Charles Darwin’in hayvan bilinci üzerine ta 1872’de makale kaleme almış olmasına rağmen, yakın zamana kadar hayvanların iç dünyalarına ilişkin kayda değer bir çalışma yapılmadı. Son 20-30 yılda yapılmaya başlanan çalışmalar da deney hayvanlarının şartlarını düzenlemeye veya mama üreticilerine fikir vermeye yönelikti. Faydacı bir noktadan yola çıkılıyordu. Aynı zamanda, bilimsel olarak tespiti daha kolay olan acı gibi negatif duygular üzerine yoğunlaşılıyordu.
Primatlarla insanların her konuda inanılmaz bir benzerliğe sahip olduğu epeydir biliniyor. Köpek, at, koyun, fare, tavşan gibi anatomileri birbirlerinden ve insandan farklı hayvanların da duyguları olduğu, en azından kendimizde üzüntü, mutluluk, beklenti, acı, can sıkıntısı, korku gibi biçimlerde isimlendirdiğimiz hallere denk durumlar yaşadıkları, hatta bunları yüz ifadelerine yansıttıkları yeni nesil araştırmalarla, şimdi şimdi “bilimsel veri” olarak kamuoyuna sunuluyor. İnsan kendi özelliklerini hayvana yansıtarak bilimin nesnelliğinden halel getirmesin diye, çalışmalar kapsamında hayvanların mutluluk ve benzeri hallerine “pozitif duygular”, acı, üzüntü gibi hallerine “negatif duygular” adı veriliyor.
Kaynaklar
- Yazar Yok. Blog. (22 Temmuz 2020). Alındığı Tarih: 22 Temmuz 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı