Bence vahşete duyduğumuz merakın yanında şiddete de bir merak duyarız. Örneğin gladyatörler, eski zamanlarda gladyatörler savaşırken insanlar merakla savaşan iki gladyatörü izlerdi, herkes heyecanla o savaşı takip ederdi. Halka açık idamlarda da durum böyleydi, insanlar idam edilen kişinin etrafına toplanır ve merakla onu izlerdi. Günümüzde bu korku merakımızı, korku oyunları ve korku filmleri gideriyor. Bunların hepsi karanlık meraklarımızdan sadece bazıları, ama karanlık meraklarımıza en güzel örnekse, seri katiller.
Suçlu bir kişinin zihnini çok merak ediyoruz ve bu içerikleri çok tüketiyoruz. Sanki bir dedektif gibi, suçlunun zihnini çözmeyi ya da incelemeyi çok seviyoruz. Dizilerde konu olan seri katillerin hayatlarını, işledikleri suçları izlemek büyük bir keyif veriyor insana. Burada demek istediğim şu, karanlık meraklarımız var ve bu merak bizi bazen mıknatıs gibi çekiyor. Seri katillere olan bu yatkınlığımız, karanlık meraklarımızın ne kadar güçlü olduğuna dair bir gösterge aslında. "True Crime" yani "Gerçek Suç" dediğimiz türe karşı duyduğumuz merakta, karanlık taraflarımızdan birisi. Ve tabi hepsinde öte seri katil içeriklerine karşı bu kadar yatkın olmamız, bize bir adrenalin vermesi, heyecan katması, o heyecanı seviyoruz. Bazı diziler ve filmler, öylesine büyük ders veriyor ki bazen. Bu da bizim merakımızı sarsan bir şey. Şiddeti ve ya vahşeti sevmek, bir yerde işimize de yarıyor; bizi hayata hazırlıyor. Çünkü hayat çiçek böcek değil, farkındalıkta katabiliyor bazen.
Korku filmi ya da korku oyunu tüketirken ne olur? Korkarız, çünkü işin eğlenceli kısmı oradadır. Korkarız, ama sonunda başarmak ya da oyunu/filmi bitirmek bize bir güç verir. Bu biraz maruz kalma terapisine de benzer. Korku, bazen kaygılarımızı da yenmeye yardımcı olur.
Karanlık meraklarımızda haddini aştığında bir yerden sonra bize sıkıntı çıkarabiliyor. Seri katillere karşı aşırı meraklı olan birisi, bir zamandan sonra o karakteri ya da kişiyi romantize etmeye başlayabilir. Seri katillerin mahkemelerine gelen, onlara hapiste yattıkları süre zarfında onlarca aşk mektubu yollayan yüzlerce kadın vardı mesela... Her şeyde olduğu gibi, karanlık meraklarımız da bir yere kadar güzeldir.
Söylediğim her şeyi topladığımızda, tüm bu konuların kesiştiği en net kavram varsa o da ölüm. En büyük merakımız ölüm...[1]
Kaynaklar
- P. BPT. Portal Ile Yansıma. Alındığı Tarih: 10 Kasım 2024. Alındığı Yer: Spotify | Arşiv Bağlantısı