sanat olabilmesi için duygular gereklidir. sanat insan ürünüdür ve insanı insan yapan yegane şey duygularımızdır. yapay zeka insanlar gibi düşünemez hissedemez dolayısıyla yapay zeka sanat oluşturamaz ancak ahenk oluşturabilir.
Buna teorik bir cevap vermeye çalışmak artık anlamsız, direkt olarak deneyimleyebiliriz. Siz karar verin, yapay zeka sanat üretebilir mi...
Mesela, insan yalnızlığını anlatmasını isteyelim:
Benzer bir damardan gidip, insanın hayatta kalabilmek için her gün korkularıyla yüzleşmesi gerekmesini yansıtan bir tablo çizmesini isteyelim:
Tüm Reklamları Kapat
Bir fotoğraf denemesi yapalım. Bu defa, birbirine olan aşkları biten bir çiftin birlikte yediği son yemeğin fotoğrafını çekmesini isteyelim:
Birbirine kavuşmak isteyen ama dünyanın buna engel olduğu iki aşığın daha modern stilde çizilmiş bir yağlıboya resmini isteyelim:
Şimdi taşra bir mısır tarlasının huzurlu ve sakin dünyasını bu defa yağlıboya ile değil, kalemle çizmesini isteyelim:
Bir de soyut bir resim isteyelim. Her seferinde bir sonraki sorumluluğumuza ulaşmaya çalışırken zamanın nasıl akıp gittiğini soyut bir şekilde anlatsın:
Tüm Reklamları Kapat
Michalengelo'nun heykelleri hepimizi büyülüyor; bir de el heykeli yapmasını isteyelim (hem elleri çizmekte berbat ya yapay zeka, görelim vaziyet ne):
Bu resimlere şöyle bir bakıp geçmeyin. Gerçek bir resmi inceleyeceğiniz gibi, düşünerek inceleyin. Sizde belli duyguları uyandırabiliyorsa, cevabınızı almışsınız demektir. Uyandıramıyorsa, yine cevabınızı almışsınız demektir.
Bunlar sanat değilse, insanların ürettiği ne?
Not: Bunların hepsi DALL-E ile üretildi. Bu, şu anda var olan en iyi model bile değil.
Not 2: Bir de müzik deneyelim. Yine birbirine kavuşmak isteyen ama Dünya'nın kavuşmalarına izin vermediği ve bu nedenle aralarında müthiş bir gerilim oluşan bir çifti anlatan, çok üzgün bir şarkı isteyelim (söz, müzik, Suno AI'a ait). Buradan dinleyebilirsiniz. Bu da alternatifi.
456 görüntülenme
Bu cevap, soru sahibi tarafından en iyi cevap seçilmiştir. Ancak bu, cevabın doğru olduğunu garanti etmez.
Yapay zeka tarafından üretilen bir metnin sanatsal değeri olup olmayacağı, büyük ölçüde o metnin içeriğine, bağlamına ve okuyucunun onu nasıl yorumladığına bağlıdır. Sanatın tanımı subjektif olduğu için, bir metnin sanatsal değer taşıyıp taşımadığını belirlemek bireysel algı ve estetik yargılara dayanır.
Yapay zeka tarafından üretilen metinler, belirli kurallar, modeller ve veri kümeleri kullanılarak oluşturulduğu için, bazen derin düşünceler, duygusal ifadeler veya yaratıcı anlatım biçimleri sunabilir. Ancak bu tür metinlerde genellikle bir sanatçının kişisel deneyimi, duygusal derinliği ya da bilinçli estetik tercihleri bulunmaz. Buna rağmen, metnin özgünlüğü, dilsel yapısı ya da taşıdığı anlam, okuyucular veya eleştirmenler tarafından sanatsal olarak değerlendirilebilir.
Ayrıca, yapay zeka tarafından üretilen metinlerin sanatsal değeri, bazen teknolojinin kendisiyle etkileşime girme biçimiyle de ortaya çıkar. Yani, bu tür metinler sanatsal bir deneyin ya da teknoloji ve insanın sınırlarını araştıran bir projenin parçası olarak sanatsal bir nitelik kazanabilir. Özellikle dijital sanat ve deneysel edebiyat alanında, yapay zeka üretimi metinler bir tür “yeni medya sanatı” olarak kabul edilebilir.
Tüm Reklamları Kapat
Sonuç olarak, yapay zeka tarafından üretilen metinler, sanatsal değerlere sahip olabilir, ancak bu değerler, metnin bağlamına, yaratıcı sürecin kendisine ve onu algılayan kitlenin bakış açısına bağlıdır.
Yapay zekâ tarafından üretilen metinlerin sanatsal değeri üzerine yapılan tartışmalar, estetiğin temel sorularını yeniden gündeme getirmektedir. Immanuel Kant’ın Critique of Judgment eserinde bahsettiği gibi, güzellik ve estetik deneyim kişisel yargılara dayanır; ancak bu yargıların evrensel bir geçerliliği olabilir. Kant’a göre, bir şeyin sanatsal değeri, ona yüklenen anlam ve algılayıcının estetik zevkine bağlıdır. Bu bağlamda, yapay zekâ tarafından üretilen bir metnin de estetik bir değer taşıması mümkündür, çünkü güzellik, öznel olduğu kadar evrensel de olabilir.[1]
Hegel ise Aesthetics: Lectures on Fine Art adlı eserinde sanatın insan ruhunu ifade ettiğini vurgular. Hegel’e göre, sanat, düşüncelerin somut biçimlerde dışavurumu olup, insana dair derinlikleri ifade etme kapasitesine sahiptir. Yapay zekâ tarafından üretilen metinlerin de bu insan deneyimlerini yansıtması mümkün olabilir. Hegel’in estetik anlayışı, yapay zekâ üretimlerinin de sanatsal bir değere sahip olabileceğini savunur, zira bu metinler de insan yaratıcı sürecine dair yeni bir boyut kazandırabilir.[2]
Martin Heidegger’in Poetry, Language, Thought eserinde belirttiği gibi, sanat, varlığı açığa çıkaran bir etkinliktir. Heidegger’e göre, sanat eseri, insanın dünyayı algılayış biçimini değiştirir. Bu bakımdan, yapay zekâ tarafından üretilen bir metin de, yeni bir varlık anlayışı sunarak, sanatsal bir değer taşıyabilir[3]
Tüm Reklamları Kapat
Gadamer’in Truth and Method adlı eserinde sanatın yoruma dayalı olduğu görüşü de bu tartışmaya ışık tutar. Sanat eseri, algılayıcıyla sürekli bir diyalog içerisindedir. Yapay zekâ tarafından üretilen metinler de, algılayıcı ile yeni bir anlam alanı yaratabilir ve bu bağlamda sanat olarak değerlendirilebilir[4]
Kaynaklar
Immanuel Kant. (1987). Critique Of Judgment. ISBN: 9780872200258. Yayınevi: Hackett Publishing. sf: 40-70.
Georg Wilhelm Friedrich Hegel. (1988). Aesthetics: Lectures On Fine Art. ISBN: 9780198244981. Yayınevi: Clarendon Press. sf: 10-40.
Martin Heidegger, et al. (1971). Poetry, Language, Thought. ISBN: 9780060638481. Yayınevi: Harper & Row. sf: 15-35.
Hans Georg Gadamer. (2004). Truth And Method (Continuum Impacts). ISBN: 9780826476975. Yayınevi: Bloomsbury Academic. sf: 300-350.
Akıl yürütmeyi öğrenmeye çalışan bir öğretmenim.10 Eylül
Yine fizik, kimya, biyoloji ve matematik!
Sanatı sanat yapan şey duygu ile yapılmasından öte bir duygu ve düşün seline vesile olması, yani bıraktığı etkidir.
Bu etkinin sadece duygusal bir boyutu olmaz. Sanat aynı zamanda düşüncenin en yalın ve aracısız aktarımıdır. Sanat renktir, ritimdir, estetiktir. Dolayısı ile fiziktir. Bunların bizde bıraktığı etkinin hormonal tezahürüdür ve dolayısıyla kimyadır. Varoluşu anlamlandırılma ve bu anlamlandırma üzerinden kendimizi ifade etme biçimidir ki en önemli gıda-enerji kaynaklarından birisidir ve dolayısı ile biyolojidir.
Tüm Reklamları Kapat
Belki yapay zeka “şimdilik” sanatın bu çok yönlü ve yaşamı doğrudan etkileyen çıktıları karşısında bizim gibi duygu ve düşün seline kapılmayabilir fakat tersi mümkündür. Yapay zekanın üreteceği sanat pekala bizde aynı etkileri bırakabilir.
Neticede yapay zekanın sanat icra ederken (disiplin fark etmeksizin) kullanacağı veri tabanı bizim veri tabanımızdan çok da farklı olmayacaktır.
Sonuçta tabi olduğumuz fizik yasaları, kimya ve biyoloji ve bunların bize etkileri matematiksel olarak hesap edilebiliyorsa, icra edilen sanatın bu çerçevelerde bize kimyasal ve biyolojik etkileri ve nasıl etkidiği de pekala matematiksel kodlara dökülebilir.
Zaten bir şeyi kodlara dökebildiğimiz an o şeyi yapay olarak da üretebiliriz demektir. Biz yapay olarak üretebiliyorsak, aynı işlemci mantığına sahip yapay zeka neden üretmesin.
Tüm Reklamları Kapat
Hatta daha iyisini bile yapabilir kanaatindeyim ve hatta büyük çoğunluk hangi sanatsal yaratının insan hangisinin yapay zeka ürünü olduğunu ayırt bile edemeyebilir.
Bizlerin, alanı fark etmeksizin sanatın bizlerde bıraktığı etki üzerinde bir sanat eserine yüklediği anlam –anlamlılık hem bize özgüdür hem de değişkendir. Neticede anlam, kişi nezdinde düşün ve duygu dünyasıyla o an örtüşme oranı ile ölçülen sübjektif bir durumun ifadesidir. Haliyle bu işe yeni başlayan , öğrenen bir yapay zekanın bizde böylesi anlamlara vesile olması için sadece kıvraklığa ve vesilesi ile tecrübeye, zaman ihtiyacı olur. Bütün ham sanatçıların dengemizi bozacak kadar muazzam sanat eserleri yaratabilmesi için pişmesi gerektiği misali… Türümüz sanatçısından esirgemediğimiz pişme sürecini yapay zekadan neden esirgeyelim…
Müzik en önemli hobim / Bilgisayar öğretmeniyim.11 Eylül
Günümüzde sanat olarak sayılan tüm olgular ile yüz yıl ya da beşyüz yıl önce önce sanat tanımı içinde yer alan eserleri dikkatli incelemek gerekir. Çünkü tüm bunlar insanın içinde olduğu zaman dilimi içerisinde var olan durumlar ve çelişkilerin yansıtılmasının bütünüdür. Bir eserin sanat eseri olabilmesi/sayılabilmesi için hangi nitelikleri taşıması gerektiği yanında, oluşturulduğu dönemdeki kabuller ve erişilebilen imkanlar da önemlidir. Örneğin günümüzün boya teknolojisi ile ikiyüz yıl önceki boya materyallerini karşılaştıracak olursak özgün bir renk yaratmak ve onu kullanabilmek, bir maharet ve herkesten daha fazla hayal gücü gerektirmesinin yanında, genel kabul gören renklerin dışında bir renk kullanmaya cesaret göstermeyi de içermekteydi. "çağının ötesinde" kavramı ile ifade edilebilen eserlerin, günümüze erişmesini sağlayan tesadüfler zincirini bu parametrelerin tetiklemiş olması daha yüksek ihtimal. Çünkü farklı olanın ayırt edilmesi ya da dikkat çekmesi daha kolay. Yapay zeka ile yapılan herhangi bir eser için de bu tür kriterlerin değişiklik göstereceğini sanmıyorum. Kısaca "ai" olarak adlandırılan sistemlerle elde edilen eserler, üretildikleri dönemlerdeki eserlerin benzerliğinin dışına çıkabilir ve dikkat çekebilecek bir yapıda olurlarsa belki kalıcı ya da "ilk" olma şansı yakalayabilirler. Birbirine çok benzer üretimler yapıldıkça giderek "sanatsal" olarak nitelendirilme şansları azalacaktır. Bu yönden baktığınızda ai teknolojisini bir araç olarak herkesten farklı kullanmayı ya da farklı kullanımı ilk ortaya çıkaran olmayı başaranın bir sanatçı, eserinin de bir sanat eseri olarak kabul görmesi nispeten daha kolay olacaktır diye düşünüyorum. Bunu çok extrem bir örnekle "belki" şöyle açıklayabilirim; daha önce hayatında hiç "mona lisa" eserini görmemiş, haberi olmayan birinin, 2024 yılında %99 benzerini yapacak bir hayal gücüne sahip olduğunu düşünelim. Eseri bilenler için bir sanat eseri olarak tanımlanmayacaktır ama benzerini yapanın bir sanatçı olduğu gerçeğini de değiştirmeyecektir. Yaptığı resme sanat eseri dememenin kriterleri başka, yapanın dehasını habul etmek başka olacaktır. Elbette tarafsızlık için çok sağlıklı bir örnek sayılmaz ama bunun değerlendirmesini yapmak aslında o kadar da zor değildir. Kullandığı boyaların, fırçaların ya da zamanın bir miktar önemi vardır da hayal gücünü yadsımaya yetmez boyaların 2024 üretimi olması. Bu sebeple ai ile yapılan bir eser "çağının ötesinde" bir düşünceyi ya da vurguyu yansıtmayı becerebilirse sanat eseri sayılacaktır. Belki bu durum "kült" olma durumu ile karışabilir ama zamanla o ayrışma da gerçekleşir. Tıpkı zamanında bazı eserlerin sanat eseri sayılmayıp şimdi hayranlık uyandıracak kadar sanat eseri kabul edilmesi gibi...
Elbette eserin herhangi bir yönlendirme yapılmadan ve insan dokunuşu olmadan sadece ai tarafından üretilmesi sorunun esasını teşkil etmektedir. Ancak bu durumda ai sistemini kodlayanın ve uygun materyallerle eğitenin rolü ortaya çıkacaktır. Dolayısıyla bu da dikkate alındığında bu amaç için üretilmiş ve eğitilmiş bir ai tarafında üretilen bir metin elbette sanatsal değer taşıma şansına sahiptir. Zaten bir "insan" tarafından üretilen eserin de sanatsal olabilmesi için o insanın da daha önceki deneyimleri, eğitimleri ve düşünce sisteminde süzdükleri ile eser üretmesi gerekir. Aksi olsaydı ilk bulunan tekerleğe sanat eseri demek zorunda kalırdık öyle olunca, günümüz malzeme teknolojisi ile üretilen tekerlerlere de sanat eseri denmesi gerekirdi. Bu da bütün tekerlekleri sanat eseri kabul etmek gibi garip bir durum ortaya çıkarırdı.
Tüm Reklamları Kapat
3
0
Paylaş
Alıntıla
Alıntıları Göster
Dış Sitelerde Paylaş
Raporla
Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Giriş Yap ve Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz
denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından
yayınlanan
makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru
olup
olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu
platformda
yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti
etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla
işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla
platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim
Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç
katın.
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Evrim Ağacı'nın 2024'teki bilim yolculuğunda siz de yerinizi alın!
Bu yıl sayfamızda gezdiniz.
2024 de Evrim Ağacı için yeniliklerle dolu bir yıl olacak. Türkiye'nin en güvenilir bilim platformunu daha da ileriye taşımak için sizin desteğinize ihtiyacımız var. Bu işi sadece bir hobi olarak yapmıyoruz; bu, bizim tek mesleğimiz ve yegâne görevimiz. Siz de 2024 yılında Evrim Ağacı'nın büyümesine ve gelişmesine katkıda bulunarak bu yolculuğun bir parçası olabilirsiniz. Tek seferlik destek olun veya daha iyisi, aylık destekçilerimiz
arasına şimdi katılın.
“Kuyruksuz maymunlar, insanlar ile o kadar çok sayıda ortak özelliğe sahiptirler ki, onların da haklarını insanlarınki gibi korumamız şarttır.” Jane Goodall
Bilim İçin 30 Saniyeniz Var mı?
Evrim Ağacı, tamamen okur ve izleyen
desteğiyle sürdürülen, bağımsız bir bilim oluşumu.
Ücretsiz bir Evrim Ağacı üyeliği oluşturmanın çok sayıda
avantajından
biri, sitedeki reklamları %50 oranında azaltmak (destekçilerimiz arasına katılarak
reklamların %100'ünü kapatabilirsiniz). Evrim Ağacı'nda geçirdiğiniz zamanı
zenginleştirmek için, sadece 30 saniyenizi ayırarak üye olun (üyeyseniz, giriş
yapmanızı tavsiye ederiz).