Ateş Nedir? Nasıl Yanar, Nasıl Yakar?
Ateş, insanlık tarihinin en önemli unsurlarından biri olmuştur. Yapılan çalışmalar, türümüzün atalarının ve kuzenlerinin ateşe hükmedişi sayesinde çok farklı evrimsel patikalara girdiğini göstermektedir. Bir diğer deyişle, eğer ki ateşe hükmetmemiş olsaydık, belki de şu anda burada bizler bunları yazıyor, sizler de bunları okuyor olamazdınız.
Böylesine önemli bir araç, insanlık tarihinde birçok farklı anlama gelmiştir. Kimisi bu ilginç kimyasal süreci kutsallaştırarak tapınmış, kimisi oldukça sıradan ve bilimsel yaklaşmıştır. Kimisi ise özünde tarafsız olan bu aracı alıp, insanlık tarihinde çokça gördüğümüz gibi bir imha silahı haline getirmiştir. Ateşi ve genel olarak yanma tepkimelerini kullanan, akıl almaz patlayıcılar üretilmiş ve bunlarla milyonlarca insan yeryüzünden silinmiştir. Kimi zamansa, patlayıcılar olmaksızın ateş, insanları diri diri yakma ve katletme aracı olarak kullanılmış, masum birçok insanın, aydının, düşünürün, bilim insanının, kısaca gerici düşüncenin (ve genelde gücü ve kontrolü elinde bulunduranların) korktuğu ve çekindiği kim varsa onların acı içerisinde ölmelerine sebep olmuştur.
Tüm bu vahim ve insanlık açısından acınası durumlar bir yana, genel olaraksa ateş, insanlığın vazgeçilmez bir unsuru olarak her zaman hayatlarımızda yerini almıştır: Basit bir sigara yakmaktan tutun da, neredeyse istisnasız tüm besin maddelerimizi pişirmeye kadar... İşte bu yazımızda, ateşe, ateşin hayatımızdaki ve evrimimizdeki önemine değineceğiz.
Ateş Nedir? Nasıl Yanar?
Ateşin oluşabilmesi için oksijene ihtiyaç olduğunu duymuşsunuzdur. Aslında bu, tam olarak doğru değildir. Eğer amacınız "yanan bir şeyler görmek" ise, flor veya karbondioksit ile de bir şeyleri yakabilirsiniz. Bir örneğini aşağıdan görmek mümkün:
Oksijen, çok özel bir tepkime için gereklidir: Oksijenli oksidasyon tepkimesi. Yani bir kimyasal maddenin elektron kaybetmesi... Aslında oksidasyon tepkimesi için illa oksijene gerek yoktur; ancak genellikle oksijen ile girilen tepkimelerde oksidasyon yaşandığı için bu tepkime, bu element ile özdeşleşmiştir.
Oksidasyon tepkimesi çok yavaş veya çok hızlı olabilir. Çok yavaş olduğu bir örnek, bir demirin paslanmasıdır. Açık havada bıraktığınız bir demir parçasının zamanla üzerinde turuncumsu kırmızı pas tabakası, aslında oksidasyon tepkimesinin sonucunda oluşur. Tıpkı ateşte olduğu gibi, bu kısım da henüz okside olmamış diğer metal kısımlara göre daha sıcaktır; ancak bu tepkime öylesine yavaş olur ki, aradaki sıcaklık farkı sadece 1 santigrat derece kadardır. Oksidasyon çok hızlı meydana geldiğindeyse... Ateş oluşur.
En basit tanımıyla ateş; ışık ve bazı diğer yan ürünler çıkaran, dışarıya ısı veren (egzotermik), oksijenli ve hızlı bir yanma sürecinin adıdır. Bu durumda, ateş olan yanma türleriyle, paslanma veya biyolojik sindirim gibi ateş olmayan oksidasyon tepkimelerini ayırt edebilmemiz için bir terime ve olguya ihtiyacımız vardır. İşte bu, tutuşma sıcaklığıdır.
Genel olarak tutuşma sıcaklığı, bir kimyasalın ısı ve ışık yayarak yanması için ulaşması gereken sıcaklıktır. Daha teknik tabiriyle ise yanma tepkimesinin başladığı sıcaklık olarak tanımlanabilir. Örneğin bir kibrit oldukça kolay yanar, çünkü kibritin yanan kısmı olan "baş" bölgesinde bulunan kimyasalların tutuşma sıcaklığı ortalama olarak 180 santigrat derece civarındadır. Kibriti, pürüzlü bir yüzeye hızla sürttüğünüzde, sürtünme sebebiyle bu kimyasalların sıcaklığı 180 dereceye eriştiği anda kibrit alev alarak yanar. Bir başka örnek olarak odun için bu sıcaklık 150 derece civarındadır; bu yüzden yakacak olarak sıklıkla odun kullanılır.
Duman
Peki, ateş olmayan yerden duman çıkmaz derler. Peki ateş olan yerden neden duman çıkar? Genellikle gri veya siyah olarak gözüken ve duman dediğimiz gazlar, aslında tam olarak yanmamış veya yanamamış maddenin ufak katı parçacıklar, sıvı veya gaz halinde havaya karışmasının bir sonucudur. Duman, genellikle yanma tepkimesi için yeterli oksijen bulunmadığında oluşur ve çoğu zaman zehirli içeriktedir. Oksijenin bol bulunduğu durumlarda, yanıcı maddenin tamamı yanar ve sadece su ve karbondioksit üretilir. Su da, karbondioksit de renksizdir, dolayısıyla iyi bir yanma tepkimesinde duman görülmez. Evlerimizde genelde kullandığımız kömürler de, işte bu şekilde saf yanma tepkimesi verebilmesi için çıkarılan işlenmemiş kömürlerin fırınlarda 540 santigrat derece civarında pişirilmesi sonucu elde edilen kömürlerdir. Kömür ne kadar kaliteli işlendiyse, o kadar az duman çıkaracaktır, çünkü o kadar iyi yanacaktır.
Kül ve Yanık
Yanma tepkimesi sona erdiğinde, yaktığımız unsurdan geriye siyah artıklar kalır. Buna kül, yanık veya kavruk gibi isimler veriyoruz. Aslında bunlar farklı kavramlardır: Kül, yanan cismin içerisinde bulunan ve kolay kolay yanamayacak düzeyde yüksek tutuşma sıcaklığına sahip olan, kalsiyum ve potasyum gibi minerallerdir. Yanık ise, yanmamış olsa da buharlaşabilecek olan hidrokarbonların tamamen buharlaşması sonrası geriye kalan, neredeyse tamamen saf karbona verilen bir isimdir. Aşağıda, tipik bir yanma tepkimesinin kimyasal denklemi görülmektedir:
En solda odunun kabaca kimyasal denklemini görüyoruz. Odunu ısıttığımızda, belli bir sıcaklıktan sonra yanma tepkimesi başlıyor ve sonunda yanmış kömür ve formaldehit oluşuyor. Ancak tepkimenin bu kadar basit olmadığından bahsetmiştik. Örneğin oluşan formaldehit, anında havadaki oksijenle tepkimeye girer ve şöyle bir süreç başlar:
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Görüldüğü gibi formaldehitin oksijenle tepkimesi sonucu su, karbondioksit, karbonmonoksit, karbon ve azot açığa çıkar. Bunlar da, ortama göre daha ileri tepkimelere girebilir, daha karmaşık süreçleri başlatabilirler. Ancak şimdilik bu kadar temel bilgi yeterli olacaktır. Bu noktada bir önceki tepkimeye dönecek olursak: sadece formaldehit değil, yanmış odun da oksijen ile tepkimeye girebilir. Ancak bu tepkime, yukarıdaki formaldehit tepkimesine göre son derece yavaştır. İşte tam olarak bu sebeple mangal yaparken kullanılan kömür çok daha uzun süre sıcak kalır ve yanar. Formaldehit ise hızla tepkimeye girerek ortamdan uzaklaşır, farklı ürünlere dönüşür.
Ateş ve Isı...
Tabii ki burada bahsedilmesi gereken bir diğer ürün de ısıdır. Yanma tepkimeleri sırasında yüksek miktarda ısı açığa çıkar ve bu sebeple etraftaki ortamın sıcaklığı giderek artar. Birkaç tipik yanma tepkimesi sırasında oluşan ateşin etrafındaki sıcaklığa göz atalım:
- Kaynak Ateşi (Oksihidrojen alevi): 2000 derece ve üzeri
- Bunsen Ocağı: 1300-1600 derece
- Pürmüz Lambası: 1300 derece
- Mum: 1000 derece
- Sigara: İçe çekilmediği zamanlarda ortalama 500 derece, içe çekildiği zamanlarda 700 derece
Bu sıcaklıkların ne kadar yüksek olduğu ve basit bir sigara alevinin bile oldukça can yakıcı olmasının sebebi sanıyoruz ki şimdi daha anlaşılır olmuştur.
Peki, bu "ateş" dediğimiz şeyin etrafındaki "alev" nedir? Yani ateşi nasıl "görebiliyoruz"? Eğer bir tepkime ise, neden göze görünür haldedir?
Alev Nedir?
Alev, yanma tepkimesine giren gazlar ve katıların karışımının yaydığı görünür, kızılötesi ve bazen de morötesi ışınımın tamamıdır. Alevin içereceği elektromanyetik dalgaların aralığı (görünür ışık mı olacağı, kızıl ötesi mi olacağı, mor ötesi mi olacağı, vs.), yanan cismin kimyasal yapısına bağlıdır. Alevin en tipik rengi, bilindiği gibi sarımsı beyaz olan ve akkor olarak isimlendirdiğimizı ışık yayılımından kaynaklanır. Özellikle alevin içerisinden çıkan, is (kurum) adı verilen ufak katı parçacıkları akkor olarak etrafa saçılabilir. Ancak normalde alevin yaydığı ışığın kesintisiz bir spektrumu (dalga aralığı) vardır. Örneğin bir gazın tam yanması sonucunda oluşan alev genelde soluk mavi olmaktadır. Bu durumun en güzel örneği mumdur:
Bunun haricindeyse, yanma bölgesinden uzaklaştıkça alevin rengi değişebilir. Bu değişim, termodinamik ve ısı biliminde siyah cisim ışıması olarak bilinen ışımanın sıcaklığına bağlıdır. Örneğin bir orman yangınında, yere en yakın bölgelerde alev beyaz veya açık sarı renktedir. Bu renk, organik bir maddenin yayacağı en "sıcak" renktir. Bu bölgeden uzaklaştıkça, renk önce turunculaşır, sonrasında daha da soğuyarak kırmızılaşır. En üst bölgedeyse, neredeyse hiç yanmamış parçacıklar siyah bir duman olarak göğe karışır. Dolayısıyla alevin rengi, incelenen bölgenin sıcaklığına bağlıdır. Aşağıda bir orman yangını görülmektedir:
Yangının en "ürkütücü" tarafı, kendi kendine varlığını sürdüren nitelikte olmasıdır. Yani bir defa yanma tepkimesi gerçekleştiğinde, ateşin sıcaklığı cismi sürekli olarak tutuşma sıcaklığının üzerinde tutar. Bu sebeple ortamda yanacak malzeme (yakıt) ve oksijen bulunduğu müddetçe yanma sürecektir, yani yeterli enerji daima bulunacaktır. İşte bu sebeple yakıt-oksijen-enerji üçlemesine kimyasal bilimlerde yanma üçgeni adı verilir.
Eğer bir yanma durdurulmak isteniyorsa, bu yanma üçgeninin bir unsuru ortamdan uzaklaştırılmalıdır. Yani bir yanmanın durması için, yakıt kaynağı ortadan kaldırılmalı veya yanma bölgesi tamamen kaplanarak oksijenle bağı kesilmeli veya su gibi soğutucu unsurlar eklenerek enerji düşürülmelidir. Bir diğer yöntem de tepkimeyi yavaşlatıcı kimyasallar kullanmak olabilir.
Orman yangınlarının ekolojik etkileri, ormanlarda görülen yangın adaptasyonları ve doğal yangınların orman sağlığı için önemi hakkında daha fazla bilgiyi buradaki yazımızdan alabilirsiniz.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 33
- 24
- 16
- 14
- 9
- 7
- 5
- 5
- 3
- 3
- 1
- 0
- M. D. Peck. (2011). Epidemiology Of Burns Throughout The World. Part I: Distribution And Risk Factors. Burns, sf: 1087-1100. | Arşiv Bağlantısı
- C. H. Wellman, et al. (2018). The Microfossil Record Of Early Land Plants. Philosophical Transactions of the Royal Society B, sf: 717-731. | Arşiv Bağlantısı
- Science Learn. What Is Fire?. (19 Kasım 2009). Alındığı Tarih: 25 Temmuz 2018. Alındığı Yer: Science Learn | Arşiv Bağlantısı
- C. Adams. What Exactly Is Fire?. (22 Kasım 2002). Alındığı Tarih: 25 Temmuz 2018. Alındığı Yer: Straight Dope | Arşiv Bağlantısı
- T. Harris. How Fire Works. (25 Temmuz 2018). Alındığı Tarih: 25 Temmuz 2018. Alındığı Yer: How Stuff Work | Arşiv Bağlantısı
- How Stuff Work. Why Does Smoke Come From A Fire?. (25 Temmuz 2018). Alındığı Tarih: 25 Temmuz 2018. Alındığı Yer: How Stuff Work | Arşiv Bağlantısı
- A. M. Helmenstine. What Is Fire Made Of?. (8 Eylül 2017). Alındığı Tarih: 25 Temmuz 2018. Alındığı Yer: Thought Co | Arşiv Bağlantısı
- Wikipedia. Fire. (1 Temmuz 2018). Alındığı Tarih: 25 Temmuz 2018. Alındığı Yer: Wikipedia | Arşiv Bağlantısı
- Science Learning Hub. What Is Smoke?. (19 Kasım 2009). Alındığı Tarih: 17 Ağustos 2019. Alındığı Yer: Science Learning Hub | Arşiv Bağlantısı
- M. Petruzzello. Playing With Wildfire: 5 Amazing Adaptations Of Pyrophytic Plants. (17 Ağustos 2019). Alındığı Tarih: 17 Ağustos 2019. Alındığı Yer: Britannica | Arşiv Bağlantısı
- Nature Conservation Council of NSW. Primer On Fire Ecology. (17 Ağustos 2019). Alındığı Tarih: 17 Ağustos 2019. Alındığı Yer: Nature Conservation Council of NSW | Arşiv Bağlantısı
- C. O. Güney, et al. Fire Globe: Wildfire In Turkey. (1 Mart 2019). Alındığı Tarih: 17 Ağustos 2019. Alındığı Yer: International Association of Wildland Fire | Arşiv Bağlantısı
- UNISDR. Country Report: Turkey. (1 Ocak 2007). Alındığı Tarih: 17 Ağustos 2019. Alındığı Yer: The Global Wildland Fire Network | Arşiv Bağlantısı
- M. Ertuğrul, et al. (2018). The Analysis Of The Forest Fires In Turkey With Statistical Quality Control Method. Modern Management Forum. | Arşiv Bağlantısı
- T.C. Orman ve Tarım Bakanlığı. Orman Genel Müdürlüğü Basın Açıklaması. (13 Temmuz 2019). Alındığı Tarih: 17 Ağustos 2019. Alındığı Yer: T.C. Orman ve Tarım Bakanlığı | Arşiv Bağlantısı
- J. Bloom. Fluorine: The Element From Hell. (14 Şubat 2016). Alındığı Tarih: 17 Ağustos 2019. Alındığı Yer: American Council on Science and Health | Arşiv Bağlantısı
- U.S. Forest Service. Sharing Fire Ecology Expertise With Turkey. (17 Ağustos 2019). Alındığı Tarih: 17 Ağustos 2019. Alındığı Yer: U.S. Forest Service | Arşiv Bağlantısı
- Pacific Biodiversity Institute. Fire Ecology. (1 Ocak 2009). Alındığı Tarih: 17 Ağustos 2019. Alındığı Yer: Pacific Biodiversity Institute | Arşiv Bağlantısı
- Salk University. Smoke Signals: How Burning Plants Tell Seeds To Rise From The Ashes. (29 Nisan 2013). Alındığı Tarih: 17 Ağustos 2019. Alındığı Yer: Salk University | Arşiv Bağlantısı
- R. Roxburgh. (2008). Study Of Wildfire In-Draft Flows For Counter Fire Operations. WIT Press. | Arşiv Bağlantısı
- S. Özden. (2012). Orman Yangını İnsan İlişkisi. Türkiye Ormancılar Derneği. | Arşiv Bağlantısı
- H. Doğanay. (2004). Türkiye'de Orman Yangınları Ve Alınması Gereken Önlemler. Doğu Coğrafya Dergisi. | Arşiv Bağlantısı
- A. Küçükosmanoğlu. (1987). Türkiye Ormanlarında Çıkan Yangınların Sınıflandırılması Ile Büyük Yangınların Çıkma Ve Gelişme Nedenleri. Forestist, sf: 16. | Arşiv Bağlantısı
- M. Çiftçi. Adrasan'daki Yangını 'Karşı Ateş' Söndürdü. (27 Haziran 2016). Alındığı Tarih: 21 Şubat 2021. Alındığı Yer: Anadolu Ajansı | Arşiv Bağlantısı
- Türkiye Ormancılar Derneği. (2020). İtfaiyeciler İçin Orman Yangınları El Kitabı. ISBN: 978-605-68977-3-3. Yayınevi: Kuban Matbaacılık Yayıncılık. sf: 24.
- A. Küçükosmanoğlu. (Rapor, 1990). Büyük Yangınları Söndürmede Sevk Ve İdarenin Ana Prensip Ve Yöntemleri. Not: İstanbul Üniversitesi Orman Fakültesi Dergisi.
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 13:57:31 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/371
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.