Akıl Hastalarında Kanser Riski Sıfıra Yakın mıdır?
İddia
Onkoloji Uzmanı Prof, akıl hastalarında kanser riski sıfıra yakın, hatta yok demiş. Sebebi stresin olmamasıymış. Siz siz olun, size sıkıntı veren ne varsa, kim varsa, uzak tutun kendinizden.
Gerçek mi?
Gerçek Taraflar
Kanseri etkileyen sayısız faktör olmakla birlikte, stresin kanserle genel olarak doğru orantılı olduğu (stresi yüksek bireylerde kansere yakalanma riskinin de yüksek olduğu) iddiası doğrudur.
Sahte Taraflar
Zihinsel hastalıklara sahip insanlarda kansere yakalanma riski, zihinsel hastalıkları bulunmayanlara göre daha yüksek veya düşük değildir. İki grupta risk eşit orandadır. Ancak iddia sahibinin iddiasına tamamen zıt bir şekilde, zihinsel hastalıklara sahip kişilerin kanserden ölme ihtimali, zihinsel sağlığı yerinde olanlara genel olarak daha yüksektir.
İddianın Kökeni
İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Lütfü Türkkan, Twitter üzerinden yaptığı bir paylaşımda zihinsel hastalıklara sahip bireylerde kansere yakalanma riskinin sıfıra yakın olduğunu iddia etmiştir. Bu yorum tamamen hatalıdır.
Bilgiler
2015 yılında yayımlanan Comorbidity of Mental and Physical Disorders başlıklı akademik kitabın dokuzuncu bölümünde, kanser ile akıl sağlığı arasındaki ilişki incelenmiştir. Yapılan incelemede, akıl sağlığı yerinde olmayan insanların kansere yakalanma olasılığının, akıl sağlığı yerinde olan insanlar ile aynı olduğu tespit edilmiştir. Uzmanlar şöyle söylüyor:
Her ne kadar zihinsel hastalığı olan bireylerde sigara, ilaç, alkol kullanımı ve obezite oranları daha yüksek olsa da; beklentilerin aksine, zihinsel hastalığı olan kişilerde kanser riski daha yüksek değildir. Zihinsel hastalıkları bulunan kişilerin kansere yakalanma riski, zihinsel hastalığı bulunmayan kişilere eşit olsa da, zihinsel hastalıkları bulunan kişilerin kanser nedeniyle ölme ihtimali daha yüksektir.
Araştırmacılar bunun nedenlerinin birden fazla olduğunu vurgulamaktadırlar: Bunun en önemli nedeni, zihinsel sağlığı yerinde olmayan kişilerin kanser tanısı için düzenli olarak hastaneye gitmiyor oluşlarıdır. Zihinsel sağlığı yerinde olan bireylerin kanserli oldukları genellikle kanser-harici bir nedenle hastaneye uğradıklarında tespit edilmektedir. Ancak zihinsel hastalığı bulunan kişilerde kanser teşhisi için yapılması gereken klinik incelemeler düzgün yapılmadığı için, bu kişilerin kanser nedeniyle ölme ihtimali daha yüksek olacaktır.
Bir diğer sebep, yine aynı şekilde zihinsel hastalığı bulunan kişilerde gözden kaçan kanserli hücrelerin çoktan metastaza uğrayarak vücuda yayılmasıdır. Dolayısıyla zihinsel hastalığı olan kişilerde kanser çok daha ileri aşamalarda tespit edilmektedir.
Uzmanların görüşüne göre bir diğer problem, zihinsel hastalığı bulunan kişiler üzerinde cerrahi operasyon yapma olasılığının daha düşük olmasıdır. Bunun nedeni, zihinsel engellilere karşı önyargı veya sağlık sisteminin bu kişilere yeterince destek olmaması olabilir.
Zihinsel Engellilerde Kanser Ölüm Oranları Genel Olarak Daha Yüksektir!
Zihinsel engellilerin kansere yakalanma riskinin daha yüksek olduğunu gösteren bol miktarda çalışma bulmak mümkündür. ABD'de yapılan bir çalışmada, zihinsel engelli bireylerde kanser riskinin, zihinsel engelli olmayanlara kıyasla:
- bütün kanserler için 2.6 kat daha fazla,
- akciğer kanseri için 4.1-4.7 kat daha fazla,
- kolon kanseri için 3.5-4 kat daha fazla,
- kadınlarda meme kanseri için 1.9-2.9 kat daha fazla olduğu görülmüştür.
Bunun en büyük nedeni, daha önce de belirttiğimiz gibi, zihinsel engeli bulunan gruplarda sigara ve alkol tüketiminin genel popülasyona göre daha yüksek olmasıdır.
Zihinsel Engellilerde Kanser Ölüm Oranlarının Düşük Çıkabilme Nedenleri
Tüm bunlara karşılık, bazı çalışmalarda gerçekten de zihinsel engelli kişilerin kanser nedeniyle ölüm oranlarının zihinsel olarak sağlıklı olanlara göre daha düşük olabildiği tespit edilmektedir. Ancak bu da zihinsel engelin kansere karşı koruyuculuğu olmasından değil, istatistiki bir analiz hatasıdır.
Akıl sağlığı yerinde olmayan bireyler, kanserden önce intihar veya kaza gibi nedenlerle hayatlarını kaybetmeye meyillidirler. Bu nedenle zihinsel sağlık ile kanser nedeniyle ölüm arasındaki ilişki incelendiğinde, akıl sağlığı yerinde olmayan bireylerin kansere karşı direnci varmış gibi gözükebilmektedir. Ancak bu ilişki hatalıdır; çünkü bu kişilerde diğer nedenlerle ölüm riski daha yüksek olduğu için genellikle ileri düzeyde kansere yakalanıp ölmeden önce, başka nedenlerle hayatlarını kaybetmektedirler.
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor.
Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak (yani kendi mesleğimiz doğrultusunda bir iş sahibi olursak) Evrim Ağacı'na zaman ayıramayacağımızı, ayakta tutamayacağımızı biliyoruz. Çünkü az sonra detaylarını vereceğimiz üzere, Evrim Ağacı sosyal medyada denk geldiğiniz makale ve videolardan çok daha büyük, kapsamlı ve aşırı zaman alan bir bilim platformu projesi. Bu nedenle bizler, meslek olarak Evrim Ağacı'nı seçtik.
Eğer hem Evrim Ağacı'ndan hayatımızı idame ettirecek, mesleklerimizi bırakmayı en azından kısmen meşrulaştıracak ve mantıklı kılacak kadar bir gelir kaynağı elde edemezsek, mecburen Evrim Ağacı'nı bırakıp, kendi mesleklerimize döneceğiz. Ama bunu istemiyoruz ve bu nedenle didiniyoruz.
Bu konuda istatistiki verilerin eksikliği de yanıltıcı olabilmektedir. Örneğin resmi kayıtlara göre Çernobil Faciası'ndan ötürü kansere yakalanıp ölen hiç kimse yoktur. Çünkü dönemin siyasileri, bu olayın üzerini örtmeye çalışmış ve verileri düzgün işlememiştir. Türk Tabipleri Birliği'nin "Çernobil Nükleer Kazası Sonrası Türkiye'de Kanser" başlıklı raporu şöyle söylemektedir:
Dünyada yaşanan en büyük nükleer kaza olan Çernobil Nükleer Santral kazası sonrası Türkiye'ye de radyoaktif bulaş olmuştur. Ancak bu bulaşın insan sağlığına olan zararı konusunda yeterli veri bulunmamaktadır. Çernobil nükleer kazasından hemen sonra bugüne dek gelecek geçerli ve güvenilir bir kayıt/bildirim sisteminin kurulmaması nedeniyle, kazanın bölgede kanser olguları ve ölümleri üzerine etkisini kanıta dayalı olarak değerlendirmek mümkün görünmediği için; bu konuda toplum ayrıntılı olarak bilgilendirilmelidir.
Öte yandan yapılan incelemeler, Çernobil Kazası sonrası Marmara Bölgesi'ndeki kanser vakalarının iki kat, Karadeniz Bölgesi'ndekilerin ise üç kat arttığını göstermektedir.
Anksiyete ve Depresyon Gerçekten de Kanserle İlişkili!
Öte yandan Türkkan'ın iddiasındaki bir noktada gerçeklik bulunmaktadır: Yapılan çalışmalar, anksiyete (telaş) ile depresyon gibi zihinsel problemlerin kanser riskini arttırdığını göstermektedir. Bu açıdan, mesajın en azından "özünde söylenmek istenen"in doğru olduğu; ancak bu söyleneni desteklemek için verilen bilginin hatalı olmasından ötürü genel ifadenin hatalı olduğu söylenebilir.
Yapılan çalışmaya göre, daha yüksek anksiyete ve depresyon görülen bireylerin, zihinsel sağlığı en çok yerinde olan bireylere kıyasla:
- kolon kanseri nedeniyle ölme ihtimali 1.84 kat,
- prostat kanseri nedeniyle ölme ihtimali 2.42 kat,
- pankreas kanseri nedeniyle ölme ihtimali 2.76 kat,
- özofagus kanseri nedneiyle ölme ihtimali 2.59 kat,
- lösemi nedeniyle ölme ihtimali 3.86 kat daha fazladır.
Tüm kanserler göz önüne alındığındaysa, anksiyete ve depresyona sahip bireylerde kanser nedeniyle ölme riskinin %32 daha yüksek (1.32 kat yüksek) olduğu tespit edilmiştir. Öte yandan akciğer ve sigarayla ilişkili diğer kanserlerde zihinsel stresin etkisinin, sigaranınkine göre önemsenmeyecek kadar küçük olduğu, dolayısıyla bu kanserlerle zihinsel problemleri ilişkilendiren herhangi bir anlamlı çalışma yapılamayacağı gösterilmiştir.
Zihinsel problemlerin kanser riskini tam olarak nasıl arttırdığı bilinmemektedir. Olası bir nedenin, psikolojik stresin vücutta yarattığı enflamasyon olduğu düşünülmektedir. Ancak bu sonuca varan çalışmaların sadece İngiltere ve İskoçya'da yaşayan insanlar üzerinde yapıldığı; buna rağmen 16 farklı akademik çalışmanın meta-analizi incelenmesilye bu sonuca varıldığı vurgulanmalıdır.
İçeriklerimizin bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde yansıtması için en üst düzey çabayı gösteriyoruz. Gözünüze doğru gelmeyen bir şey varsa, mümkünse güvenilir kaynaklarınızla birlikte bize ulaşın!
Bu içeriğimizle ilgili bir sorunuz mu var? Buraya tıklayarak sorabilirsiniz.
Soru & Cevap Platformuna Git- 26
- 11
- 8
- 3
- 2
- 2
- 1
- 1
- 1
- 0
- 0
- 0
- NHS. Anxiety And Depression Linked To Increased Cancer Death Risk. (26 Ocak 2017). Alındığı Tarih: 11 Ocak 2019. Alındığı Yer: NHS | Arşiv Bağlantısı
Evrim Ağacı'na her ay sadece 1 kahve ısmarlayarak destek olmak ister misiniz?
Şu iki siteden birini kullanarak şimdi destek olabilirsiniz:
kreosus.com/evrimagaci | patreon.com/evrimagaci
Çıktı Bilgisi: Bu sayfa, Evrim Ağacı yazdırma aracı kullanılarak 21/11/2024 18:50:17 tarihinde oluşturulmuştur. Evrim Ağacı'ndaki içeriklerin tamamı, birden fazla editör tarafından, durmaksızın elden geçirilmekte, güncellenmekte ve geliştirilmektedir. Dolayısıyla bu çıktının alındığı tarihten sonra yapılan güncellemeleri görmek ve bu içeriğin en güncel halini okumak için lütfen şu adrese gidiniz: https://evrimagaci.org/s/7550
İçerik Kullanım İzinleri: Evrim Ağacı'ndaki yazılı içerikler orijinallerine hiçbir şekilde dokunulmadığı müddetçe izin alınmaksızın paylaşılabilir, kopyalanabilir, yapıştırılabilir, çoğaltılabilir, basılabilir, dağıtılabilir, yayılabilir, alıntılanabilir. Ancak bu içeriklerin hiçbiri izin alınmaksızın değiştirilemez ve değiştirilmiş halleri Evrim Ağacı'na aitmiş gibi sunulamaz. Benzer şekilde, içeriklerin hiçbiri, söz konusu içeriğin açıkça belirtilmiş yazarlarından ve Evrim Ağacı'ndan başkasına aitmiş gibi sunulamaz. Bu sayfa izin alınmaksızın düzenlenemez, Evrim Ağacı logosu, yazar/editör bilgileri ve içeriğin diğer kısımları izin alınmaksızın değiştirilemez veya kaldırılamaz.