Bence akşamları gelen o hüzün, aslında hem bedenimizin hem de zihnimizin bir oyunu; gün boyu daha aktif olan serotonin ve kortizol hormonları akşamları azalıyor, melatonin artıyor ve bu biyolojik değişim bizi daha kırılgan ve içe dönük yapıyor, üstüne günün bitişiyle birlikte “bugün ne yaptım, neyi yapamadım” muhasebesi de eklenince ister istemez bir burukluk hissi doğuyor, karanlık ve sessizlik de yalnızlık duygusunu tetikliyor; bu yüzden bazı insanlar için akşam saati, hem biyolojik hem de psikolojik sebeplerle, biraz daha duygusal bir zaman dilimi oluyor. Ben akşamları değil de genelde geceleri hüzünleniyorum, hele bi de gece her yer sessiz ve yalnızsan ağlaya ağlaya uyunabilir yani... [1][2][3]
Kaynaklar
- N. Kronfeld-Schor, et al. (2012). Circadian Rhythms And Depression: Human Psychopathology And Animal Models. Neuropharmacology. doi: 10.1016/j.neuropharm.2011.08.020. | Arşiv Bağlantısı
- T. A. Wehr, et al. (1997). Melatonin And Seasonal Rhythms. Journal of biological rhythms. doi: 10.1177/074873049701200605. | Arşiv Bağlantısı
- G. Murray, et al. (2010). Circadian Rhythms And Sleep In Bipolar Disorder. Bipolar disorders. doi: 10.1111/j.1399-5618.2010.00843.x. | Arşiv Bağlantısı