Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Yeni Soru Sor
Paylaşım Yap
Sorulara Dön
Ahmet Akbulut
Üye 29 Haziran 2020
2

Bilim insanları bir şeyin kanun olduğunu nasıl anlıyorlar?

Yani bir şeyin yüzde yüz gerçek olduğunu söylemek için doğada sonsuz gözlem yapmak gerekmez mi? Çünkü bir şeyin doğa yasası olduğunu söylemek,doğanın her yerinde bunu test etmeyi gerektirmez mi?
401 görüntülenme
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Tüm Reklamları Kapat
3 Cevap
Bora Menderes
Meraklı Bir Lise Öğrencisi 28 Haziran 2020
Orijinal Soru: Bilim insanları bir şeyin kanun olduğunu nasıl anlıyorlar?

Aslında anlayamıyorlar. Doğru noktaya değinmişsin, yasaların yarın doğru olacağını söyleyen hiçbir şey yoktur. Fakat, şu anki gözlemlerimizde anlıyoruz ki çoğu yasa doğru. Bunu bir sürü gözlemle gösteriyoruz. Ayrıca, gözlemler ve deneylerle uyuşan bulgular da, teorik ve matematiksel olanlarla da bağdaşıyor. Ayrıca somut olarak da yasaların çalışmaları görebiliriz. Sonuçta arabalar gidiyor, uçaklar uçuyor, bilgisayarlar çalışıyor; yani doğru bildiğimiz bir şeyler var gerçekten. Bu yüzden yüzlerce gözlem sonucunda doğru çıkan, somut olarak da, teori ve matematik ile uyuşan şeylere genelde yasa diyoruz. Fakat yine de dediğin gibi yasaların çalışacağının %100 garantisi yoktur, ve yarın yasalar çalışmayabilir. Fakat şu anlık deneylerimiz doğru çıkıyor.

0
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Ufuk Derin
Öğrenci-Okur 29 Haziran 2020

Bilim tarihine baktığımızda, kanun tanımının çok ciddi hataları olduğunu görürürüz. Bunlardan ilki, günümüzden birkaç asır önce yaşamış ve bu kanun tanımını yapmış insanların, kanunların evrenin her noktasında aynı şekilde geçerli olduğunu düşünmeleriydi. İkinci ciddi hata ise, insanların kanunların değişmez/değiştirilemez unsurlar olması gerektiğini düşünmeleri ve bunu tanım dahilinde kullanmış olmalarıdır.

Bu tanım, bilimin güç kazandığı 16. yüzyıl ve sonrasındaki birkaç asır için oldukça mantıklıydı. Örneğin Newton'un fizik alanında, birçok bilim insanının kimya ve hatta bir miktar biyoloji alanında keşfettikleri kanunlar, hiçbir zaman değişmez ve her koşulda etkili gibi gözükmekteydi. Örnek olarak Newton'un Kütleçekimi "Kanunu"nu ele alacak olursak, gerçekten de "elmanın, Dünya'nın çekiminden ötürü her zaman yere düşmesi ve bunun çekimin olduğu her ortam için bu şekilde olması gerektiği" düşünülmekteydi. İlerleyen yıllarda önce İzafiyet Kuramı'nın, sonrasında ise Kuantum Kuramı'nın Newton'un değişmez ve evrensel olarak görülen, en temel "yasalarına" darbeler indirmesi ve bilim camiasının "varlık" ve "oluş" fikirlerine klasik görüşlerden tamamen farklı bakmamız gerektiğini göstermesi, öncelikle fizik dünyasını, sonrasında ise bütün bilim camiasını "kanun" kelimesi literatürden kaldırmaya; en azından yukarıda verdiğimiz tanımını gözden geçirmeye zorlamıştır. Bu noktadan birçok sonuç çıkarmak mümkündür:

İlk olarak, Fizik'teki gelişmeler bize her şeyin göreceli olduğunu, hiçbir şeyin sabit olmak zorunda olmadığını ve hatta çoğu zaman olamayacağını da göstermiştir. Çünkü Evren'imiz tek olmak zorunda değildir, Büyük Patlama'nın sonucunda oluşabilecek değişkenler de sadece bu şekilde değildir. Dolayısıyla her Evren'de, her koşulda, farklı sonuçlar elde etmek, farklı "yasaların" etki etmesi ve bunların değişime açık olması son derece muhtemeldir.

Tüm Reklamları Kapat

İkinci olarak, bu Evren içerisinde dahi her "yasa", her koşulda geçerli olamaz. Örneğin cisimler arasında bir "çekim kuvveti"nin olduğunu söyleyen Newton Yasaları, atom altı parçacık seviyesinde kesinlikle kullanılamayacak kadar hatalıdır. Her ne kadar günlük yaşantıda, milimetreler ile kilometreler arasında ifade ettiğimiz boyutlarda bu "yasalar" kullanışlı ve iyi bir yakınsama olsa da, gerçeği tam olarak yansıtmamaktadır. Sadece boyut kavramı bile, yasaların değişmesini gerektirmektedir.

Son olaraksa kanunlar her ne kadar değişmezlik ve evrensellik konusunda yanılıyor olsa da, esasında bir konuda doğrudurlar: etrafımızda olan olaylara bir yaklaşım sunmakta ve onların ne olduğunu açıklamaktadırlar. Dolayısıyla kanunların bu tek olumlu tarafını alıp, ya terminolojik tanımını gözden geçirmemiz, ya da yeni bir terim geliştirmemiz gerekmektedir. Kaynaktan kaynağa bu yaklaşım farklı olabilmektedir. Kimi bilimsel kaynak "kanun" derken esasında aşağıda yapacağımız tanımı kullanmaktayken kimisi "kanun" ya da "yasa" kelimesini literatürlerinden tamamen çıkarmıştır. Biz, Evrim Ağacı olarak aşağıdaki terimi ve tanımı tercih etmekteyiz, ancak eğer ki herhangi bir noktada "yasa"lardan bahsedecek olursak, bilin ki bahsettiğimiz yine de aşağıdaki tanımıyla kanunlar olacaktır:

Bilimsel gerçekler (doğa yasaları/kanunları veya doğal gerçekler), en genel tanımlarıyla, içinde yaşadığımız Evren'in koşulları sabit kaldığı sürece geçerli olan, içeriğini tekrar eden ya da sürdüren, Evren'in var oluşundan ve bu var oluşa bağlı olarak ortaya çıkan, doğadaki olgu (fenomen) ve olayların tümüdür. Kısaca ve daha basitçe tanımlamak gerekirse doğa yasaları, doğayı gözlediğinizde, sabit olarak gerçekleşen ve pek çok durumda geçerli olan bilgilerdir. Örneğin Dünya üzerinde bir topu havada nerede bırakırsanız bırakın, top yere doğru hareket eder. Bu bir bilimsel gerçektir.

En yukarıda yaptığımız tanımıyla bir kanun değildir, çünkü hem Evren'in her köşesindeki yapı ve süreçlerin birbiriyle tamamen aynı olup olmadığını bilememekteyiz, hem de top, Evren'deki her yerde düşmek zorunda değildir (örneğin uzay boşluğunda). Yani etrafımızda sürelene olay ve olguların sınırları net olarak tanımlanmak zorundadır: "Top, üzerinde belli bir yer çekimi olan ve bu çekimin düşüşe engel olabilecek bütün kuvvetleri yendiği durumlarda, normal koşullarda, havada serbest düşmeye bırakıldığında her zaman yere doğru hareket eder."

Tüm Reklamları Kapat

Fakat bu kısıtlandırmada da karşımıza çıkan sorun, kısıtlandırmaya giderken varsayımlar yapmak zorunda kalmamızdır. Bu varsayımlarımız ise, artık bilimsel gerçeklerden çıkıp, bilimsel açıklamalar yapıyor olduğumuzun göstergesidir ve terminolojik olarak "bilimsel gerçek/doğa yasaları" kavramının sınırlarını aşmamızı gerektirmektedir. Bu da, hata yapmamız demektir. Örneğin yukarıdaki kısıtlandırmada, topun yere düşmesinin "yerin onu çekmesinden ötürü" olduğu iddia edilmektedir. Ancak İzafiyet Kuramı ve Kuantum Mekaniği'ne göre, esasında cisimler arasında bir "çekim" kuvveti bulunmamaktadır. Büyük cisimlerin uzay/zaman düzlemini bükmesinden ötürü, daha ufak cisimlerin yörünge hareketleri, bizde cisimlerin "düşüyor gibi" görünmesi hissini yaratmaktadır. Bu sebeple, varsayımımız hatalıdır veya her daim, hatalı olmaya açıktır.

Daha düzgün bir önerme, şu şekilde olabilir: Dünya üzerinde, yerden yüksek bir noktadan serbest bırakılan cisimler, yere doğru hareket ederler. Bu ise bir "kanun" olmaktan çok, bir gerçeği anlatmaktadır. İşte bu sebeple, kanunları kullanmak yerine, doğal gerçeklere başvurmak daha isabetli olacaktır.

Bu kısmı özetlememiz gerekirse:

Eğer ki kanunları genel-geçer olarak kullanacaksak ve değişmez/evrensel, olduğunu iddia edeceksek, gerçekçilikten uzaklaşmış oluyoruz ve dolayısıyla bilim sınırları dışına çıkıyoruz.

Eğer ki kanunları daha sıkı ve net bir şekilde tanımlayacak olursak, varsayımlar yapmak zorunda kalıyoruz ve bunların test edilmesinin gerekliliği ve her kişinin farklı varsayımlardan yola çıkabileceğinin getirdiği öznellik sorunu, yine bilim sınılarının dışına çıkmamız demektir.

Bu sebeplerle, bu yazıdan çıkarmamız gereken dersleri, yeri geldikçe verecek olursak:

Bilimde, kanun diye bir kavram yoktur! Modern bilim sınırları dahilinde, eğer ki "kanun" veya "yasa" kelimelerini kullanıyorsanız, bahsettiğinizin değişmez/evrensel olamayacağını ve zaman/mekana göre tanımlanmış olduğunu unutmamanız gerekmektedir. Bu bağlamda, etrafımızda olan ve kendini tekrar eden olay ve olguları doğa/bilim gerçekleri olarak tanımlamak daha güvenli ve isabetli olacaktır. Kanun derken bundan bahsediliyorsa, sorun yoktur.

208 görüntülenme

Kaynaklar

  1. Yazar Yok. Evrim Ağacı. (29 Haziran 2020). Alındığı Tarih: 29 Haziran 2020. Alındığı Yer: Bağlantı | Arşiv Bağlantısı
Bu cevabın içeriği ve doğruluğu, Evrim Ağacı editörleri tarafından kontrol edilmiş ve onaylanmıştır.
5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Taha Kaya
Öğrenci 1 Temmuz 2020

Bu noktada tümevarım devreye girmektedir.Henüz kanıtlanmış değildir.Her din bu konuda farklı yorum yapmaktadır.

Müslümanlık:Allah'ın bir düzen koyduğuna ve bu düzene istediği zaman dokunuş yapabileceğini söyler.Bilimin de bu düzen üzerine kurulduğunu varsayar.

Ateizm/Deizm:Bugüne kadar bu olayın hiç bozulmamasını(en azından teknoloji geliştikten ve internet vs yayıldıktan sonra)bundan sonra da bozulmayacağına kanıt gösterirler . Tümevarıma inanırlar.

Tüm Reklamları Kapat

0
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Bugün Türkiye'de bilime ve bilim okuryazarlığına neler katacaksın?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close