Yeni Soru Sor
Paylaşım Yap
Sorulara Dön
9

Ödüllü Soru Orta Çağ’da yaşamak, o dönemin koşullarında bir yıl geçirmek ister misiniz?

Eğer "hayır" yanıtını verirseniz bu tercihinizin arkasındaki nedenleri açıklayınız. Aksine eğer "evet" diyorsanız 476 ile 1453 yılları arasında hangi spesifik tarih aralıklarında, hangi bölgelerde ve hangi nedenlerle o dönemde yaşamayı istediğinizi belirtiniz. En çok oya sahip olan en iyi cevap seçilecektir. Katılımınız için teşekkür ederim 🌸
Cevap Ver 19K UP
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Soruyu Takip Et
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
  • Ödül
Tüm Reklamları Kapat
6 Cevap
Yağız Yeşildal
Devlet memuruyum, İzmir'de yaşıyorum..

Aslında bu devirde yaşamaktansa o devirde en azından yaşamak isterdim özellikle de eski akrabalarımızın olduğu dönemlerde vahşi canlılar avladığımız zamana gitmek isterdim fosil kalıntılarının arasında benim kalıntılarımın ya da bıraktığım eserlerin gelecekte insanlar tarafından beğenilmesini isterdim açıkçası :D

6
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Fatma Nur İnakçı
Bilimsever Okuyucu

Oooo harika bir soru! Iımm Orta Çağ’da yaşamak benim için ilginç bir deneyim olabilirdi evet. Ama bu dönemin zorluklarını düşündüğümde, kesinlikle çok yönlü bir karar olurdu. Eğer yaşamak için bir yıl seçemek zorunda olsaydım, sanırım 12. yüzyılda özellikle de 1100-1200 yılları arasında Avrupa'da özellikle de Fransa veya İtalya gibi kültürel olarak zengin bölgelerde bulunmayı tercih ederdim. Bu dönemde hem Hristiyanlığın hem de İslam kültürünün etkileri altında bir dizi bilimsel ve sanatsal gelişme yaşanıyordu. Katedral mimarisi ve felsefi düşünce yeniden doğmaya başlıyordu. Bu sitede ilgi alanlarımın daha çok uzay, astrofizik, evrim ve kozmoloji gibi alanlar olduğunu düşünebilirsiniz ama küçüklüğümden beridir hep hayalim olmuştur mimarlik. Gerek yeteneğim gerekse o mesleğe olan sevgim beni hep oraya çekmiştir ama kısmet işte. O yüzden 12. yüzyılı seçeerdim, bu dönem Fransa ve İtalya'da oldukça hareketli ve dönüşümcü bir dönemdi. Kültürel ve sanatsal gelişmeler özellikle Romanesk ve Gotik Mimari alanında önemli ilerlemeler yaşandı. Fransa'daki katedraller, görkemli yapıları ve süslemeleri ile dikkat çekti. Paris'teki Notre-Dame Katedrali gibi yapılar bu dönemin mimari harikaları arasında ve kesinlikle ben bu dönemde olmalıydımmm! 😂. Bunların yanı sıra dönemin sosyo politik yapısı da çok ilginçti. Haçlı Seferleri külltürel etkileşimlerin artmasına yol açmıştı ve Doğu ile Batı arasında bilgi alışverişi gerçekleşiyordu. Bu dinamik ortamda yaşamak hem tarihsel olayları gözlemlemek hem de o dönemin düşünce yapısını anlamak açısından oldukça ilginç olurdu.

Yine de bu dönemdeki hastalıkla, savaşlar ve sosyal eşitsizlikler gibi zorlukları düşününce bu yaşam deneyiminin pek de kolay olmayacağını kabul etmek gerekiyor. Şunu da ekleyeyim o dönemde yaşayacaksam eğer şeçkin bir toplumda olayım bari😂. Ancak tarihsel bir perspektiften bakıldığında bu dönemi görmek ve deneyimlemek benim için gerçekten büyüleyici bir fırsat olurdu.

Tüm Reklamları Kapat

9
1
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir

Bu soruyu düşündüğüm aklıma tek bir yer geldi. Danimarka. 8-11 YY arasında Viking dizisinin etkisi büyük tabi. Bir halkın tarihini ve yaşam biçimlerini bu kadar güzel anlatan başka bir dizi yada film hatırlamıyorum. Genel bir Ortaçağ toplumlarına baktığımda doğuda Çin toplumu gelişme aşamasında. Türk toplumu için her şey yeni başlıyor. Roma çöküş sürecine girmiş ikiye ayrılma durumunda. Avrupa ve İngiltere Viking saldırılarıyla neredeyse artık pes etmiş. Ortaçağ'ın herhalde yaşanması en eğlenceli ve aynı zamanda da en tehlikeli toplumu Ortaçağ için Vikingler olabilir. Özellikle kıymetli Ragnar. Yaşamlarını Pagan kültürü ile yaşamaya çalışan ve malesef İngilizlerle yaptıkları savaşlarla Hristiyan kültürü ile asimile olmuş bir toplum. Gemileri ile dünyayı keşfe çıkma cesareti ile denizlere açılmışlar. O zaman için büyük cesaret. Elinde bi pusuladan başka hiç bir haritan olmadan bir yerleri aramaya çıkan keşfetmek isteyen bir toplum. Tamam evet yağmacı oldukları doğru kızmayın :) Ama Ortaçağ'da kas gücü olan her zaman haklıdır.

5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Muhammed Çelik
Dil Bilimci

13. yüzyılda Moğol İmparatorluğu'nun zirvesinde, Cengiz abinin yanında dilbilimci olarak takılmak isterdim. Farklı kültürlerin buluştuğu o kaos ortamında, onlarca dili öğrenip karıştırarak yeni bir süper dil yaratabilirdim. Efsane olurdu be...

5
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Merve Çelik
Merve Çelik
20K UP
Adli Tıp Teknikeri

1347-1351 yılları arasında Avrupa'da olmak isterdim. Çünkü tarihin en büyük pandemilerinden biri olan Kara Veba'nın tam ortasında, bir adli tabip olarak salgının gizemini çözmek benim için efsane bir şey olurdu. O dönemde tıp ve bilim çok ilkel olsa da modern tıp bilgimle hastalığın yayılma sebeplerini araştırabilir belki de milyonlarca insanın hayatını kurtarabilirdim.

Ayrıca kraliyet saraylarında gerçekleşen gizemli ölümleri ve entrikaları aydınlatmak için adli tıbbın temellerini atmak eşsiz bir deneyim olurdu. Belki de Leonardo da Vinci ile tanışır anatomi üzerine birlikte çalışmalar yapardık 😅

Elbette dönemin zorlukları ve tehlikeleri vardı ancak insanlığa katkı sağlama ve tarihte iz bırakma fikri bu riskleri göze almaya değer ya...

Tüm Reklamları Kapat

Ya da o dönemde vampir olmak isteyen Sena Hanım'la fight atardık 😂😂

7
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Esat Kudret
Akıl yürütmeyi öğrenmeye çalışan bir öğretmenim.

HAYIR!

Sınıfsal olarak bizim için her yer ve her çağ orta çağ da ondan...

Avcı ve toplayıcıydık. Ortaklaşa bir yaşamımız vardı. Adı da ilkel komünal düzen. Yaşam zordu fakat zorluk, dışımızdaki doğa nazarında yetersizliğimizden kaynaklanıyordu.

Tüm Reklamları Kapat

Bazen aç bazen toktuk. Fakat her yerde, her şeyde, hep beraber ve çoktuk…

Sonra bir gün hem ruhani hem de siyasi önderimiz bir kadın (Anaerkil yapımız gereği) tohumu keşfetti ve biz yerleşik yaşama geçtik.

İyi mi ettik kötümü ettik halen tartışma konusu…Artık avcı toplayıcı değildik. Başımızda çatımız, kıçımızda donumuz, yanı başımızda da buğdayımız ve dahi domuzlarımız vardı. Hayvanlarla beraber karşılıklı evcilleştik.

Hani su, hani yol, hani köprü derken iş bölümü adı altında ayrıştık. Üstüne bir de güvenlik kaygımız ne zaman ki tavan yapınca (çünkü artık kaybedecek bir şeylerimiz vardı) güvenliği bugün misali özgürlüğe tercih ettik ve kardeşlerimizce köleleştirildik, köleleştik.

Tüm Reklamları Kapat

Artık bir efendimiz vardı bizler ise kölesi.

Tahakküm kurulanın adı şimdiki devletin ta kendisi.

Dönemin adı köleci toplum, bizde bırakmayanından zerre kadar huzurun…

Fakat serde hürriyet var ya ve henüz hatırda olana dönüş özlemi. Bizi rahat bırakmadı, baş kaldırdık, direndik, yenildik ve tükendik. Bizi sağımlık ineğinden sayan ve “insan kendi sağımlık ineğini öldürür mü” diyerek uyanan efendimiz ile nihayet uzlaştık.

Adımız oldu köylü, efendimiz ise ağa. Ve yine ve yeni baştan “hemi sen ağa hemi ben ağa, bu ineği kim sağa” derken başladı yeni baştan amansız bir kavga…

Orta çağ verdik hep beraber bu isme, her ne kadar olsa da efendimizin adı derebeyi düzeni feodalite, pastanın çoğunu çoktan kapmıştı, cehaletin karanlık koridorlarında örümcek kafaların egemen olduğu kilise…

Cadı olduk çoğu zaman, şeytan girdi içimize ve bağışlasın diye bizi mührün sahipleri engizisyonda, seve seve kıydık birbirimize…

Endülüjans, anahtar, cennet neyimize…

Nihayet hatırladık bir gün geçmişi ve el verince cehaletin ta göbeğinden aydınlık elleri ile birileri Martin Luther adında.

Başladık yine ve yeniden öze dönüşün kavgasına.

Tüm Reklamları Kapat

“Şükür ki” Amerikalı bizcillerin sırtından geldi de biraz refah, kaynağı hırsızlık da olsa.

Biz sömürgecilik dedik fakat onlar keşif dedi adına.

Sonra dönmeye başlayınca mazlum halkların kanı pahasına Avrupa'da çarklar.

Tüm Reklamları Kapat

Biraz nefes alır gibi oldu bizim gibi çarıklılar.

Bir gün yeter deyip kapımızı çalınca tüccar ve deyince: üreten sizsiniz dağıtan biziz, ya yöneten kim? Bu işte bir tuhaflık var.

Hepimizi aldı derin bir efkar.

Ertesi gün kalkıştık Fransa'da hep birlikte dönebilmenin özlemi ile o en eskiye.

Tüm Reklamları Kapat

Gün bitmeden çark etti ortağımız ve devirdiğimiz kralların kendisi oturdu yerine.

Adımız oldu o gündür bu gündür işçi, ortağımızın ise patron. Ve bir tek modernlik eklendi yeni köleliğimize.

O gündür bu gündür sürüyor bu kavga ve sürecek. Ta ki “yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek…

Şimdi nezaketle sorarım size: Her daim safımız, sınıfımız, yerimiz belli iken çağlar arası seyahat bizim neyimize…(gülücük)

4
0
  • Paylaş
  • Alıntıla
  • Alıntıları Göster
  • Dış Sitelerde Paylaş
  • Raporla
  • Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından yayınlanan makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru olup olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu platformda yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol

Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.

Evrim Ağacı'nı Takip Et!
Aklımdan Geçen
Komünite Seç
Aklımdan Geçen
Fark Ettim ki...
Bugün Öğrendim ki...
İşe Yarar İpucu
Bilim Haberleri
Hikaye Fikri
Video Konu Önerisi
Başlık
Kafana takılan neler var?
Gündem
Bağlantı
Ekle
Soru Sor
Stiller
Kurallar
Komünite Kuralları
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
3
Gerilim yaratmayın.
Gerilim, tersleme, tahrik, taciz, alay, dedikodu, trollük, vurdumduymazlık, duyarsızlık, ırkçılık, bağnazlık, nefret söylemi, azınlıklara saldırı, fanatizm, holiganlık, sloganlar yasaktır.
4
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
ve seni takip ediyor

Göster

Şifremi unuttum Üyelik Aktivasyonu

Göster

Şifrenizi mi unuttunuz? Lütfen e-posta adresinizi giriniz. E-posta adresinize şifrenizi sıfırlamak için bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Eğer aktivasyon kodunu almadıysanız lütfen e-posta adresinizi giriniz. Üyeliğinizi aktive etmek için e-posta adresinize bir bağlantı gönderilecektir.

Geri dön

Close