Ateşle Dans: "Sürü Bağışıklığı" Yöntemi, COVID-19 Koronavirüs Salgını ile Başa Çıkabilir mi?
Bu haber 4 yıl öncesine aittir. Haber güncelliğini yitirmiş olabilir; ancak arşivsel değeri ve bilimsel gelişme/ilerleme anlamındaki önemi dolayısıyla yayında tutulmaktadır. Ayrıca konuyla ilgili gelişmeler yaşandıkça bu içerik de güncellenebilir.
Yeni koronavirüs Dünya’nın her yerinde çok hızlı bir şekilde yayılmaya devam ediyor. An itibariyle Antarktika, Madagaskar ve bazı Afrika ülkeleri hariç tüm Dünya'yı sarmış durumda. Ülkelerin çoğunluğu virüsün hızla yayılmasını engellemek için çeşitli önlemler alıyorlar; insanların topluca bir araya geleceği tüm etkinlikler ertelenmiş durumda, okullar kapatılıyor ve hatta sınırlar kapatılıyor. Sosyal izolasyonu sağlamak için yaptırımlı önlemler alınıyor.
Virüsle başa çıkabilmek için 2 farklı yöntem öneriliyor. İlki, Çin, İtalya ve İspanya gibi ülkelerin yaptığı, katı karantinalar ve sosyal mesafelendirmeler yoluyla vaka sayısını asgariye indirme stratejisi. Buna baskılama deniyor.
İkincisi ise, yatıştırma stratejisi. Yani İngiltere'nin ilk başta önerdiği üzere, salgının ülkede yayılmaya başladığı sıralarda virüsün yayılmasını engellemek için acil önlemler almak yerine, 70 yaş ve sonrasının ve hamile insanların evlerinden çıkmaması gerektiğini, evden çalışılabilecek işlerin evden yapılması gerektiğine yönelik yaklaşım...
Türkiye'nin salgın başlangıcından beri kademeli olarak uyguladığı yöntem de bunu andırıyor. Bu stratejiye göre, sürü bağışıklığı ile zamana yayılmış bir süreçte, popülasyonun büyük çoğunluğu virüse karşı bağışıklık kazanacak.
Peki bu ne kadar etkili bir yöntem?
Sürü Bağışıklığı Nedir?
İngilizcede "herd immunity" olarak bilinen ve Türkçeye "sürü bağışıklığı" olarak çevrilen yöntem; bir popülasyonun büyük bir yüzdesinin enfeksiyon veya aşılama yoluyla, bir enfeksiyona karşı bağışık hale gelmesi ile o enfeksiyondan korunma yöntemidir. Örneğin aşılama çalışmalarında popülasyonun en azından sürü bağışıklığı kazanabilecek düzeyde aşılanması hedeflenir ki, aşı olmayan kişiler de bu bağışıklık sayesinde korunabilsin.
"Sürü Bağışıklığı" terimi ilk kez 1923'te kullanılmıştır. 1930'larda önemli sayıda çocuğun kızamığa karşı bağışık hale gelmesinden sonra, yeni enfeksiyonların sayısının geçici olarak azaldığı gözlemlenmiş ve doğal olarak ortaya çıkan bir fenomen olarak kabul edilmiştir. Sürü bağışıklığını sağlamak için kitlesel aşılama yaygınlaşmıştır ve bu yöntemle bulaşıcı hastalıkların yayılmasını önlenebilmektedir.
İngiltere'nin COVID-19 hastalığı ile başa çıkmak için başta önerdiği (ancak sonradan büyük oranda vazgeçtiği), Türkiye'nin ise halen uygulamayı seçtiği yöntem, halkın büyük bir kısmını ilk bir yıl içinde koronavirüs ile karşı karşıya gelmesini sağlamak ve sürü bağışıklığını hayata geçirmeye dayanıyor. Uzmanlığı grip salgınlarında hastalığı kontrol modelleri hazırlamak olan ve İngiliz hükümetiyle birlikte çalışan Prof. Dr. Graham Medley, bu kavramını açıklıyor [vurgular Evrim Ağacı'na ait]:
Bu virüs uzun bir süre bizimle olacak. Bir epidemik (salgın hastalık) yaşayacağız. Bu zamanla endemik (salgın olmayan hastalık) haline gelecek. Daha önce ortaya çıkmış ve hep var olan ama farkında olmadığımız koronavirüs çeşitlerine bu da katılacak. Burada "sürü bağışıklığı" dediğimiz durumu yaratmamız gerekiyor. Bu, nüfusun büyük bir çoğunluğunun enfeksiyona bağışıklık geliştirmesi demek. Aşının yokluğunda bunu yaratabilmenin tek yolu, nüfusun çoğunluğunun hastalığa yakalanmasıdır.
Aslında elimden gelse, ideal olan, hastalık karşısında daha zayıf olan yaşlı ve hastaları İskoçya'nın en kuzeyine gönderir, kalanları da en güneyde toplarım. Şöyle esaslı bir epidemik yaşarız. Böylece herkes bağışıklık kazanmış olur ve hayat normale dönebilir. Tabii bu mümkün değil. O zaman yapmamız gereken kontrollü bir şekilde sürü bağışıklığını oluşturmak ve bunu yaparken nüfusun kırılgan olan kesimini korumak olmalı.
Ne var ki bilim insanlarının büyük bir çoğunluğu bu virüs politikasını onaylamıyorlar.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Bilim İnsanları Ne Düşünüyor?
Birleşik Krallık'tan 501 bilim insanı (şu an itibariyle), hükümete koronavirüs tedbirsizliğini eleştiren bir mektup sundu. Bu kararı eleştiren bilim insanlardan biri de, Harvard Üniversitesi’nden Doçent Dr. William Hanage. Hanage İngiliz The Guardian Gazetesi için hazırladığı yazıda şunları söylüyor;
Bunu ilk duyduğumda inanamadım. Harvard’ın Chan Halk Sağlığı Okulu'nda bulaşıcı hastalıkların evrimi ve epidemiyolojisini araştırıyorum ve öğretiyorum. Eviniz yanıyor ve güvendiğiniz insanlar onu söndürmeye çalışmıyorlar. Komşularında ne kadar korkunç bir hızda bulaşmış olduğunu gördükleri halde, İngiliz hükümeti alevleri cesaretlendirmeyi ve bir şekilde bunu kontrol edebileceklerini düşündükleri yanlış bir fikri seçti.
Sürü bağışıklığı üreten aşılar hakkında konuşuyoruz, peki bu neden farklı? Çünkü bu bir aşı değil. Bu, çok sayıda insanı hasta edecek gerçek bir salgın ve bazılarımız ölecek. Mortalite oranı düşük olmasına rağmen, çok büyük bir sayının küçük bir kısmını düşündüğümüzde bile hala çok fazladır. Ve NHS (İngiliz sağlık sistemi) başa çıkamadığında ölüm oranı tırmanacaktır. Hükümetin virüsü düşük riskli nüfusa sınırlamada tamamen başarılı olduğunu varsaysak bile, salgının zirvesinde kritik bakım gerektiren yatak sayısı mevcut yatak sayısından fazla olduğu için bu yükü arttıracaktır.
Bu virüs ülkeleri kapatabilir. Wuhan, İran, İtalya veya İspanya'dan sonraki ülke olmak istememelisiniz. Bu yerlerde sağlık sistemleri çöktü. İtalya'da, kimin kurtarılacağı ve kimin ölmesine izin verileceği gerçeği var. Bunun yerine, yoğun gözetim ve sosyal izolasyonun bir kombinasyonu yoluyla, virüs üzerinde kontrol kazanmış gibi görünen Güney Kore örneğine bakmalısınız. Şimdiye kadar önemli sayıda vakalar bildirilmesine rağmen, en kötü sonuçları hafifletmek için iyi bir iş çıkaran Güney Kore, Singapur, Hong Kong ve Tayvan'a bakmalıyız. İngiltere sürü bağışıklığını yaratmaya çalışmamalıdır. Politika, yönetilebilir bir oranda yavaşlatmaya yönelik olmalıdır. Bu da güçlü bir sosyal mesafe ile gerçekleşir.
Sonuç
Dünya yeni bir virüsle karşı karşıya ve insanlık olarak çok büyük bir sınavdan geçiyoruz. Hangi ülkelerin en az zararla bu krizi atlatacağını bekleyip göreceğiz ama şu anda bile, önlem alınan ülkelerde vaka ve ölüm sayılarının çok hızlı artmaması onların doğru yolda olduğunu gösteriyor.
Bu yazının yayınlanmasından kısa bir süre sonra, İngiltere Ulusal Sağlık Servisi (NHS), bu yöntemin uygulanması halinde hizmetlerinin aksamak zorunda kalacağından endişe ettiğini belirtti ve hükümet de bu konuda geri adım atmayı seçti; ancak halen diğer ülkelerde gördüğümüz "tamamen kapatma" ve "baskılama" uygulamalarını tam olarak hayata geçirmiş değil.
Elbette farklı stratejilerin gerçek hayatta ne tür sonuçlar doğuracağının bilimsel veri değeri çok büyük; böylece belki de baskılama gibi daha rasyonel stratejilerin atladığı bazı noktaları keşfedebiliriz. Ancak tabii ki sonuçları böylesine belirsiz bir "deney"in, izin almaksızın uygulanmasının yarattığı etik ikilem ve sorunlar apayrı bir tartışma konusu.
Umuyoruz tüm ülkeler, uyguladıkları farklı yöntemler sayesinde bu salgını en hafif hasar ile atlatabilirler.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 40
- 13
- 9
- 8
- 8
- 8
- 6
- 4
- 3
- 2
- 2
- 0
- Türev İçerik Kaynağı: The Guardian | Arşiv Bağlantısı
- W. Hanage. I’m An Epidemiologist. When I Heard About Britain’s ‘Herd Immunity’ Coronavirus Plan, I Thought It Was Satire. (15 Mart 2020). Alındığı Tarih: 17 Mart 2020. Alındığı Yer: The Guardian | Arşiv Bağlantısı
- Wikipedia. Herd Immunity. (17 Mart 2020). Alındığı Tarih: 17 Mart 2020. Alındığı Yer: Wikipedia | Arşiv Bağlantısı
- BBC Türkçe. Koronavirüs: İngiltere'de Virüsün Kontrollü Yayılması Planı Işe Yarayacak Mı?. (16 Mart 2020). Alındığı Tarih: 17 Mart 2020. Alındığı Yer: BBC Türkçe | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 22/12/2024 04:37:27 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/8345
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.