Aşılar Hakkında Yaygın Olarak Yanlış Bilinen 5 Bilgi!
Bu içerik tıp ve sağlık ile ilişkilidir. Sadece bilgi amaçlı olarak hazırlanmıştır. Bireysel bir tıbbi tavsiye olarak görülmemelidir. Evrim Ağacı'ndaki hiçbir içerik; profesyonel bir hekim tarafından verilen tıbbi tavsiyelerin, konulan bir teşhisin veya önerilen bir tedavinin yerini alacak biçimde kullanılmamalıdır.
“İmmün Sistemin Aşırı Yüklenmesi” Yanılgısı
Muhtemelen en yaygın kanı, bir çocuğa bir kerede birden fazla dozda aşı yapıldığında gerçekleşecek olan “immün sistemin aşırı yüklenmesi” kanısıdır. Bu düşünce ilk defa, çocukların immün sistemlerinin gelişimi için planlanan aşılama programının genişletilmesi fikri üzerine ortaya çıkmıştır ve bazı aşılar tek seferde alım için birleştirilmiştir. Bununla birlikte, pek çok çalışma aşıların birlikte verilmesinin sakıncalı olmadığını göstermiştir.
Ancak bazı ebeveynler, bu yanılgının doğru olma ihtimaline karşı, çocuklarının aşılanma periyodunu genişletmeye karar vermişlerdir. Ancak bu yaklaşımlarını destekleyecek herhangi bir kanıt yoktur ve aşı zamanını ertelemek, çocukları önlenmesi mümkün hastalıklara karşı bile risk altında bırakmaktadır.
“Hastalığın Yok Olması” Yanılgısı
Bazı insanlar, polio virüsünde (çocuk felcine neden olan virüs) olduğu gibi bazı hastalıkların ABD’de kaybolmasıyla, aşının kullanımının gereksiz olduğunu sanıyorlar. Ancak dünyanın geri kalan kısmında polio virüsü hala yaygındır ve ülkeye virüsün tekrar girmesiyle korunmamış bağışıklık sistemleri kolayca hastalığa yakalanacaktır. Diğer bir örnek ise Amerika Birleşik Devletleri’nde çok nadir görülen kızamık hastalığı ile ilgilidir; ABD salgınları ne zaman bir Amerikalı kızamık virüsünün yaygın olduğu bir ülkeye gitse, dönüşte virüsü beraberinde taşımasıyla ortaya çıkmıştır. Ancak, yeterli aşılamayla bu tip salgınlar önlenebilir. Fakat aşılama oranı düşerse, önlenebilir hastalıklar bile yayılabilir. Örneğin 2000’lerin başlarında İngiltere’de, uygulanmış aşılar etkilerini kaybettikten sonra aşılama oranlarının düşürülmesiyle kızamık hastalığı tekrar yerel bir vakaya dönüşmüştür.
“Aşılanan İnsanların Aşılanmayanlardan Daha Fazla Hastalandığı” Yanılgısı
Amerika’da kızamık hastalığında olduğu gibi, bir bölgede nadir görülen bir hastalık salgına dönüştüğünde, sadece aşılanmamış insanlar risk altında değildir; çünkü hiçbir aşılama aktivitesinin %100 garantisi yoktur. Bu nedenle bazı aşılanmış kişilerin de hastalığa yakalanma ihtimali vardır. Esasında, bir salgın sırasında, aşılanmasına rağmen hastalanan kişilerin sayısı aşılanmadan hastalanan kişilerin sayısından daha fazla olacaktır. Bunun nedeni aşıların etkisiz olması değildir; az sayıda da olsa, aşılara karşı ilk etapta direnç gösteren bir miktar kişinin olmasıdır. Varsayımsal bir salgındaki rakamlara bakalım:
500 kişilik bir grup düşünelim. Bu grup nadir görülen bir hastalığın salgınına yakalanmış olsun. Gruptan 490’u aşılanmış, 10’u da aşılanmamış olsun. Farklı aşılar, farklı koruma seviyesi sağlarlar; fakat bu örnekte aşılanan her 100 kişiden 98’inin hastalığa karşı bağışıklık geliştireceğini varsayalım.
Salgın ortaya çıktığında aşılanmamış olan 10 kişinin hepsi bu hastalığa yakalanacaktır. Peki ya aşılanan 490 kişi?
Her 100 kişiden 98’inin başarılı bir şekilde immün sistemlerinin geliştiğini düşünürsek, 490 kişi içerisinden de 10 kişi hastalığa yakalanacaktır. Bu sayı da aşılanmayıp hastalığa yakalanan insan sayısıyla aynıdır.
Hastalananlardan 10 tanesi aşılanmış, 10 tanesi aşılanmamış kişilerdendir. Ancak 500 kişilik popülasyonda aşılanıp da hasta olan 10 kişi için yüzdelik değer, aşılanmış kişiler içerisinde (10 / 490) = 2%‘dir. Aşılanmadan hasta olan kişi yüzdesi ise (10 / 10) = 100% olur. Sonuçlar şu şekilde olur;
- Popülasyon büyüklüğü: 500
- Aşılanmış kişiler: 490
- Aşılanmamış kişiler: 10
- Aşılandıktan sonra hastalanan kişilerin yüzdesi: 2%
- Aşılanmadan hastalanan kişilerin yüzdesi: 100%
“Aşı Değil, Hijyen ve Sağlıklı Beslenme Hastalık Oranlarını Azaltır” Yanılgısı
Tüm faktörler arasında gelişmiş hijyen ve beslenme, bazı hastalıklara yakalanma ihtimalini azaltabilir. Aşının ortaya çıkışından önce ve sonrasındaki hastalık vakaları ile ilgili verilere göre, hastalık oranlarının düşüşünde en etkili yolun aşı olduğu görülmüştür. Kızamık vakaları, örneğin Amerika Birleşik Devletleri’nde 1950 ve 1963 yılları arasında, yılda 300,000’den 800,000’e değişen sayılara ulaştığında, yeni patentli kızamık aşısı yaygın bir şekilde kullanılmaya başlandı. 1965 yılında, ABD kızamık hastalığı vakaları önemli bir düşüş yaşadı. 1968’de 22,000 vaka rapor edildi (3 yılda 800,000 vakada %97,25 düşüş); 1998’de ortalama vaka sayısı yılda en fazla 100 idi. Benzer vaka sayılarındaki düşüşler yine aşıları olan hastalıklarda gerçekleşmiştir.
Aşıları hijyen ve beslenmeden ayıran en iyi kanıt, aşıların suçiçeği kaynaklı hastalık ve ölümlerindeki düşüşten sorumlu olmasıdır. Eğer hijyen ve beslenme tek başlarına bulaşıcı hastalıkları önlemede etkili olsalardı, su çiçeği varicella aşısı ortaya çıkmadan çok daha önce azalırdı ki bu durum 1990’ların ortalarına kadar mümkün olmamıştır. Yerine, 1990’ların başlarında ABD’ deki suçiçeği vakaları, 1995’te aşının ortaya çıkmasından önce, yılda 4 milyon civarındaydı. 2004’te hastalık oranı %85 oranında azalmıştı.
“Doğal Kazanılmış Bağışıklık Aşı İle Gelen Bağışıklıktan İyidir” Yanılgısı
Bazıları hastalık sonrası geliştirilen bağışıklığın aşılarla kazanılan bağışıklıktan daha iyi koruma sağladığını düşünüyor. Doğal kazanılan bağışıklığın bazı vakalarda aşı ile kazanılan bağışıklıktan daha uzun sürdüğü doğrudur; ancak doğal enfeksiyonun riskleri aşı kullanımının yarattığı risklerden fazladır.
Evrim Ağacı'nın çalışmalarına Kreosus, Patreon veya YouTube üzerinden maddi destekte bulunarak hem Türkiye'de bilim anlatıcılığının gelişmesine katkı sağlayabilirsiniz, hem de site ve uygulamamızı reklamsız olarak deneyimleyebilirsiniz. Reklamsız deneyim, sitemizin/uygulamamızın çeşitli kısımlarda gösterilen Google reklamlarını ve destek çağrılarını görmediğiniz, %100 reklamsız ve çok daha temiz bir site deneyimi sunmaktadır.
KreosusKreosus'ta her 10₺'lik destek, 1 aylık reklamsız deneyime karşılık geliyor. Bu sayede, tek seferlik destekçilerimiz de, aylık destekçilerimiz de toplam destekleriyle doğru orantılı bir süre boyunca reklamsız deneyim elde edebiliyorlar.
Kreosus destekçilerimizin reklamsız deneyimi, destek olmaya başladıkları anda devreye girmektedir ve ek bir işleme gerek yoktur.
PatreonPatreon destekçilerimiz, destek miktarından bağımsız olarak, Evrim Ağacı'na destek oldukları süre boyunca reklamsız deneyime erişmeyi sürdürebiliyorlar.
Patreon destekçilerimizin Patreon ile ilişkili e-posta hesapları, Evrim Ağacı'ndaki üyelik e-postaları ile birebir aynı olmalıdır. Patreon destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi 24 saat alabilmektedir.
YouTubeYouTube destekçilerimizin hepsi otomatik olarak reklamsız deneyime şimdilik erişemiyorlar ve şu anda, YouTube üzerinden her destek seviyesine reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. YouTube Destek Sistemi üzerinde sunulan farklı seviyelerin açıklamalarını okuyarak, hangi ayrıcalıklara erişebileceğinizi öğrenebilirsiniz.
Eğer seçtiğiniz seviye reklamsız deneyim ayrıcalığı sunuyorsa, destek olduktan sonra YouTube tarafından gösterilecek olan bağlantıdaki formu doldurarak reklamsız deneyime erişebilirsiniz. YouTube destekçilerimizin reklamsız deneyiminin devreye girmesi, formu doldurduktan sonra 24-72 saat alabilmektedir.
Diğer PlatformlarBu 3 platform haricinde destek olan destekçilerimize ne yazık ki reklamsız deneyim ayrıcalığını sunamamaktayız. Destekleriniz sayesinde sistemlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz ve umuyoruz bu ayrıcalıkları zamanla genişletebileceğiz.
Giriş yapmayı unutmayın!Reklamsız deneyim için, maddi desteğiniz ile ilişkilendirilmiş olan Evrim Ağacı hesabınıza üye girişi yapmanız gerekmektedir. Giriş yapmadığınız takdirde reklamları görmeye devam edeceksinizdir.
Örneğin; kızamık enfeksiyonu 1000 kişi içinde 1 kişide ansefalite (beyin enfeksiyonu), 2 kişide ölüme neden olur. Kızamık, kabakulak, kızamıkçık aşıları birleşimi ise kızamık enfeksiyonunu önlerken sadece milyonda bir kişide ansefalit veya çeşitli alerjik reaksiyonla sonuçlanabilir. Aşı ile kazanılan bağışıklığın faydaları, doğal yolla kazanılan bağışıklığın ciddi risklerinden takviye kullanımını gerektiren durumlarda bile daha fazladır.
Ek olarak, Hib (Haemophilus İnfluenza Tip b, menenjit vs) ve tetanoz aşıları da doğal yoldan kazanılan bağışıklıktan çok daha etkili bağışıklık sağlarlar.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 16
- 6
- 5
- 3
- 2
- 1
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- 0
- Çeviri Kaynağı: History of Vaccines | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 14:05:20 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/1778
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.
This work is an exact translation of the article originally published in History of Vaccines. Evrim Ağacı is a popular science organization which seeks to increase scientific awareness and knowledge in Turkey, and this translation is a part of those efforts. If you are the author/owner of this article and if you choose it to be taken down, please contact us and we will immediately remove your content. Thank you for your cooperation and understanding.