Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Paylaşım Yap
Tüm Reklamları Kapat

Bitkili Akvaryum Aydınlatması Nasıl Yapılır? (Kapsamlı Rehber)

18 dakika
5,588
Bitkili Akvaryum Aydınlatması Nasıl Yapılır? (Kapsamlı Rehber)
Tüm Reklamları Kapat

Bitkili akvaryum aydınlatması (ışıklandırması) göründüğünden çok daha karmaşık, fakat herkesin de bir o kadar ve ekonomik çözümler üretebildiği bir konudur. Bu nedenle olsa gerek, yaptığı aydınlatmadan verim alan herkes, bunu en iyi performansıyla elde ettiği yanılgısına düşebilmektedir. Fakat ülkemizin IAPLC gibi dünya çapındaki yarışmalarda performansına baktığımızda, birçok konuda sınıfta kaldığımızı görüyoruz. Bu nedenle, sahip olduğumuz bazı yanılgılardan kurtulmak, daha fazlasını öğrenip, daha iyi sonuçlar elde edebilmemiz için büyük bir önem taşımaktadır. Aydınlatma konusu da bunların en başında gekmektedir.

Bu yazıda, bu konuyla ilgili bir yazıya sığdırılabilecek, çoğu daha önce pek bir yerde değinilmemiş tüm detayları burada ele almaya çalıştık. Aynı zamanda yaygın olarak yanlış bilinen bazı noktalara da değinip, bunların neden yanlış olduğunu açıkladık. Bu rehberin sonunda, akvaryum ışıklandırması hakkında kapsamlı ve hobi için ziyadesiyle yeterli bilgilere sahip olacaksınız. Bu yazı, size konsept hakkında önemli bilgiler verecek olsa da, gerçek anlamda başarılı bir aydınlatma üreticisinin ihtiyacı olan mühendislik detaylarını elbette içermediğini, bunun için çok daha fazlasının gerekli olduğunun altını çizmek gerek.

Bitkili Akvaryum Aydınlatması Nasıl Olmalı?

Satır aralarındaki kelimeleri atlamamak ve dikkat kesilmek önemli. "Bitkili" akvaryum aydınlatmasının nasıl olması gerektiğinden konuşuyoruz, herhangi bir akvaryum ya da deniz akvaryumu değil. Dolayısıyla odak noktamız bitkiler. O halde soruyu şu şekilde değiştirebiliriz: Akvaryum bitkileri nasıl bir ışığa ihtiyaç duyar? Ya da herhangi bir bitki nasıl bir ışığa ihtiyaç duyar?

Tüm Reklamları Kapat

Hepimizin bildiği üzere bitkiler, fotosentetik canlılardır; yani ışık yoluyla enerjilerini üretiyorlar. Fakat bu ışık nasıl bir ışık? Akvaryumumuzdaki bitkilerin doğadan akvaryumumuza geldiğini düşünecek olursak, aslında tüm bitkiler gibi onların da Güneş ışığına göre evrimleştiklerini görürüz. Güneş aynı Güneş olsa da dünyanın farklı coğrafi bölgelerinde, farklı şekillerde kendini gösterebilir. Dolayısıyla Güneş ışığı derken de tek bir standarda sahip değiliz, fakat bunu yapmanın bir yolu var!

Aydınlatmaların Fiziği

Işık, hiç kuşkusuz fiziğin konusudur. Bu nedenle ışığı anlamak isteyen birisi, muhakkak işin fiziğinde ne olduğunu da öğrenmelidir. Elbette burada tüm detaylarıyla bunu anlatmak mümkün değil, bu yıllar süren bir eğitim gerektirir. Fakat, ışıklandırma konusunda uzmanlaşmak istiyorsanız, işin fiziğini bilmeniz gerek. Lakin amacınız sadece akvaryumunuza uygun, işinizi görecek ışıkları yapmak ya da seçmekse, burayı atlayıp "Bitkiler ne ister?" başlıklı bölümden devam edebilirsiniz.

Işığın Doğası

Işık dediğimiz şey aslında foton adını verdiğimiz temel parçacıkla ifade edilen bir elektromanyetik dalgadır. Bir başka deyişle radyasyondur (ışımadır). Çoğu kişi radyasyonu zararlı bir şey olarak düşünse de, aslında onunla ifade edilmek istenilen "iyonize edici" radyasyondur (X-ışınları gibi). Fakat her radyasyon zararlı değildir. Açıkça anlaşılacağı üzere, görme eylemi de bununla gerçekleşir, bitkilerin yaşaması da.

O halde iyonize edici radyasyonla, normal radyasyon arasındaki fark nedir? Işık aynı ışık değil mi?

Tüm Reklamları Kapat

Hepsi birer foton, hepsi birer elektromanyetik dalga olsa da, fotonlar geniş bir enerji aralığına sahip olabilirler. Bu nedenle biz bu geniş spektrumu ifade etmek için, elektromanyetik spektrum adını verdiğimiz bir ölçek kullanırız. Burada düşük enerjiden yüksek enerjiye çeşitli keyfi bölgeler yer alır. Keyfi diyoruz, çünkü bunlar bizim tanımlarımız.

Yukarıdaki görsel, elektromanyetik spektrumu gösteriyor. Burada enerji, frekansla doğrudan ilişkilidir, yani frekansı ne kadar yüksekse, enerjisi de o kadar yüksektir. Dalga boyu ise ışığın dalga özelliğinden gelir ve frekansla ters ilişkilidir. Yani frekans (ya da enerji) ne kadar yüksekse, dalga boyu o kadar düşük olur.

Elektromanyetik spektrumdaki dalgalar düşük enerjiden yüksek enerjiye şöyle sıralanır: Radyo dalgaları, mikrodalga, kızılötesi, görünür bölge, morötesi, X-ışını ve gama ışını.

Bizim gözümüzün gördüğü ve bitkilerde odaklandığımız bölge, bu spektrumun çok çok küçük bir bölümü olan görünür bölgeye aittir. Görsele bakıp da ne kadar büyük göründüğüne aldanmayın, görsel gerçek ölçeğe göre çizili değil. Öyle olsaydı bu alan o kadar ufak olurdu ki göremezdik, o nedenle logaritmik ölçek kullanılmıştır. Görsel bölge aralığı yaklaşık 380-700 nanometre aralığına düşer. Frekans cinsinden 400-780 THz ya da fotonun enerjisi cinsinden 1.65-3.26 eV da denilebilir, üçü de aynı şeyi farklı birimlerle ifade eder.

Evrim Ağacı'ndan Mesaj

Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.

Kreosus

Kreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.

Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.

Patreon

Patreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.

Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.

YouTube

YouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.

Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.

Diğer Platformlar

Bu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.

Giriş yapmayı unutmayın!

Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.

Burada dikkat çeken bir diğer ifade cisimlerin sıcaklığı ifadesidir. Aydınlatmacılar arasında pek bilinmese de astrofizikçiler ve fizikçiler iyi bilir, bu ifade kara cisim ışıması adını verdiğimiz bir ışımadan gelir. Kabaca söylemek gerekirse, her cisim sıcaklığından ötürü bir ışık yayar. Bu ışık 3000 Kelvin civarındaysa kırmızımsı, 10,000 Kelvin civarındaysa mavimsi olur, ikisinin arasında 6000 K dolaylarında ise beyaz yer alır. İşte evde kullandığımız aydınlatmalarda yer alan Kelvin ifadesi bunu ifade eder.

Işığın Spektrumu

Newton, prizmadan beyaz ışık geçirdiğinde, onun gökkuşağı gibi renklerine ayrıştığını fark etmişti. Bugün, "beyaz ışık" dediğimiz şeyin aslında görsel bölgedeki tüm renklerin bir arada olduğu durum olduğunu biliyoruz. Bitkilere hayat veren güneş ışığı da aynı şekilde her renkten (dalga boyundan) ışığı barındırıyor. Fakat her rengi eşit ölçüde barındırmıyor.

Bir ışık kaynağının spektrumuyla ifade etmek istediğimiz, o ışık kaynağındaki fotonların her birinin dalga boyuna karşılık ne kadar foton geldiğidir. Örneğin 1 kırmızı fotona karşılık 1 mavi foton düşüyorsa, mora yakın bir renk görürüz. Bu nedenle "full spektrum" adında satılan LED'ler mor ışık verir çünkü sadece kırmızı ve mavi barındırır, yeşil barındırmazlar.

Fakat 1 kırmızı fotona karşılık 3 mavi foton geliyorsa, renk daha mavi tonlarında olur. Burada özellikle foton dediğimize, ışık demediğimize dikkat edin. Çünkü aynı güçte ama farklı renklerdeki LED'ler aynı miktarda ışıma yapmayabilir. Buna ek olarak, her rengin cisimlerden yansıması ve soğurulması farklı olacağı için, bırakacağı etki de başka olabilir. Burada spektrum kavramını anlamak bu nedenle önemli.

Yukarıdaki görselde Güneş'in spektrumunu ve meşhur ADA Solar RGB aydınlatmasının spektrumunu görüyoruz. Aynı zamanda ADA spektrumunda arka planda soluk olarak beyaz bir LED'in spektrumu verilerek kıyaslaması yapılmış. Günümüzdeki LED teknolojisinden dolayı bu aydınlatmaların Güneş gibi tüm renkleri neredeyse eş bir şekilde barındırmadığını görüyoruz. Özellikle bu aydınlatmalar fotosenteze ağırlık vermek ve renkleri ortaya çıkarmak için kırmızı ve maviye odaklanıyor. Keza bitkilerin yeşil renginin vuruculuğunu artırmak için de yeşil barındırıyor. Fakat bunlar nispeten dar bantlar şeklinde ve bunların dağılımı çok şeyi değiştiriyor. Bunu ölçmek ise ancak bir spektrometre ile mümkün.

Işığın Soğurulması ve Yansıması

Işık yaymayan bir cismin ne renk göründüğü onun hangi dalga boylarındaki ışığı ne kadar yansıttığı ile alakalıdır. Örneğin sadece kırmızı ışığı yansıtacak bir cisme beyaz ışık tutarsanız, her rengi barındırsa da sadece kırmızıyı yansıtacağı için kırmızı görünür. Aynı cisme mavi ışık tutarsanız ise siyah kalacaktır, çünkü mavi ışığı soğurmaktadır.

Tüm Reklamları Kapat

Bitkilerin ne kadar güzel görüneceğinin arkasındaki bilim ise verilen ışığın spektrumu ile birlikte bitkilerin kendi renklerinden gelir. Kırmızı bir bitkiye yeşil ağırlıkta ışık vermek, onun o belirgin kırmızılığını alıp soluk görünmesine neden olabilir. Keza kırmızı bitkileri ortaya çıkarmak isterken kırmızıyı abartmak da yeşil olanların canlılığını götürür. Bu aradaki dengeyi yakalamak her ne kadar deneme yanılmayla mümkün olsa da ancak bir ölçüde mümkün olmaktadır.

Çok profesyonel bir göz, iyi bir mühendislikle üretilmiş aydınlatma ile amatör üretim arasındaki farkı daima ayırt edecektir.

Buradaki farkı yaratan en önemli unsur, amatör olarak denge yakalamaya çalışan kişilerin, piyasada standart olarak üretilen LED'ler ile bunu yapmaya çalışmasından kaynaklanıyor. Bunların çoğu dar bantta ve spesifik dalga boylarına sahipler (genellikle teknolojik olarak ucuz olanlarına eriştiğimiz için). Bu nedenle eğer elinizdeki kırmızı, yeşil ya da mavi LED'lerin pik noktaları ADA Solar RGB ile örtüşmüyorsa, hiçbir şekilde aynı tonu yakalama şansınız yoktur. Bu tür aydınlatmaları üretenler özel olarak kendi LED'lerini imal ediyor ya da talep üzerine üretilmelerini sağlıyorlar. Aradaki fiyat farkının önemli bir kısmı da buradan geliyor. Yani farklı renklerde LED'ler alıp, bunları farklı kombinasyonlarla dağıtarak aynı ışığı elde etmeniz mümkün değil. Sadece yaklaşabilirsiniz.

Bitkiler Ne İster?

Bitkilerde fotosentez, kloroplast organeli aracılığıyla gerçekleşir. Bitkiye yeşil rengini veren şey de fotosentetik bir pigment olan klorofildir ve kloroplastlarda bulunur. Fakat tek bir tür pigment yoktur, hatta klorofiller de kendi içinde gruplara ayrılır. Bu nedenle bazı bitkiler ya da yosunlar farklı renklerde olabilir. Aşağıdaki tabloda hangi pigmentin nerelerde bulunduğunu görüyoruz. Klorofil a ve klorofil b pigmentlerinin özellikle yeşil renkten sorumlu olduğu görülüyor. Sarı, turuncu ve hatta kırmızı pigmentler olduğuna da dikkat edin. Bu noktada, bir bitkide ya da başka canlıda tek bir pigment olmak zorunda olmadığını bilmek önemli, çünkü renklerin karışımı, farklı renkler olarak karşımıza çıkabilir.

Tüm Reklamları Kapat

Klorofil a ve klorofil b bizim için oldukça önemli. Dolayısıyla hedefimiz bunlar. Fakat bunların aynı zamanda yeşil alglerde (yosunlarda) ve siyanobakterilerde olduğuna da dikkat edin. Bu önemli bir sonuç, çünkü birçok kişi yosunların belirli bir renkte çoğaldığını, bitkilerin ise belirli bir renkte büyüdüğünü düşüyor. Fakat bu son derece hatalı.

Yosunlar (algler) de bitkiler gibi aynı renkte ışıktan benzer şekilde faydalanır. Dolayısıyla şu renk bitkiye iyi gelir, şu renk yosun yapar gibi düşünceler temelden hatalıdır.

Bu tür düşüncelerin ortaya çıkmasının muhtemel iki nedeni var. Birincisi her zaman olduğu gibi halk arasında deneme yanılmalarla yapılan ve bilimsel temeli olmayan denemelerin, gerçek bir deney gibi görülüp, "Mavi ışık verdim yosun yaptı." şeklinde yayılmasıyla ortaya çıkması. İkincisi ise gerçekten hem bitkiler hem de yosunlar üzerinde yapılan bazı akademik çalışmalarda farklı renklerin denenmiş ve bazı sonuçlar alınmış olması üzerine, bu sonuçların tam anlaşılmadan hatalı bir şekilde yaygınlaşması.

Durumu tekrar özetleyecek olursak: Şu ışık bitkiye iyi gelir, şu yosuna gelir şeklinde bir şey söylemek oldukça hatalı bir yaklaşım. Ne yazık ki yosun probleminin önüne geçmek bu kadar basit değil, çünkü bu canlıların hepsi fotosentetikler ve aynı pigmentlerle bu süreçleri gerçekleştiriyorlar.

Işık ve Fotosentez İlişkisi

Peki fotosentez için klorofiller ışığı nasıl kullanıyor? İşin elbette biyokimyasal süreçlerinin detaylarına girmeyeceğiz, fakat genelgeçer bir kural ile durumu özetleyebiliriz: Bitkiler her renkten ışığa ihtiyaç duyar, buna yeşil de dahildir. Sadece miktarları farklıdır.

Tüm Reklamları Kapat

Agora Bilim Pazarı
Köken: Avrupa Doğa Tarihinin İlk 100 Milyon Yılı (Tim Flannery)

Yaklaşık 100 milyon yıl önce, üç büyük kıtanın –Asya, Kuzey Amerika ve Afrika– hareketleri sonucu büyük, tropik bir takımada meydana geldi. Bu takımada, daha sonra Avrupa’yı oluşturacaktı. O dönemden beri Avrupa durmak bilmeyen değişimlere sahne oldu ve farklı kökenlerden sayısız türe ev sahipliği yaptı.

Milyonlarca yıl boyunca çok sayıda bitki ve hayvan türü Avrupa’ya göç etti ve burada kıtanın kendisiyle eşzamanlı olarak evrimleşti. İlk mercan resifleri Avrupa’da oluştu; yünlü gergedanlar, mamutlar ve Yeryüzü’nün gelmiş geçmiş en iri filleri Avrupa’da yaşadı; insan türünün geçirdiği önemli gelişmelerin çoğu Avrupa’da meydana geldi.

Tim Flannery, çığır açan bu eserinde Avrupa’nın kökenine gidiyor ve kıtanın, Yeryüzü’nün geri kalanı için neden büyük önem taşıdığını araştırıyor. Doğa bilimlerinde kaydedilen ilerlemeler ışığında, Avrupa’nın hem geçmişte hem de günümüzde nasıl küresel değişimin başını çektiğini açıklarken; yaklaşık kırk bin yıl önce Avrupa’ya geldiğinden beri insanlığın da kıtanın hem faunasında hem de florasında nasıl büyük bir etkiye sahip olduğunu gözler önüne seriyor. Doğa tarihiyle kültür tarihini harmanlayan Köken’de nereden geldiğimizin ve kim olduğumuzun hikâyesini keyifle okuyacaksınız.

Bilgiler ve Uyarılar:

  1. Bu ürün sipariş alındıktan 1-3 gün içinde postalanacaktır.
  2. Lütfen sipariş vermeden önce iade ve ürün değişikliği ile ilgili bilgilendirmemizi okuyunuz.
  3. Bu kampanya, Panama Yayıncılık tarafından Evrim Ağacı okurlarına sunulan fırsatlardan birisidir.
Devamını Göster
₺190.00
Köken: Avrupa Doğa Tarihinin İlk 100 Milyon Yılı (Tim Flannery)
  • Dış Sitelerde Paylaş

Bazı yerlerde bitkiler için en iyisi mavidir (ya da kırmızıdır) gibi hatalı ifadeler görmek mümkün, keza bazı renklerin yosunu artırırken bitkileri beslediğini söyleyenler olsa da bu da pek doğru değil. Yukarıdaki tablodan da görüleceği üzere, birçok bitki ve alg ortak fotosentetik pigmentlere sahipler. Akvaryumda karşımıza çıkan çoğu yosun türünün bu kadar problem olma nedenlerinden biri de aslında aynı temel süreçlerle yaşamlarını idare ediyor oluşları. En kaba yaklaşımla, bitki neye ihtiyaç duyuyorsa yosun da ona ihtiyaç duyuyor diyebiliriz. Dolayısıyla farklı renkler kullanmak gibi yöntemlerle bunu çözmek mümkün değil.

Bitkiye en çok mavi (ya da kırmızı) ışık yarar, diğeri yosun yapar gibi iddialar gerçeği yansıtmamaktadır. Bitkilerle yosunlar (algler) çoğunlukla ortak fotosentetik pigmentleri (özellikle klorofil a ve klorofil b) taşıdığı için her ikisinin de ihtiyacı aşağı yukarı aynıdır.

Yukarıdaki görselde klorofil a, klorofil b ve bazı diğer fotosentetik pigmentlerin soğurma spektrumu verilmiştir. Yatay eksende soldan sağa (maviden kırmızıya) farklı dalga boylarındaki ışık yer alırken, dikey eksende ise bunların soğurulma miktarları gösterilmiştir. Buradan görüleceği üzere klorofil a ve klorofil b özellikle mavi ışığı diğer bölgelere göre daha fazla soğurmaktadır. Ardından ise kırmızı ışık gelir. Fakat yeşilde de bu durumun sıfır olmadığı ve bazı biyokimyasal süreçlerde yeşilin de önemli bir rolü olduğu bilinmektedir.

Burası önemli: Bu grafiği, bir "ihtiyaç grafiği" olarak yorumlamanın tam olarak doğru olmayacağını dikkat etmek gerek. Bu grafiğin bize "doğrudan" söylediği şey, 1 birim gönderilen ışığın yüzde kaçının bu fotosentetik pigmentler tarafından emildiğidir. Bu noktada mavinin soğurulması çok diye maviye yüklenmek, fotosentez açısından her zaman çok manalı olmayabilir. Bu noktada karşımıza başka bir kavram çıkıyor: Fotomorfogenez.

Bitkiler, farklı ışıklar altında farklı tepkiler gösterirler. Tamamen mavi ışık altında büyüyen bir marul ile tamamen kırmızı ışık altında büyüyen bir marul arasında morfolojik farklılıklar bulunur. Bu durum sadece ışık şiddeti ve fotosentez ile ilgili değildir. Örneğin bitkiler kırmızı ve uzak kırmızı bölgeyi algılamak için fitokromları kullanır. Bunlar fotomorfogenezi tetikleyen sinyal taşıyıcı proteinlerdir ve fitokrom bu bölgede (600-750 nm) çalıştığı bilinen tek fotoreseptördür. Yapılan deneylerde özellikle bu bölgede ışık uygulanan bazı bitkilerin morfolojik gelişiminde farklılıklar gözlenmiştir. Fakat burada genelgeçer bir kural olmadığına, aynı işlemin başka bir bitkide tam tersi duruma neden olabileceğine dikkat etmek önemli. Gerçekleşen biyokimyasal süreçler oldukça karmaşık ve bu makalenin konusu dışında kalıyor.

Bir Youtube kullanıcısının marullar üzerinde mavi ve kırmızı ışık kullanarak yaptığı büyüme kıyaslamasını aşağıdan izlemenizi öneriyoruz. Hatırlatmakta fayda var, marulda gerçekleşen durumun aynısı diğer bitkilerde gerçekleşecek diye bir durum yok. Hatta bazı bitkilerde tam tersi de olabilir. Burada anlaşılması gereken nokta, farklı renklerin, farklı etkileri olduğu.

Akvaryum Aydınlatmasını Seçerken Dikkat Edilmesi Gerekenler

Aydınlatma söz konusu olduğunda karşımıza birkaç kavram çıkıyor. Bu kavramları en bilinenden en az bilinene doğru aşağıda sıraladık. Aynı zamanda bu liste kabaca, en alakasızdan (hiçbir ifade etmeyenden) en alakalıya (en önemliye) de sıralı. Örneğin en çok konuşulan Watt değeri, bir kıyaslama faktörü olamayacak kadar kötü ve alakasız bir birim. Bunun yerine profesyonellerin PAR değeri ile konuştuğunu görebilirsiniz. Keza akademik makaleler bunun da ötesine geçip YPF gibi değerler üzerinden gidebiliyor.

  • Watt değeri: Kullanılan sistemin elektrik hattından çektiği güçtür. Çıkan ışığın miktarının bir ölçüsü kesinlikle değildir. Aydınlatmanın türüne göre 100 Watt ışığın yapacağı aydınlatma çok farklılık gösterebilir. Dolayısıyla litre başına şu kadar watt gibi ifadeler çok muğlaktır ve teknik olarak pek bir anlam ifade etmez. Bunlar genellikle aynı tip ışıklandırma için verilir. Örneğin "Floresan için litre başına şu kadar Watt kullanın" şeklinde, fakat floresanlar da kendi içlerinde oldukça farklı olduğu için bu çok kaba bir yaklaşımdır. Bahsettiğimiz en önemli konu olan spektrumu konuya dahil bile etmez.
  • Lümen değeri: Bir ışık kaynağının ışık akısını ifade eder. Lüks (lux) değeri ile ilişkilidir ve bu değer telefonlarla ölçülebilir. Lümen değeri sabitken, lüks değeri ışık kaynağından uzaklaştıkça mesafenin karesiyle orantılı olarak azalır. Kaba bir tabirle lümen değerini, ışığın parlaklığı olarak ifade edebiliriz. Detaylar için "Lümen nedir? Lümen hesabı nasıl yapılır?" başlıklı yazımıza bakabilirsiniz.
  • Kelvin değeri: Bir ışık kaynağının belirli bir sıcaklık (Kelvin cinsinden) yaptığı kara cisim ışımasıdır. Güneş için bu değer yaklaşık 5800 Kelvin'dir. Bu değer yükseldikçe renk mavileşir, azaldıkça renk kırmızılaşır. Beyaz olarak kabul edilen değer 6000-6500 K dolaylarındadır. Detaylar "Kara cisim ışıması nedir?" başlıklı yazımıza bakabilirsiniz.
  • PAR değeri: "Photosynthetically Active Radiation" kelimelerinin baş harflerinden oluşan PAR değeri, bitkiler tarafından fotosentez için aktif olarak kullanabilecek dalga boyu aralığı olan 400-700 nm arasındaki ışığın bir ölçütüdür. Daha kısa dalga boyuna sahip moröte iyonize edici etkisinden dolayı dokulara zarar verebilir, fakat bunun çoğu atmosfer tarafından zaten engellenir. Daha uzun dalga boylu bölgeler ise fotosenteze katkıda bulunabilecek kadar enerji taşımazlar. Birimi W/m2'dir.
  • PPF ve PPFD değeri: "Photosynthetic Photon Flux" kelimelerinin baş harflerinden oluşan PPF değeri, PAR değeri bölgesinde kaynaktan salınan tüm fotonların akısını ifade ederken, PPFD (İng: "Photosynthetic Photon Flux Density") değeri, bunun birim alan başına düşen değerini ölçer. Kabaca, PPF kaynaktan çıkan fotosentetik ışık miktarıyken, PPFD bitkinin üzerindeki alana düşecek olan fotosentetik ışık miktarını ifade eder. PPF'in birimi μmol/s iken, PPFD'nin birimi μmol.s-1.m-2'dir. Çoğu akademik makalede ölçüt olarak bu birimler tercih edilir.
  • DLI değeri: "Daily Light Integral" kelimelerinin baş harflerinden oluşan DLI değeri, birim alan başına düşen fotosentetik ışığın gün boyu toplamıdır. Yani 24 saatlik bir süreçte bitkinin ne kadar fotosentetik ışık aldığının bir ölçütüdür. Birimi mol.m-2.d-1'dir (d: gün).
  • YPF değeri: "Yield Photon Flux" kelimelerinin baş harflerinden oluşan YPF değeri, bitkinin farklı dalga boylarındaki fotosentetik ışımaya verdiği tepki göz önüne alınarak hesaplanmasıyla elde edilir. Yukarıda bahsi geçen fotosentetik ışımalar her ne kadar bir ölçü olsa da bitki her dalga boyundan eşit ölçüde faydalanmaz (yukarıdaki soğurma spektrumunu hatırlayınız). Dolayısıyla aynı PPFD değerleri, farklı fotosentez miktarıyla sonuçlanabilir. Bu nedenle her dalga boyundaki soğurmanın katsayısıyla, spektrumdaki değerler ağırlıklı olarak hesaplanarak YPF değeri elde edilir.
Aydınlatmada şu kadar litre başına şu kadar watt aydınlatma gerekir ifadesi çok muğlaktır ve pek bir anlam ifade etmez. Aydınlatmaya göre çok değişkenlik gösterebilir.

Bir aydınlatmada ölçüm olarak anlamlı olan ve profesyonel aydınlatmacılar tarafından kullanılan değer PAR değeridir, diğer teknik değerler genelde bilimsel çalışmalarda kullanılır ve aydınlatmalarda bu değerler pek paylaşılmaz. PAR değerini ölçmek için gerekli ekipman, bireysel amaçlar için pahalı olduğundan, genellikle daha ölçülebilir lümen ve watt gibi değerlere bakılır. Fakat bunlar ışığın performansını anlamak için yeterli olmaktan çok uzaktır. Bu nedenle PAR değerini, ışık kaynağının üreticisi paylaşmalıdır (tıpkı lümen ve Watt değerinde olduğu gibi). Ancak böyle bir durumda ışığın bitkiler için ne kadar uygun olduğu anlaşılabilir.

PAR değeri ölçümlerinde bir diğer dikkat edilmesi gereken nokta, aydınlatmanın profilidir. Kullandığımız ışıklar çoğunlukla dikdörtgen bir yüzeye yayılmıştır ve önlerindeki difüzör nedeniyle homojen bir şekilde etrafa dağılırlar. Bu nedenle orta bölge daima daha fazla ışık alır ve kenarlara doğru gidildikçe PAR değeri düşer. Bu sebeple profesyonel ışık üreticileri, farklı aydınlatmalarının kaç santimetreye kaç santimetre bir alanda nasıl değiştiğini gösteren aşağıdaki gibi figürler yayınlarlar.

Yukarıdaki görselde sağdaki ve soldaki görsel aynı şeyi farklı (2 boyutlu ve 3 boyutlu) biçimde göstermektedir. 50x60 santimetrelik bir alanda PAR değerinin merkezde 120 dolaylarında, en köşelerde ise 60 dolaylarında olduğu görülmektedir. Bu durum oldukça önemli ve yeni bir kavrama değinmemiz gerektiğini de ortaya koyuyor: Difüze olmuş ışık (yumuşak ışık).

Işığın Difüze Olması

Profesyonel aydınlatmalarda, LED'lerin önünde yarı saydam beyaz bir kaplama bulunur. Bunun amacı ışığı dağıtmaktır (difüze etmektir). Normalde bir ışık kaynağından çıkan ışınlar, doğrudan o kaynaktan dağılır. Eğer bu ışık kaynağı özellikle nokta kaynak gibiyse (ki LED'ler çok küçük olduğu için öyledir), keskin gölgeler oluşturur. Fotoğrafçılıkta bu duruma sert ışık (İng: "hard light") ya da yumuşak ışık (İng: "soft light") denir. Işık kaynağının önüne çekilen yarı geçirgen beyaz bir katman, buraya çarpan ışığın farklı açılarda dağılmasına neden olur. Böylece aydınlattığınız kaynak her yönden daha homojen bir şekilde aydınlanarak daha yumuşak bir görüntü oluşturur. Fotoğrafçılarda gördüğünüz büyük, önünde beyaz çarşaf benzeri yapı bulunan aydınlatmaların amacı budur. Aşağıdaki görselde bunun farkını görebilirsiniz.

Tüm Reklamları Kapat

Benzer şekilde birçok kişinin LED'lerle hazırladıkları ışık önüne mercek koyduklarını görüyoruz. Bu durumun tamamen farklı olduğunu anlamak önemlidir. Kullanılan merceklerin amacı, çıkan ışığı belirli bir açıyla dağıtmaktır. Yani ışıklandırmayı akvaryumdan ne kadar yukarıya koyacağınıza bağlı olarak akvaryumunun neresinin aydınlatılacağı belirlenir. Fakat bunlar da yine nokta kaynaktır. Tek bir LED'den dışarıya dağılır ve gölgeler buna göre oluşur. Oysa ki önünde bulunan beyaz bir katmana çarpan ışık her açıyla her yöne dağılacağı için bunun olmasını engeller. Eğer kasıtlı olarak yalnızca birkaç ışık kaynağıyla özel bir aydınlatma havası verilmek istenmiyorsa, merceklerin hiçbir anlamı yoktur. Hatta önüne eklediğiniz her optik, ışığın verimliliğini de düşüreceği için kullanılmamasını öneriyoruz.

Yukarıda anlattığımız nokta kaynağın, önünde hangi açılı mercek olursa olsun sert ışık oluşturacağını, fakat difüze bir ışığın yumuşak bir aydınlatmayı nasıl sağlayacağını aşağıdaki görselden görebilirsiniz.

Göze Hitap Etme ve Estetik Tercihler

Bazı kişilerin "full spektrum" adıyla satılan (aslında tabii ki full spektrum olmayan) mor ışıkları aldıklarını görüyoruz. Bunlar aynı zamanda bazı bitki yetiştiricileri tarafından da kullanılıyor. Çünkü gerçekten de bahsini ettiğimiz kırmızı ve mavi fotosentetik bölgeyi barındırıyorlar. Lakin bunu akvaryumda kullananların gözden kaçırdığı şey, her bitki üreticisinin bunu seçmediği ve önemli bir bölümünün hala 6000-6500 Kelvin beyaz ışık kullandığı. Çünkü değindiğimiz üzere, her bitkide durum farklı olabiliyor ve yetiştirici, ihtiyacına (ve tabii ki masraflara) göre bunu seçiyor.

Lakin akvaryumlarda bizim için estetik oldukça önemli. Hiçbirimiz mosmor bir akvaryuma bakmak istemeyiz. Belki şaşıracaksınız lakin 10 tane beyaz LED'in arasında 1 tane mor olursa bunu rahatlıkla profesyonel bir göz anlayabilir. Rengin direkt mor tonlara (tint) kaydığını fark edebiliyorsunuz. Bu nedenle dominant olduğu için, görüntüyü doğrudan etkiliyor. Kullananların çoğu bitkilere verimli olduğunu düşündüğü için kullandığından ötürü, şunun altını çizmek istiyorum. Beyaz ışıkla kıyaslama yaparsanız, farkını bile göremezsiniz.

Tüm Reklamları Kapat

YouTube'da birçok yetiştiricinin mor ışık ve beyaz ışık kıyaslaması yaptığını görmeniz mümkün. Neredeyse hiçbiri, aynı miktarda aydınlatmalarına rağmen hiçbir fark göremiyor ve ölçemiyor. O halde neden göz zevkimizi bozacak, bitkilerin, balıkların ve dekorların gerçek renginden uzaklaşmasına neden olacak mor renk kullanalım ki?

Elbette tercih sizlerin. Fakat dikkat etmek gerekir ki böyle bir aydınlatmayı IAPLC'de üst sıralarda görmeniz neredeyse imkansızdır. Varsa dahi, fotoğrafı dijital olarak işlerken görüntüden mor renk çıkartılarak düzeltilir. Çünkü doğallığa tamamen aykırı. Bazı bitki yetiştiricilerinin böyle estetik kaygıları olmadığı için, kullanmaları da son derece doğal.

Bu Makaleyi Alıntıla
Okundu Olarak İşaretle
29
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Paylaş
Sonra Oku
Notlarım
Yazdır / PDF Olarak Kaydet
Bize Ulaş
Yukarı Zıpla

İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!

Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.

Soru & Cevap Platformuna Git
Bu İçerik Size Ne Hissettirdi?
  • Tebrikler! 3
  • Merak Uyandırıcı! 2
  • Bilim Budur! 1
  • Mmm... Çok sapyoseksüel! 1
  • İnanılmaz 1
  • Umut Verici! 1
  • Muhteşem! 0
  • Güldürdü 0
  • Üzücü! 0
  • Grrr... *@$# 0
  • İğrenç! 0
  • Korkutucu! 0
Kaynaklar ve İleri Okuma
Tüm Reklamları Kapat

Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?

Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:

kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci

Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/12/2024 21:50:59 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/12995

İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.

Keşfet
Akış
İçerikler
Gündem
Araştırmacılar
İspat Yükü
Irk
Diş Hastalıkları
Kedigiller
Neandertal
Uzun
Doktor
Göğüs Hastalığı
Yayılım
Google
Beslenme
Tehlike
Risk
Aslan
Obezite
Radyasyon
Büyük Patlama
Işık Hızı
Genel Halk
Kuantum Fiziği
Bilimkurgu
Evren
Fosil
İklim
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün bilimseverlerle ne paylaşmak istersin?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Sosyal
Yeniler
Daha Fazla İçerik Göster
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Yazı Geçmişi
Okuma Geçmişi
Notlarım
İlerleme Durumunu Güncelle
Okudum
Sonra Oku
Not Ekle
Kaldığım Yeri İşaretle
Göz Attım

Evrim Ağacı tarafından otomatik olarak takip edilen işlemleri istediğin zaman durdurabilirsin.
[Site ayalarına git...]

Filtrele
Listele
Bu yazıdaki hareketlerin
Devamını Göster
Filtrele
Listele
Tüm Okuma Geçmişin
Devamını Göster
0/10000
Bu Makaleyi Alıntıla
Evrim Ağacı Formatı
APA7
MLA9
Chicago
Ö. Kayalı. Bitkili Akvaryum Aydınlatması Nasıl Yapılır? (Kapsamlı Rehber). (19 Aralık 2022). Alındığı Tarih: 21 Aralık 2024. Alındığı Yer: https://evrimagaci.org/s/12995
Kayalı, Ö. (2022, December 19). Bitkili Akvaryum Aydınlatması Nasıl Yapılır? (Kapsamlı Rehber). Evrim Ağacı. Retrieved December 21, 2024. from https://evrimagaci.org/s/12995
Ö. Kayalı. “Bitkili Akvaryum Aydınlatması Nasıl Yapılır? (Kapsamlı Rehber).” Edited by Ögetay Kayalı. Evrim Ağacı, 19 Dec. 2022, https://evrimagaci.org/s/12995.
Kayalı, Ögetay. “Bitkili Akvaryum Aydınlatması Nasıl Yapılır? (Kapsamlı Rehber).” Edited by Ögetay Kayalı. Evrim Ağacı, December 19, 2022. https://evrimagaci.org/s/12995.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close