Buradaki ısınma mekanizması, güneşten gelen elektromanyetik dalgaların madde ile etkileşerek onu oluşturan atomların enerjilerini artırması şeklinde düşünülebilir. Atomların enerjisinin kabaca, onların hareketinden geldiğini düşünebilirsiniz. Bu hareketler öteleme, dönme ya da titreşim şeklinde olabilir. Belirli bir frekansa sahip elektromanyetik dalga, bu hareketlerin her biri üzerinde farklı etkiler oluşturur. Bu etki aynı zamanda maddenin fazına (katı, sıvı ya da gaz) ve onu oluşturan atom ya da moleküllerine ne olduğuna da bağlıdır.
Örneğin mikrodalga fırın, oluşturduğu belirli bir frekans aralığındaki elektromanyetik dalgayı su içeren bir şeye gönderdiğinde, su moleküllerinin titreşim hareketlerinin genliğini büyütür. Bu artan enerji demektir, yani suyun ısınması... Ya da bir odadaki gaz elektormanyetik dalga ile etkileştiğinde gaz moleküllerinin öteleme hareketlerinin hızı artar, yani enerjisi artar, gaz ısınır.
Güneşten gelen elektromantetik dalgalar dünya atmosferi ve yüzeyini (kara ya da deniz) bu yolla ısıtır. Atom ya da moleküllerin hareketlerini değiştirerek. Hangi hareketin değiştiği, ısınan yerin katı mı, sıvı mı, yoksa gaz mı olduğuna göre değişirken, ısınan ortamı oluşturan atom ya da moleküllerin cinsi de belirleyicidir. Öyle ya da böyle, atom ya da moleküllerin yoğun olduğu yerlerin daha fazla ısındığını düşünebiliriz. Çünkü bir bölgede ne kadar fazla sayıda atom ya da molekül varsa, o bölgede o kadar fazla sayıda enerjisi artan şey vardır, toplam enerji artışı büyüktür. Bu da o bölgenin daha fazla ısınması demektir. Elbette bu oldukça kaba bir düşünüş biçimi, o bölgedeki atom ya da moleküllerin cinsi ve maddenin hangi fazda olduğunun da belirleyici olduğunu unutmamak lazım. Ancak gözümüzün önünde canlandırmak için işe yarar bu senaryo.
İşte bu senaryoya göre, güneş ve dünya arası uzay fazla ısınamaz, çünkü güneş ışınlarının, enerjisini artırabileceği fazla sayıda atom ya da molekül yoktur boş uzayda. Yaklaşık olarak 1 cm^3 de 1 atom olan bir ortamdan bahsediyoruz. Aynı sayı deniz için mesela 10^23 mertebesinde. Yani boş uzay o kadar seyrek atom ya da molekül içeriyor ki, bunların elektromanyetik dalga ile etkileşimi enerjilerini artırsa da bu toplamda çok küçük kalıyor.
Kaynaklar
- Yazar Yok. Dış Uzay Yoğunluğu (Ingilizce). (29 Temmuz 2020). Alındığı Tarih: 29 Temmuz 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı