Bitkiler Karbonu Beklenenden Daha Kısa Süre Tutuyor!
Bu haber 4 ay öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Science dergisinde yayınlanan bir çalışma, küresel olarak bitkiler tarafından depolanan karbonun daha geçici ve iklim değişikliği etkilerine karşı daha savunmasız olduğunu ortaya koyuyor. Londra Emperyal Kolejinden Dr. Heather Graven liderliğindeki araştırma, mevcut iklim modellerinin bitkilerin yıllık olarak emdiği karbondioksit miktarını önemli ölçüde düşük tahmin ettiğini, tutulma süresini ise olduğundan fazla tahmin ettiğini gösteriyor.[1]
Bu, karbonun beklenenden daha erken atmosfere geri salındığını gösteriyor. Bu durum, fosil yakıt emisyonlarının hızla azaltılması gerektiğine işaret ediyor. Ayrıca büyük ölçekli ağaç dikimi gibi doğa temelli karbon uzaklaştırma stratejilerinin etkinliğinin sınırlı olduğunu ortaya koyuyor.
Araştırma, bitkilerin daha önce düşünülenden daha hızlı karbondioksit emdiğini ve karbondioksit salımı yaptığını gösteriyor. Bu durum, doğa temelli karbon uzaklaştırma stratejilerinin etkinliğini sorguluyor ve iklim değişikliğiyle mücadelede fosil yakıt emisyonlarını azaltmanın aciliyetini vurguluyor.
Yeni bir çalışma, bitkiler tarafından küresel ölçekte depolanan karbonun, iklim değişikliği etkilerine karşı daha geçici ve savunmasız bir yol olduğunu ortaya koyuyor. Ancak, özellikle kitlesel ağaç dikimi girişimleri gibi doğa temelli karbon uzaklaştırma projeleri için önem taşıyor. Londra Emperyal Kolejinin Fizik Bölümü'nde İklim Fiziği Okutmanı olan Dr. Graven şöyle diyor:
Dünya genelindeki bitkiler aslında düşündüğümüzden daha üretken.
Bulgular aynı zamanda karbonun bitkiler tarafından düşünülenden daha hızlı alınmasına rağmen, karbonun daha kısa bir süre için kilitlendiği, yani insan faaliyetlerinden kaynaklanan karbonun daha önce tahmin edilenden daha erken atmosfere geri salınacağı anlamına geliyor. Dr. Graven şöyle ekliyor:
Hükümetler ve şirketler tarafından iklim değişikliğini ele almak için geliştirilen stratejilerin çoğu, gezegeni ısıtan karbondioksiti azaltmak ve ekosistemde kilitlemek için bitkilere ve ormanlara güveniyor. Ancak çalışmamız, canlı bitkilerde depolanan karbonun düşündüğümüz kadar uzun süre orada kalmadığını gösteriyor. Bu durum, doğa temelli karbon uzaklaştırma projelerinin potansiyelinin sınırlı olduğunu ve iklim değişikliğinin etkisini en aza indirmek için fosil yakıt emisyonlarının hızla azaltılması gerektiğini vurguluyor.
Şimdiye kadar, bitkilerin küresel olarak yeni dokular ve diğer parçalar üretmek için karbondioksiti kullanma hızı, Net Birincil Verimlilik (İng: "Net Primary Productivity") olarak bilinen bir ölçütten elde edilen veriler kullanılarak yaklaşık olarak hesaplanıyordu. Ancak kapsamlı ölçümlerin azlığı, Net Birincil Verimliliğin küresel olarak doğru bir şekilde hesaplanmasını imkânsız kılıyordu.
Bitkilerin verimliliği 1900'lerin başından beri artıyor ve şu anda bitkiler tarafından alınan karbondioksit miktarı, havaya geri salınandan daha fazla. Araştırmacılar, insan faaliyetlerinden kaynaklanan karbondioksit emisyonlarının yaklaşık %30'unun bu nedenle her yıl bitkilerde ve topraklarda depolandığını, böylece iklim değişikliğini ve etkilerini azalttığını belirtiyor. Ancak, bu depolamanın nasıl gerçekleştiği ve gelecekteki istikrarı henüz iyi anlaşılmış değil.
Araştırmacılar, bitkilerin karbondioksiti küresel ölçekte nasıl kullandığını anlamak için radyokarbonu (karbon-14) model simülasyonlarıyla birleştirdi. Bu sayede, atmosfer ve biyosfer arasındaki etkileşim hakkında değerli bilgiler elde edildi.
Radyokarbon doğal olarak üretilmesine karşın 1950'ler ve 1960'lardaki nükleer bomba testleri atmosferdeki karbon-14 seviyesini artırdı. Bu ekstra karbon-14 küresel olarak bitkilerin kullanımına hazırdı.
Yazarlar, önemli nükleer patlamaların olmadığı ve Dünya sistemindeki toplam karbon-14'nin nispeten sabit olduğu 1963 ile 1967 arasında bitkilerdeki karbon-14 birikimini inceleyerek karbonun atmosferden bitkilere ne kadar hızda ulaştığını ve ulaştıktan sonraki süreçleri değerlendirdiler.
Sonuçlar, kara ve bitki örtüsünün atmosferle etkileşimini simüle eden ve yaygın olarak kullanılan modellerin bitkilerin küresel Net Birincil Verimlilik ölçütünün olduğundan düşük tahmin edildiğini gösteriyor. Ayrıca sonuçlar, modellerin bitkilerdeki karbonun depolanma süresini olduğundan fazla tahmin ettiğini ortaya koyuyor. Makalenin ortak yazarı ve Lawrence Berkeley Ulusal Laboratuvarı'ndan Dr. Charles Koven şöyle diyor:
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Bu gözlemler, 1960'lardaki atmosferde atomik silah testlerinin zirvesinin hemen ardından, tarihte benzersiz bir anı yansıtıyor. Gözlemler, o zamanki bitki büyümesinin mevcut iklim modellerinin tahmin ettiğinden daha hızlı olduğunu gösteriyor. Bunun önemli olmasının sebebi, karbonun atmosfer ve biyosfer arasında düşündüğümüzden daha hızlı döndüğünü ima etmesi. Ayrıca iklim modellerinde bu daha hızlı döngüyü daha iyi anlamamız ve hesaba katmamız gerekiyor.
Yazarlar; araştırmanın bitkilerin nasıl büyüdüğü ve ekosistemleriyle nasıl etkileşime girdiği hakkındaki teorileri geliştirme ihtiyacını gösterdiğini ayrıca, biyosferin iklim değişikliğini nasıl hafiflettiği konusunu daha iyi anlamak için küresel iklim modellerini buna göre revize etmek gerektiğini ortaya koyduğunu belirtiyor. Ulusal Atmosfer Araştırmaları Merkezi'nden makalenin ortak yazarı Dr. Will Wieder son olarak şöyle diyor:
Bilim insanları ve politika yapıcılar, gelecek on yıllarda bu kritik ekosistem hizmetine ilişkin öngörülere bilgi sağlamak için karasal karbon alımının tarihsel tahminlerinin iyileştirilmesine ihtiyaç duyuyor. Çalışmamız, iklim değişikliği projeksiyonları için kullanılan modellere bilgi sağlayabilecek karasal karbon döngüsü dinamikleri hakkında kritik bilgiler sunuyor.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 1
- 1
- 1
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ H. D. Graven, et al. (2024). Bomb Radiocarbon Evidence For Strong Global Carbon Uptake And Turnover In Terrestrial Vegetation. American Association for the Advancement of Science (AAAS), sf: 1335-1339. doi: 10.1126/science.adl4443. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 31/10/2024 09:18:30 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/17983
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.