Aslında camların varlığını öğrenememelerinin nedeni Dünya'yı nasıl görüp etkileşimde bulunduklarıdır. Böcekler (veya sinekler), uçarken çevrelerini tarayıp görüntüyü süper bilgisayarlarla (beyin) inceledikleri trilyonlarca piksele dönüştüremezler. Bir çok hayvan (insan da dahil) etraflarına bakar ve onları bir şekilde isimlendirip nesillerce aktarıp onların ne olduğunu anlar. Bir şempanze masanın ne olduğunu anladıktan sonra eğer masa ters çevrilirse bunun farklı bir nesne olduğunu düşünmez masanın farklı bir rotasyonda ki hali olduğunu düşünür ama böcek gibi küçük canlılar böyle yapamaz. Bunun yerine, böceklerin beyinleri "sinir ağları"ndan, düşmanla dolu bir dünyada nasıl dolaşması gerektiğini o dünyaya çarparak yavaş yavaş öğrenen öğrenme makinelerinden meydana gelmektedir. Yani bir sinek odada dolaşıp etrafında ki nesnelere isim takmaz/takamaz çünkü bunları depolayacak bir beyinleri yoktur o yüzden düşmanlarla dolu bir dünyada etrafa çarparak yollarını ve yemeklerini bulurlar. Bu canlılar daha ağaç veya türevi basit nesnelerin bile ne olduğunu anlayamazken, gelip de saydam bir nesne gösterildiğinde ne olduğunu anlamasını pek bekleyemeyiz. İnsan gibi üst düzey bir hayvan bile (sinek/böceklerle karşılaştırdığımızda) ara sıra camların azizliğine uğrayabiliyor.
Sonuç olarak; böcekler hayatta kalmak için etrafında ki nesnelerin ne olduğunu umursamaz bunun yerine deneme yanılma yöntemiyle çarparak yol bulurlar. Dolayısıyla basit nesnelerin bile ne olduğunu umursamayan bu canlılar gelip de saydam bir cam için beyinlerini harcamak zorunda kalmazlar.
Kaynaklar
- Yazar Yok. Olanaksızın Fiziği-Pdf. (14 Ağustos 2020). Alındığı Tarih: 14 Ağustos 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı