Az Miktarda Boş Zamana Sahip Olmak Kötüdür; ancak Çok Fazla Boş Zaman da Aynı Şekilde Zararlı Olabilir!
Bu haber 3 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Bir kişinin boş zamanı arttıkça kendisini daha iyi hisseder, ancak bunun belirli sınırları vardır. Amerikan Psikoloji Derneği tarafından yayınlanan araştırmaya göre, çok fazla boş zaman da kötü bir şey olabilir. The Wharton School'da pazarlama yardımcı doçenti ve makalenin başyazarı olan Dr. Marissa Sharif şöyle diyor:
İnsanlar genellikle çok meşgul olmaktan şikayet ederler ve daha fazla zaman istediklerini ifade ederler. Fakat daha fazla zaman, aslında daha fazla mutlulukla bağlantılı mıdır? Gün içinde kişinin kendi isteği çerçevesinde kullanabileceği saatlerin kıt olmasının, daha fazla stres ve daha düşük kişisel refah ile sonuçlandığını gördük. Ancak, çok az zaman kötü olsa da, gereğinden fazla boş zamana sahip olmak da her zaman daha iyi değildir.
Araştırma, Journal of Personality and Social Psychology'de yayınlandı.[1] Araştırmacılar, 2012 ve 2013 yılları arasında Amerikan Zaman Kullanım Anketine katılan 21.736 Amerikalıdan gelen verileri analiz ettiler. Bu ankette katılımcılar, önceki 24 saat boyunca ne yaptıklarını saat ve her bir etkinliğin süresini belirterek ayrıntılı bir şekilde bildirmişlerdi. Aynı zamanda kendilerini nasıl hissettiklerini de belirtmişlerdi.
Araştırmacılar, boş zaman arttıkça refahın da arttığını, ancak günde yaklaşık iki saatlik boşluktan sonra bunun dengelendiğini ve beş saatten sonra refahın azalmaya başladığını buldular. Her iki yöndeki korelasyonlar da istatistiksel olarak anlamlıydı.
Araştırmacılar ayrıca 1992 ve 2008 yılları arasında Ulusal Değişen İş Gücü Araştırmasına katılan 13.639 çalışan Amerikalıdan elde edilen verileri de analiz etti. Ankette katılımcılara "Çalıştığınız günlerde ortalama olarak, kendi boş zaman etkinliklerinize yaklaşık olarak kaç saat harcıyorsunuz?" gibi boş zamanları ile ilgili ve "Her şey düşünüldüğünde, bugünlerde hayatınız hakkında nasıl hissediyorsunuz? 1=çok memnun, 2=biraz memnun, 3=biraz memnuniyetsiz veya 4=hiç memnun değilim" gibi hayattan memnuniyetleriyle ilgili sorular soruldu.
Araştırmacılar, bir kez daha, yüksek düzeyde boş zamanın, yüksek refah düzeyleriyle önemli ölçüde ilişkili olduğunu, ancak yalnızca belirli bir noktaya kadar alakalı olduğunu buldular. O noktadan sonra daha fazla boş zaman, daha yüksek refah seviyesi ile ilişkilendirilmedi.
Bu fenomeni daha fazla araştırmak için araştırmacılar, 6.000'den fazla katılımcıyı içeren iki çevrimiçi deney daha gerçekleştirdi. İlk deneyde, katılımcılardan en az altı ay boyunca her gün belirli bir miktarda boş zamana sahip olduklarını hayal etmeleri istendi. Katılımcılar rastgele olarak düşük (günde 15 dakika), orta (günde 3.5 saat) veya yüksek (günde 7 saat) boş zamana sahip olacak şekilde seçildi. Katılımcılardan ne ölçüde keyif, mutluluk ve tatmin yaşayacaklarını bildirmeleri istendi.
Hem düşük hem de yüksek miktarda boş zamanı olan gruplardaki katılımcılar, orta düzeyde boş zamanı olan gruba göre daha düşük refah bildirdiler. Araştırmacılar, boş zamanı az olanların, orta düzeyde olanlara göre daha fazla stresli hissettiklerini ve bunun daha düşük refaha katkıda bulunduğunu, yüksek düzeyde boş zamana sahip olanların ise, orta düzeydeki gruptakilerden daha az üretken hissettiklerini ve bunun da onların daha düşük refaha sahip olmalarına neden olduğunu keşfetti.
İkinci deneyde araştırmacılar, üretkenliğin potansiyel rolüne baktılar. Katılımcılardan günde orta (3,5 saat) veya yüksek (7 saat) boş zamana sahip olduklarını hayal etmeleri istendi, ancak bu zamanı verimli (örneğin, egzersiz, hobiler veya koşu) veya verimsiz (örneğin, televizyon izlemek veya bilgisayar kullanmak) faaliyetler yaparak geçirmeyi hayal etmeleri istendi. Araştırmacılar, daha fazla boş zamanı olan katılımcıların, verimsiz faaliyetlerde bulunurken daha düşük refah seviyeleri bildirdiğini buldu. Bununla birlikte, üretken faaliyetlerde bulunurken, daha fazla boş zamana sahip olanlar, orta derecede boş zamana sahip olanlara benzer hissettiler. Sharif şöyle diyor:
Araştırmamız, boş zaman miktarı ile bireysel refah arasındaki ilişkiye odaklanmış olsa da, bireylerin boş zamanlarını nasıl harcadıklarına ilişkin ek araştırmamız da ilginç sonuçlar verdi. Bulgularımız, kişinin kendi isteğine bağlı olarak doldurmakta özgür olduğu günlerin sayısının çok artmasının da mutsuzluğa neden olabileceğini gösteriyor. Bunun yerine insanlar, istedikleri gibi harcamak için makul miktarda boş zamana sahip olmaya çalışmalıdır.
İnsanlar, emeklilik veya işten ayrılma gibi kendilerini aşırı miktarda boş zaman içinde buldukları durumlarda, yeni elde ettikleri boş zamanı, belli bir amaç doğrultusunda harcamaktan fayda sağlayacaklardır.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 9
- 7
- 2
- 2
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- ^ M. A. Sharif, et al. (2021). Having Too Little Or Too Much Time Is Linked To Lower Subjective Well-Being.. American Psychological Association. doi: 10.1037/pspp0000391. | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 14:15:14 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/10947
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.