Birinci anlamıyla reseptör, sinyal transdüksiyonunda yer alan bir proteindir, hücre dışındaki bir sinyali hücre içine taşır. Sinyalin bir biçimden başka bir biçime dönüşmesini sağlayan protein hücre dışında olabileceği gibi hücre içinde de olabilir. Reseptöre bağlanan moleküle ligand denir, bu bir peptit (örneğin bir nörotransmitter), bir hormon, bir ilaç, veya bir toksin olabilir, bu bağlanma olunca reseptör biçimini değiştirir ve hücresel bir tepki meydana gelir.
İkinci anlamıyla reseptör, hücre dışındaki bir protein veya taneciğin hücre içine girmek için hücre zarında bağlandığı bir moleküldür. Hücreye bağlanan şey, bir protein (örneğin kolera toksini), bir virüs (örneğin HIV) veya bir lipoprotein taneciği olabilir (örneğin LDL)
Reseptör ,hücrelerin ne yapacağını belirler. Bir başka deyişle, hücre içindeki belirli bir aktivite için aç-kapa düğmesi olarak çalışırlar.
Reseptör tipleri(Duyarlı oldukları enerji formuna göre)
•Mekanoreseptörler
•Kemoreseptör
•Termoreseptörler
•Fotoreseptörler
•Nosiseptörler
Reseptör tipleri(Bulundukları yere göre)
1. Eneteroseptör (Interoceptor)
2. Eksteroseptör (Exteroceptor)
3. Proprioseptör (Proprioceptor)
Kaynaklar
- Yazar Yok. Reseptör. (9 Eylül 2020). Alındığı Tarih: 9 Eylül 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
- Yazar Yok. Reseptörler. (9 Eylül 2020). Alındığı Tarih: 9 Eylül 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı