimlerin organizasyonlu bir şekilde birleşmesiyle "müzik" adını verdiğimiz ahenkli sesler oluşmaktadır. İnsanlık tarihinde her toplum ve kültür müziği değişik şekillerde duyumsamış, yorumlamış ve müziği kullanarak eğlenmişlerdir. Ellerle alkış ve oyun aletleriyle melodi, şarkı eşliğinde dans etmiş, ritim tutmuşlardır. Eğlenmek belki yüzeysel bir perspektifte "önemsiz" gibi gözükse de, bütün hayvanların beyninde bulunan "haz/ceza mekanizması"nın tatmin edilebilmesi için müthiş öneme sahiptir. Müzik, birçok canlının algılayabildiği evrensel bir dil gibidir. Eğer ki insanlar olarak sadece bizlerin müziği anlayabildiğimizi düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz.

Kuşlar, balinalar, köpekler, maymunlar gibi sayısız hayvan grubu da müziği algılayabilir ve ritim duygusuna sahiptir. Balinalar, okyanus içerisinde çeşitli ses dalgalarını ritmik bir şekilde gönderirler ve binlerce kilometre ötedeki diğer balinalarla bu şekilde haberleşirler. Bir kuşu yakından dinlediğinizde insana benzer ritim ve desenleri o kuşun ötüşünde duyabilirsiniz. Bu kalıpları inceleyen bilim adamları, müziğin doğasını; insanlar, kuşlar, balinalar gibi birçok hayvan tarafından içsel bir bilgi gibi düşünmektedir. Hatta buraya tıklayarak görebileceğiniz gibi bazı araştırmalar, kuşların müzik notaları ile Beethoven gibi devlerin müzik notaları arasında çarpıcı benzerlikler ortaya koymuştur.

Son zamanlarda bilimsel araştırmalar, balina ve kuşların çıkardıkları seslerin müzikal ezgi olarak kabul edilip edilemeyeceği tartışmaları üzerine yoğunlaşmıştır. İnsanlar ve hayvanlar arasındaki seslerin, müzikalitenin benzerliklerini inceleyen bilim dalına günümüzde "biyomüzikoloji" denmektedir.

Tüm Reklamları Kapat

Yapılan araştırmalar, insanlar gibi hayvanların da estetik sesleri müzikale çevirme yetileri olduğunu göstermektedir. Cornell Üniversitesi'nde nörobiyoloji ve davranış profesörü olan Ron Hoy'un söylediğine göre 1960’lı yıllarda hippiler balina sesleri dinleyerek kulaklarını geliştirmişlerdir. Benzer şekilde, araştırmalar insanların atalarının da müzik aletleri üzerinde emek harcadığını ve bazı diğer hayvanlar da kendi müzikal kreasyonları için emek harcadığını göstermektedir. Kambur balinalar zamanının ve enerjisinin önemli bir kısmını müzik yapmak için harcarlar. Tabii bu seslerin gerçekten estetik ve müzikal bir kaygı güdüp gütmediği, tartışmaların odağında olan soru işaretidir. Hoy, bazı bilim insanlarının “hayvanlarca oluşturulan sözde müzikal seslerin yalnızca biyolojik bir işleve hizmet amaçlı olduğunu” düşündüklerini söylemiştir ve “hayvanların müzikal deneyimlerinden bizlerin de duyabildiğimiz ve hissedebildiğimiz kadarıyla yararlanmamız gerektiğini” vurgulamıştır. Bunun yanında hayvanların çoğu bilişsel süreçlerinin henüz tam olarak açıklanamadığını da söylemiştir. Dolayısıyla bu seslerin çıkarılması sırasında estetik bir kaygı güdülüp güdülmediği bilinmemektedir. Fakat türümüzün evrimi sırasında neredeyse hiçbir zaman temasa geçmediği türlerin çıkardığı sesleri bile estetik olarak algılayabilmesi, estetik algısının türümüze özgü olmayan, daha evrensel bir olgu olduğunu düşündürmektedir. 

Görebileceğiniz gibi, müzik sadece insana ait bir dil değildir. Balinaların, sadece estetik bir ses çıkarma becerisi haricinde, insanlardakine benzer bir ritim algısına ve müzikalite yeteneğine sahip oldukları tespit edilmiştir. Benzer şekilde, kuşlar da yalnızca şarkılarında sadece vokalleri değil, çalı çırpıları kullanarak perküsyonları bile kullanabilirler. Durum, atalarımızda ve kuzenlerimizde de farksızdır. Atema tarafından ele alınan Cro-magnon (en eski Homo sapiens bireyleri) ve Neandertaller'de de müzik kültürüne dair izler tespit edilmiştir. Tahminlere ve eldeki verilere göre müzik, çok büyük ihtimalle insanlardan çok daha önce doğada kullanılan bir iletişim biçimidir.

Hayvanlar Ne Tür Müzik Dinlemeyi Severler?

Birçok evcil hayvan sahibi, kedi ve köpeklerin bütün gün evde bıraktıkları zaman radyoyu da açık bırakmayı tercih ederler. Charles Snowdon tarafından yapılan araştırmalarda, hayvanların müzikal tercihleri üzerinde insanların çok kritik etkisi olduğu gösterilmiştir. Şöyle söylüyor: 

Bir köpeğin sahibi Mozart seviyorsa, kendisi de Mozart sevecektir. Sahibi rock müzik seven insanların köpekleri de rock müziği tercih ediyor.

Müziğin bugüne kadar her ne kadar eşsiz bir insan fenomeni olduğu varsayılsa da, her geçen gün yapılan yeni araştırmalar hayvanlarla aslında ortak ve benzer bir müzikal kapasiteye sahip olduğumuzu göstermektedir. Snowdon, Wisconsin-Madison Üniversitesi'nde bir hayvan psikologudur. Yaptığı araştırmalarda müziğe bağlı olarak hayvanların tamamen farklı tempolarda yürüyüşler sergilediğini göstermiştir. Ayrıca her hayvanın kendine ait ve türüne özgü müzik zevkine sahip olduğunu düşündüren verilere ulaşmıştır. 

Tüm Reklamları Kapat

Bunlar haricinde Snowdon, onlara uygun uyarlanmış müzik bestelemek için çellist ve besteci David Teie ile çalışmıştır. Bulgular ilgi çekicidir: Maymunların ses aralığı, insanlardan 3 oktav daha fazladır ve kalp atım hızları da 2 kat fazladır. Bunun sonucunda bize ritmik ve tempolu gelen parçalar, maymunlara dinletildiğinde onların sakinleşmelerine neden olmuştur. Köpek soylarında ise büyüklük, vokal aralığı ve kalp atım hızında büyük farklılıklar vardır. Örneğin Snowdon şöyle söylüyor:

"Labrador veya Mastif gibi büyük köpekler yetişkin erkek insanlarla oldukça benzer vokal aralıklarına sahiptirler.Yani, onlarla biz benzer frekans aralığına sahip olduğumuz söylenebilir. Benim tahminim büyük köpek cinsinleri, Chihuahua gibi küçük köpek cinslerine göre insan müziğine daha duyarlıdırlar."

Müzik, Canlıların Gelişimini Etkiliyor!

Bir diğer ilginç konu ise müziğin hayvanlarda strese ve gelişimlerine etkisidir. Bu konuyu, Uludağ Üniversitesi'nden Baybars Sağlamtımur ile Oğuzhan Demir'in U. Ü. Ziraat Fakültesi Dergisi'nde 2013 yılında yayınladıkları bir makaleden aktaracağız; ilgililer Türkçe olan makaleyi baştan sona okuyabilirler (kaynaklarımıza bakabilirsiniz):

Balık yetiştiricilik sistemlerinde stresi azaltmaya yönelik çalışmalardan birisi de müzikle yetiştiriciliktir. Müziğin etkileri, yüzyıllardır insanlar üzerinde çalışılmış, bunun yanı sıra son yüz yıldır da karasal canlılar üzerine olan etkileri araştırılmıştır. Balıklarda işitme ve balık akustolateral sistemindeki bilimsel çalışmaların artmasıyla doğru orantılı olarak sucul ortamlarda da balıkların daha rahat ortam adaptasyonunu sağlamak amacı ile müziğin kullanımı az sayıda da olsa çalışılmaya başlanmıştır.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.

Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.

Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.

Müziğin, insanlar başta olmak üzere birçok canlı grubu üzerine fizyolojik etkileri vardır. Müziğin insanlar üzerindeki etkileri bazı araştırmacılar tarafından çalışılmıştır. Anjiyografi işlemi öncesinde ve işlem sırasında müzik dinlemenin bireylerin anksiyete düzeyi ve yaşamsal bulgularına etkisini inceleyen İşkey (2008), deney grubunda anjiyografi işlemi öncesi kaygı düzeyleri ve tüm yaşamsal verilerde, müzik dinleyerek yapılan uygulama sonrasında önemli derecede düşüş görmüş; buna karşılık yaşamsal bulguların işlemden sonra daha da arttığını belirtmiştir. Koroner arter bypass greft uygulamasında düşleme ve müziğin iyileşme sürecine etkisini araştıran Vural (2006), elde edilen bulgular ışığında koroner arter bypass cerrahisinde düşleme ve müzik dinletisinin, gevşemeyi sağlayarak anksiyete düzeyinin ve algılanan ağrı şiddetinin azaltılmasında etkili olduğunu bildirmiştir. Yıldırım ve Gürkan (2007), müziğin kemoterapi yan etkilerine ve kaygı düzeyine etkisini araştırdıkları çalışmada, kanser hastalarına dinletilen müziğin anlık kaygı düzeylerini azalttığını göstermişlerdir. Ayrıca çeşitli müzik türlerinin, insanlar ve karasal hayvanların yanısıra (Creath ve Schwartz, 2004; Fukui ve Toyoshima, 2008; Jonge ve ark., 2008; Uetake ve ark., 1996), sucul hayvanlar üzerine de olumlu etkileri bulunduğu, çeşitli araştırmalarda tespit edilmiştir.

Müziğin büyük baş hayvanlar üzerine etkilerini inceleyen bazı araştırmacılar, sütten kesim sonrası müzik dinletilen domuz yavrularında yaralanmaların azaldığını ve çiftlik sistemlerinde müziğin bir huzur aracı olarak kullanılabileceğini bildirmişlerdir (Jonge ve ark., 2008). İneklerin otomatik sağım sistemine gönüllü yaklaşımlarını inceleyen Uetake ve ark. (1996), ortama müzik verilmediği günlerde otomatik sağım sistemine gönüllü yaklaşan ineklerin sayısının, ortamın müzikli olduğu günlerde sağım sistemine yaklaşan inek sayısından daha az olduğunu, ayrıca müziksiz günlerde ineklerin ya boş alanlara uzandığı ya da yemliklere yöneldiklerini gözlemlemişlerdir. Müziğin bitkiler üzerine de etkileri bulunmuştur. Creath ve Schwartz (2004), müziğin bamya ve kabak tohumlarının çimlenmesi üzerine etkilerini araştırmışlardır. Müzik dinletilen grubun kontrol grubuna göre daha yüksek bir filizlenme yüzdesi gösterdiğini saptamışlardır.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
22
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 7
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 4
  • Bilim Budur! 2
  • İnanılmaz 2
  • Umut Verici! 2
  • Güldürdü 1
  • Merak Uyandırıcı! 1
  • Muhteşem! 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/12/2024 20:00:18 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/2791

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Araştırmacılar
İspat Yükü
Irk
Diş Hastalıkları
Kedigiller
Neandertal
Uzun
Doktor
Göğüs Hastalığı
Yayılım
Google
Beslenme
Tehlike
Risk
Aslan
Obezite
Radyasyon
Büyük Patlama
Işık Hızı
Genel Halk
Kuantum Fiziği
Bilimkurgu
Evren
Fosil
İklim
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
A. Paker, et al. Biyomüzikoloji: Canlılarda Müzik Algısı ve Müziğin Etkilerine Kısa Bir Bakış. (8 Ekim 2014). Alındığı Tarih: 21 Aralık 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/2791
Paker, A., Bakırcı, Ç. M. (2014, October 08). Biyomüzikoloji: Canlılarda Müzik Algısı ve Müziğin Etkilerine Kısa Bir Bakış. Evrim Ağacı. Retrieved December 21, 2024. from https://evrimagaci.org/s/2791
A. Paker, et al. “Biyomüzikoloji: Canlılarda Müzik Algısı ve Müziğin Etkilerine Kısa Bir Bakış.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, 08 Oct. 2014, https://evrimagaci.org/s/2791.
Paker, Ahmet. Bakırcı, Çağrı Mert. “Biyomüzikoloji: Canlılarda Müzik Algısı ve Müziğin Etkilerine Kısa Bir Bakış.” Edited by Çağrı Mert Bakırcı. Evrim Ağacı, October 08, 2014. https://evrimagaci.org/s/2791.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close