Bu soru aslında kimyacılarla fizikçileri birbirine düşürmek için tasarlanmış bir tuzak kartı gibi. Genel olarak kimyacılar için yarı metal (metaloid) olmak, biraz kimlik bunalımı yaşayan bir element olmaktır; bazen metale özenip parıldar, bazen de ametal gibi davranıp hemen kırılıverir. İşte bor, silisyum gibi elemanlar bu kararsızlar kulübünün daimi üyeleridir. Fakat tam bu sırada bir fizikçi, elinde kahvesiyle odaya girip son derece ifadesiz bir suratla, "Aslında o iş tam öyle değil," der ve tüm neşeyi kaçırır. Onlar için bir elemente yarı metal (semimetal) demek, öyle her önüne gelene verilen bir unvan değildir; mesele tamamen malzemenin elektronik bant yapısı denilen iç güzelliğiyle ilgilidir. Elektronların takıldığı alt kat olan değerlik bandıyla, bir üst kat olan iletim bandı arasında hiç mesafe olmaması, hatta bu iki bandın ayy ne kadar da samimiyiz diyerek hafifçe üst üste binmesi şarttır. Bu katı kural yüzünden fizikçinin VIP listesine sadece arsenik ve antimon gibi birkaç seçilmiş kişi girebilir. Yani evet, aynı kelimeyi kullanıyorlar ama kimyacılar bir mahalle partisi verirken, fizikçiler sadece kapıdan bakan birkaç kişiyi içeri alıyor. Tam bir akademik fight diyebiliriz.