Bilim İnsanları, Yavru İstiridyeleri Resiflere Çekmek İçin Su Altına Yerleştirilmiş Hoparlörlerden Müzik Çalıyor!
Bu haber 2 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
İstiridyeler, onlar için epey zorlu olan birkaç asır geçirdiler. Arkeolojik bulgular, insanların binlerce yıla aşkındır yumuşakçalardan besin olarak faydalandığını ve yetiştirdiğini gösterse de Sanayi Devrimi ile birlikte istiridyelerin sömürülmesi özellikle artışa geçmiştir.[1] İstiridye eti, dünya çapında hızla büyümekte olan 19. yüzyıl kıyı şehirleri için en ucuz protein kaynaklarından birisi olurken, istiridye kabukları yollar ve binalar inşa etmek için beton ve benzeri malzemeler olacak şekilde işlenmiştir. 200 yıldan kısa bir sürede istiridye popülasyonu düşüşe geçmiş, balıkçılık çöküşe girmiş ve bir zamanlar aşırı bol olan bu temel mahsul, artık nadir bulunan bir lezzet halini almıştır.
Ostrea angasi, yani düz istiridye (İng: "flat oyster") tam da bu tür bir kurban olmuştur. Güney Avustralya ve Tazmanya’ya endemik olan tür, sömürgecilik döneminde tamamen bir yok oluşa maruz kalmıştır. Bir zamanlar birbiri üzerine büyüyen nesillerin kabuklarından oluşan bol resiflerin bulunduğu yerlerden geriye günümüzde dağınık biçimde yaşan bireyler kalmıştır.
Vahşi doğada çok az yetişkin kaldığı için; kayalık, istiridye dostu arazilerde resif yapılarının başlangıcını oluşturmaya çalıştığı restorasyon çalışmaları adına ilk çabalar, bu alanlardaki yavaş larva içgöçü nedeni ile engele uğramıştır. Lakin yeni bir çalışma, beklenmeyen bir kaynaktan medet umuyor: ses.
Adelaide Üniversitesi Güney Denizleri Ekoloji Laboratuvarından bir ekip, sağlıklı resif ekosisteminin seslerinin istiridye larvalarını çekeceği umuduyla restorasyon projesi resiflerine hoparlörler yerleştirdi. Kuzey Carolina açıklarındaki sulardaki istiridye larvalarının, kulak veya benzeri işlevi gören ses algılayan bir organdan mahrum olmalarına rağmen, ses gibi yön bulma ipuçlarının varlığında bir resif üzerine dikey olarak düşebileceğini gösteren araştırmalar yapılmıştır.[2] Fakat bir soru cevapsız kalmıştır: Ses açısından güçlendirilmiş bir resife aktif olarak yüzebilirler mi?
Ekip, istiridyeler için potansiyel olarak çekici bir "çalma listesi" oluşturmak için yakınlardaki bir deniz koruma alanı olan Port Noarlunga Resifi'nden gelen sesleri ve ek olarak kontrol olması için istiridye içermeyen tortul deniz tabanından gelen ortam seslerini kaydetti. Adelaide'de restorasyon ekoloğu olan çalışma yazarlarından Sean Connel ertesinde şöyle diyor:
Bu hoparlörleri yerleştirip istiridyeleri çekebileceğimizi ümit ediyorduk. Bulduğumuz şey ise gerçekten bu resiflere istiridye içgöçünü 1000 kata kadar arttırabileceğimiz oldu.
Ekip özellikle 170-189 μm (bir insan saç teli genişliğinde) uzunluğunda olan düz istiridye larvalarının hem sahada hem de bireylerin davranışların yakından takibi için kurulmuş laboratuvar tank deneylerinde, istiridyelerin yatay olarak hoparlörün yönünde yüzdüğü ve kendilerini Port Noarlunga Resifinden gelen sese doğru yönlendirebileceğini buldu. Sonuçlar, Connell'i yalnızca Avustralya'da değil, tüm dünya çapında resifleri restore etme potansiyeli nedeniyle heyecanlandırdı.
Fakat, kullanılan tekniğin potansiyeli hakkında cevapsız kalan birçok soru da bulunuyor. İçgöçün etkileri üzerindeki en belirgin engel, insan kaynaklı gürültüdür. Her ne kadar araştırmada kullanılan resiflerin bazıları ücra ve sessiz yerlerde bulunuyor olsa da bir tanesi işlek bir yükleme limanın yakınında bulunuyordu. Connel şöyle anlatıyor:
Motorlu deniz botları, kazık çakma ve hatta yoldan gelen seslerle ile oluşan yüksek arka plan sesinin sinyallerimizi kısıtladığı ve içgöç oranında herhangi bir atış olmadığı gözüküyor.
Benzer yerlerde yapılan çalışmalarda da sesle güçlendirilmiş resifler ile kontrol grubu arasında bir fark bulunamadı.
Bu araştırmaya dahil olmayan New Hampshire Üniversitesinde Akustik Araştırma ve Eğitimi merkezinde yönetici olan Jennifer Miksis-Olds, kulak veya benzeri işlevde bir organa sahip olmayan bu kadar küçük canlıların sesleri kullanarak kendilerini yönlendirebildiğinden hiç de şaşırmış değil. Şöyle anlatıyor:
Deniz yaşamı insanların görme duyusundan olduğu gibi seslerden yararlanıyor. Akustik sinyallerin sualtında ışık ve kimyasallar gibi diğer sinyallerden daha hızlı ve daha uzaklara gittiği için akustik deniz yaşamının çoğunluğu için ana duyusal algılama yöntemi olmuştur.
Miksis-Olds, Avustralya ekibinin araştırmasını iki yönden övüyor:
Öncelikle saha çalışmalarına yön veren laboratuvar çalışmaları yaptılar. Bu çalışmayla ilgili ayrıca temel bilim ve uygulamalı bilimin birleşimini de çok beğendim. Bu larvaların hem yatay hem dikey olarak yüzebildiklerini anlamak, temel bilim birikimimize gerçekten katkıda bulunurken; resiflerde hoparlörlerden yararlanmak, bu sonuçların koruma ve restorasyon adına çabaları artıracak harika bir uygulama kullanımıdır.
Chesapeake Körfezi’ndeki Ulusal Okyanus ve Atmosfer İdaresi (NOAA) liderliğindeki İstiridye Resifi Restorasyon Programını yöneten Stephanie Westby, kullanılan tekniğin istiridye içgöçünü artırma potansiyeli ile ilgilenenlerden biri. Düz istiridyede olduğu gibi Chesapeake'e özgü doğu istiridyesi (Crassostrea virginica) de son 200 yılda yerel neslinin neslinin tükenme eşiğine getirilmiştir ve ABD’nin en büyük halicini paylaşan diğer türler için korkunç sonuçları olmuştur. Westby şöyle diyor:
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Chesapeake Körfezi'ndeki sömürgecilik öncesi dönemlere yönelik tahminlerimiz, şu anda popülasyon büyüklüğünün tarihi seviyenin %1'inde olduğunu gösteriyor. İstiridye ve istiridye resiflerimizin %99'unu kaybetmek demek, onunla birlikte ekolojik sistemin ve istiridyelerin sağladığı faydaların %99'unu kaybetmek demektir.
İstiridyelerin sağladığı ekolojik faydalar arasında su filtrasyonu (yetişkin bir istiridye bir günde yaklaşık 190 litreye kadar suyu filtreleyebilir ve bu sayede plankton ile fazlalık olan deniz yosunlarını ortadan kaldırabilir) ve istiridyelerden geriye kalan fazla kabuklar daha sonra balık, yengeç ve diğer deniz canlıları için habitat oluşturabilir. Websty, yeni çalışmayla ilgili ümidini şöyle dile getiriyor:
Adellaide ekibinin çalışmalarının yakın gelecekte benzeri yerlerde uygulanması olası ve umut vericidir.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 11
- 5
- 3
- 2
- 2
- 2
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: TheScientist | Arşiv Bağlantısı
- ^ L. Reeder-Myers, et al. (2022). Indigenous Oyster Fisheries Persisted For Millennia And Should Inform Future Management. Nature Communications, sf: 1-13. doi: 10.1038/s41467-022-29818-z. | Arşiv Bağlantısı
- ^ A. Lillis, et al. (2013). Oyster Larvae Settle In Response To Habitat-Associated Underwater Sounds. PLOS ONE, sf: e79337. doi: 10.1371/journal.pone.0079337. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 13/11/2024 09:15:43 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/12261
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in TheScientist. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.