Keşfedin, Öğrenin ve Paylaşın
Evrim Ağacı'nda Aradığın Her Şeye Ulaşabilirsin!
Yeni Soru Sor
Paylaşım Yap
Sorulara Dön
Yusuf Asaf Güven
Üye 1 hafta önce 4 Cevap
8

İnsanın sınırları nedir?

Bir insan için biçilen daire! Ne kadarda hayal kırıcı öyle değil mi? Ne kadar bilsek de bir Newton, Farabi, Platon, Einstein olamayacağız. Peki ya zeka dediğimiz bu şey nedir? Bizi sınırlayan, hayallerimizi yıkan, ufkumuzu daraltan, yaratıcılıktan mahrum kılan zeka toplumda bir değer gösterisinden ibaret mi? Bir insanın zekası (yani varoluşu diğer bir deyişle sınırları) nasıl bu kadar kolay ölçülüp belirleniyor? Daireyi genişletmek için ne yapmalıyız?
606 görüntülenme
İnsanın sınırları nedir?
İnsanın sınırları nedir?
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Tüm Reklamları Kapat
4 Cevap
Abdullah Vatansever
Lise mezunu, biyoloji hedefleyen bir öğrenciyim 1 hafta önce

Zeka bana göre bağlantı kurmaktır. Birbirinden farklı şeyleri ilişkilendirebilmek, yorumlayabilmek ve olası sonuçları değerlendirebilmektir. Bir kişi çok zeki olabilir fakat elinde bağlantı kuracak bilgisi yoksa, zeka pek işe yaramaz. Bu durumda, yeni bilgiler öğrenmek, var olanı pekiştirmek oldukça önemlidir bana göre.

Benim için zeka ve bilgi tıpkı bilgisayarlarda bulunan ekran kartı ve işlemci gibi. Biri çok iyi olsa da diğeri de belirli bir seviyede olmazsa, performans gösteremez. Zeka olarak zaten istisna değilseniz belirli bir düzeydesinizdir. Bunu geliştirmek için daha çok bilgi ve deneyime ihtiyacımız var sadece. O yüzden okumaya, izlemeye daha önemlisi merak etmeye önem verin. Bir şey nasıl oluyor diye sorgulamayın sadece, neden oluyor diye de sorgulayın. Şüphesiz sorgulayan insan gelişen insandır.

Tüm Reklamları Kapat

9
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Efe Uğurlu
Efe Uğurlu
22.7K UP
Üye 1 hafta önce

İnsanın Sınırları Nedir?

İnsanın sınırları, hem fiziksel hem de zihinsel olarak, doğuştan gelen yeteneklerimiz, çevresel koşullar ve kişisel çabalarımızla şekillenir. Bu sınırlar, bazen bir "daire" gibi algılanır; bize biçilmiş, kaçınılmaz bir alan gibi görünebilir. Evet, bu düşünce hayal kırıklığı yaratabilir. Ne kadar çabalasak da bir Newton, Farabi, Platon ya da Einstein olamayacağımız fikri, insan potansiyelinin ulaşılmaz zirveleriyle yüzleştiğimizde içimize bir ağırlık çökebilir. Ancak bu durum, bir son değil, aksine kendi yolculuğumuzu keşfetmek ve sınırlarımızı zorlamak için bir başlangıç noktası olabilir.

Bu sorular gerçekten de insanlığın en temel felsefi meselelerine değiniyor. "Sınır" kavramının kendisi paradoksal - bir yandan gerçekten var olan kısıtlamalar, öte yandan belki de aştığımızda fark ettiğimiz hayali duvarlar.

Tüm Reklamları Kapat

Zeka meselesine gelince, bence burada büyük bir kavram karmaşası var. IQ testleri veya akademik başarı gibi ölçümler zekanın çok dar bir kesitini yakalıyor - sanki bir orkestranın sadece flüt sesini dinleyip tüm müziği değerlendirmek gibi. Newton'un matematiksel zekası, Farabi'nin felsefi kavrayışı, Platon'un soyutlama yetisi, Einstein'ın düşünce deneylerindeki yaratıcılığı... Bunların hepsi farklı türde zeka manifestasyonları.

Zeka, toplumda sıklıkla bir "değer gösterisi" olarak ele alınır. Genellikle IQ testleri gibi araçlarla ölçülür ve bu, zekanın karmaşık doğasını basite indirgeyen bir yaklaşım gibi hissedilebilir. Peki, bu ölçümler gerçekten neyi ifade eder? IQ testleri, bilişsel yetenekleri (örneğin problem çözme, mantık yürütme) değerlendirse de, yaratıcılık, duygusal zeka, pratik beceriler gibi insan varoluşunun diğer önemli yönlerini göz ardı eder. Bu durumda, zekanın kolayca ölçülüp bir insanın sınırlarını belirlediği fikri yanıltıcıdır. Zeka, hayalleri yıkan ya da ufkumuzu daraltan bir engel değil, aksine onu nasıl kullandığımıza bağlı olarak sınırlarımızı genişletebileceğimiz bir araçtır.

Peki, zeka neden bu kadar kolay ölçülüyormuş gibi görünüyor? Bunun nedeni, toplumun zekayı standardize etme ve karşılaştırma ihtiyacıdır. Ancak bu ölçümler, bir insanın gerçek değerini ya da potansiyelini tam olarak yansıtmaz. Zeka, varoluşumuzun yalnızca bir parçasıdır ve tek başına bizi tanımlamaz.

Belki de asıl soru şu: Bu isimleri neden "aşılmaz" görüyoruz? Newton fizikte devrim yaptı ama bugün bir lise öğrencisi onun bilmediği şeyleri biliyor. Einstein bile "Ben özel bir yeteneğe sahip değilim, sadece tutkulu bir meraklıyım" diyordu.

Tüm Reklamları Kapat

Daireyi Genişletmek İçin Ne Yapmalıyız?

Kendi sınırlarımızı, yani bize biçilen "daireyi" genişletmek mümkün mü? Kesinlikle evet! Bu süreçte izlenebilecek bazı yollar:

  • Sürekli Öğrenme: Yeni bilgiler edinmek, farklı alanlarda kendimizi geliştirmek ve merak duygusunu canlı tutmak, zihinsel sınırlarımızı zorlar. Kitap okumak, yeni bir beceri öğrenmek ya da bilinmeyen bir konuyu araştırmak buna örnek olabilir.
  • Kendimizi Zorlamak: Rahat alanımızdan çıkıp zorlayıcı görevlerle karşılaşmak, potansiyelimizi keşfetmemize yardımcı olur. Başarısızlıklar bile birer öğrenme fırsatıdır.
  • Yaratıcılığı Teşvik Etmek: Sanatsal faaliyetler, problem çözme veya yenilikçi fikirler üretme gibi aktiviteler, zekamızı farklı bir boyutta kullanmamızı sağlar.
  • Kendi Yolculuğumuza Odaklanmak: Newton ya da Einstein gibi isimlerle kendimizi karşılaştırmak yerine, kendi güçlü yanlarımıza ve katkılarımıza değer vermek önemlidir. Her bireyin benzersiz bir potansiyeli vardır.

[1][2]

Kaynaklar

  1. D. Goleman. (1995). Emotional Intelligence: Why It Can Matter More Than Iq. ISBN: 9780553804911. Yayınevi: Bantam Books.
  2. C. S. Dweck. (2006). Mindset: The New Psychology Of Success. Yayınevi: Random House.
5
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Esat Kudret
Esat Kudret
634.1K UP
Akıl yürütmeyi öğrenmeye çalışan bir öğretmenim. 4 gün önce

İşleyen Demir Meselesi!

İşleyen demir zeka, demirin işleyişi akıl ( pratik ve sınama) olmak üzere, ilki potansiyeli ikincisi ise realiteyi ifade eder. Bu dünyanın harcadığı zeki insan sayısını hayal bile edemeyiz. Sorunuzda sıraladıklarınız kuyudan çıkabilenler ve ya keşfedilip çıkarılabilenlerden ibaret.

Ne yazık ki bizler tür olarak zekayı ve aklı birlikte ve efektif olarak kullanmaya başladığımız günden beri, ki yerleşik yaşama geçiştir, boynumuza ve “kaderimize” bir pranga olarak vurduğumuz sınıfları da ve vesilesi ile sömürüyü de keşfettik.

Tüm Reklamları Kapat

İşte o gün bu gündür bize bu keşfi yaptıran ikilinin bir daha asla bir araya gelmemesi ya da daha doğru bir ifade ile tekelimizde kalması için hiçbir şeyi yapmaktan geri durmadık. Her düşüneni yaktık, astık, kestik, boğduk. (Biz değil egemenler)

Modern çağımızda da her ne kadar bu denli aleni ve vahşi bir yol ve yöntem izlemesek de, eğitim adı altında, bizden veya bize hizmete amada olmayana yönelik aynı acımasız tavrı çok daha sinsice sürdürdük ve sürdürmeye de devam ediyoruz. (Biz değil egemenler)

Her çocuğu, mensubu ya da hizmetine amade olabileceği sınıfa göre (Üreten emek veya asalak sömürücü sınıf olarak) tasnif edip bize yarayacak olan her cevheri, bulunduğu kuyunun dibinden çıkarırken büyük çoğunluğunu (ki çoğu yoksul, emekçi halk çocuğudur), cevher olarak bulunduğu kuyunun dibinden çıkarıp ışımasına vesile olacağımıza, eğitim adı altında dibinde cevher olan o kuyuyu taş ile doldurmanın derdine düştük. (Biz değil egemenler, güncel adları da burjuvazi, önceki adları ise feodal beyi, engizisyon, bir önceki adları ise köle sahibi efendi olanlar)

İşte bugün içine sığamadığımız dairenin darlığının nedeni bu: İradi olarak egemen tarafından her tür alanımızın daraltılması (Siyasi, sosyal, felsefi, bilimsel, ahlaksal ve özellikle ekonomik).

Tüm Reklamları Kapat

Aşılabilir mi, elbette. Bunu aşmanın mücadelesini o ilk ayrışmadan beri verenler var ve fakat ne yazık ki bir bedeli var. Bu bazen yediğimiz en leziz acılı Adana’yı yerken bile ödeyeceğimiz terleme bedelinden başlar Nesimi’ye kadar varır.

Heyhat” türümüzün hiçbir mensubu, hiçbir devirde ve hiçbir şekilde, hiçbir mızrağı çuvala sığdırmayı başaramamıştır. Her şey ileriye akar. Bunu bize evrim, doğanın diyalektiği ile evrenimizin devinimi, kanıtları ile söyler. Bu güne kadar toplamda ( biraz geri çekilip, türümüzün tarihsel seyrine uzaktan baktığımızda, görünen genel eğrinin yönü itibarı ile) ve türümüzün kolektif yararı lehine hep yükselen eğri sabitini çürüten hiçbir argüman ileri sürülememiştir.

Mesele teslim olmamakta. Israrla araştırmaya, hayır diyebilme erdemini ve cesaretini göstermeye, öğrenmeye, gelişmeye ve geliştirmeye, acaba demeye ( bilimsel kuşkuculuk anlamında) bir kar makinesi gibi gerektiğinde tıkanan yolları da açmaya talip olarak: Mücadeleye devam…

İşte o zaman bilecek ve göreceğiz ki; devinen bir evrende, evrimleşemeye devam eden homo sapiens için hiçbir konuda sınır konamaz. Bir ayrık otu yahut kaplumbağa için de geçerli olmak üzere tevazusu ile . Sevgiyle…

Kaynaklar

  1. Sinan Canan. (2022). İfa (İnsanın Fabrika Ayarları 1,2,3). Yayınevi: Tuti Kitap. sf: 552.
  2. Friedrich Engels. (2016). Doğanın Diyalektiği. Yayınevi: Yason Yayınları. sf: 356.
  3. Server Tanilli. (1984). Yüzyılların Gerçeği Ve Mirası (4 Cilt). Yayınevi: Say Yayınları. sf: 2569.
2
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Joseph Joestar
Joseph Joestar
52.5K UP
Üye 1 hafta önce

Zeka kolayca ölçülen, hatta tam olarak nedir ne değildir bilinen bir şey bile değildir. IQ testleri ve benzerleri bir tahmin yürütme metodundan ibarettir. İyi çalışır ama bu testlerin sonuçları illa zekayı göstermez.

Saydığınız isimler ve daha fazlası sadece iq'lqrı yüksek olduğu için başarılqr göstermediler. Hatta açıkçası çoğuna iq testi yapılmadığı için zaten tam olarak iq'larını bilemeyiz. Saydığınız isimleri farklı dönemlerden seçmişsiniz. Her birinin yüzyılında ve çevresinde bilinen çok farla büyük bilim adamı vardır. Peki Platon'dan 200 yıl sonra - Farabi'den yüzyıl önceye kadar kimler var? Farabi'den 200 yıl sonra - Newton'dan 150 yıl önce kimler var? Birden bire büyük bilim adamı ve filozof sayısı azalıyor. İnsanların o ara iq'su mu düştü? Peki 2300 yıl önce Özbekistan'da İran'da neden Platon, Arşimet yoktu? Neden 1000 yıl önce Yunanistan'da Farabi Ibn-i Sina, Bruni, Cahiz yoktu? Neden her ikisinde de 300 yıl önce Newton yoktu? Bölgeye göre de mi iq belli yüzyıllarda yükselip alçalıyor?

Bazı şeyler doğru zamanda doğru yerde olup doğru şeyleri yapmakla ilgilidir. Bu kişiler şüphesiz büyük adamlardı ancak başarılarını doğuştan gelen özelliklerine indirgemek hem onlara haksızlık olur, hem de esas gerçekten kaçmak olur. Başarılqrının sebebi bir daire meselesi değil, kantarla ölçüm yapmak kadar basit bir kökene de sahip değil. Daha çok bir sinerji meselesi. Pek çok etkenin doğru bir biçimde birleşmesi ile ilgili. Bunlqrın bir kısmı onların zihni ile ilgili, bir kısmı çevrelerinin özellikleri ile ilgili bir kısmı da şans-tesadüf. Hayatlarında yapabileceğimiz bir kaç ufak değişiklilikle onlar hiç bilemeyeceğimiz insanlara dönüşebilirlerdi.

Tüm Reklamları Kapat

Umarım sen de kendi yatkın olduğun alanı bulup, ona göre kendini geliştirip ona göre fırsatlar elde edip değerlendirmeyi başarırsın.

3
  • Şikayet Et
  • Mantık Hatası
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Keşfet
Ara
Yakında
Sohbet
Agora

Bize Ulaşın

ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close