Bir insan, gerçekten nihilist olabilir. Buna, hem pratiğe hem teoriye bakarak cevap verebiliriz ve aynı sonuca varırız. Çevremizde gördüklerimizle ya da felsefe tarihine ve felsefi akımlara bakarak.
Nihilizm zaten (o zamanlar farklı bir isim verilmiş olsa da) antik yunandan beri var olan bir yaşam kabulü. Yeni bir şey değil. Ama hem isim babası hem de bugün için teorisyeni bildiğim kadarı ile Nietzsche. Ve Nietzsche de zaten milyonlarca insan tarafından, felsefe tarihinin önemli isimlerinden biri olarak kabul görmüş durumda. Yani bir anlamda yaşamsal kabul ve görüşlerini, geniş kitlelere ulaştırmış ve benimsetmiş durumda.
Şimdi fuları boynumuza dolayıp paragraf paragraf Nietzsche anlatmayalım, o kadar felsefi olmayalım, pratik hayata bakalım derseniz de uzun uzun gerekçeler yazabiliriz. Lafı çok uzatmamak için onu da yapmayalım ama tek bir noktaya dikkat çekelim: Sadece insanın, avcı-toplayıcı yabani hayattan kurtulup en azından kendi besinini yetiştirmeyi akıl ettiği tarımın icadından bugüne kadarki yaklaşık 10-12 bin yıllık tarihe baktığımızda, o kadar çok insan, sizin sözünü ettiğiniz bazı vazgeçilmesi zor olgulara tutuna tutuna "tamamen" yok oldu ki bunu görmezden gelmek yani aslında nihilist olmamak belki de daha gariptir. Bir şeyleri varoluşun bir parçası olarak görmek, bir şeylere hayati önem yüklemek, düşünce sistemimizi değerli olarak gördüğümüz bazı olgulara dayanarak inşa etmek, toplumsal değerler, etnik köken ortaklıkları, din, aile, sevgi, aşk, üreme, ölüm vs. o kadar ama o kadar anlamsız ki bunlara dayanmak belki de daha garip ve anlamsız. Bir insan ömrü bugün için 70-80 yıl ve insanlığın, tarımın icadından bugüne 10 bin yıldır var olduğunu düşünürsek bir insan ömrü ve herhangi bir insanın ne kadar sıradışı, deha, özel bir kişi olursa olsun hayatındaki yaptıkları bu devasa tarihin akışı içerisinde o kadar ama o kadar önemsiz kalıyor ki... Belki de sizin anlamlı olduğunu söylediğiniz hemen her şey, okunması gereken kitapları okumaya bile yetmeyen şu kısacık ömürlerimizi biraz olsun anlamlı kılabilmek için ihtiyaç duyduğumuz şeyler. Aile mi dediniz? Anne-baba mı? Ebeveynlerimizin bizi sevme sebebini biraz detaya inerek düşünürsek belki de pek de hoşlanmayabileceğimiz, gayet basit ve aslında bencilce evrimsel dürtülere varacağızdır? Toplum dediğimiz yapıyı incelersek altından nasıl dürtülerin, kabullerin çıkacağını, tarihteki sayısız toplumun nelere dayanarak kendilerini var ettiğini, bir toplumun diğer topluma nasıl baktığını ya da toplumların kendi içlerinde nasıl bir topluluk oluşturma ve bunu devam ettirme yaklaşımları benimsediğini düşünürsek... Belki de nihilist olmamak, olmaktan daha olanaksızdır?
Herhangi bir insanın, sizin örnek verdiğiniz ve önem yüklediğiniz olgulardan, herhangi bir manevi beslenme alamamış olması gibi Küçük Emrah kafası olaylara hiç girmiyorum. Hiç ailesi olmamış ya da daha kötüsü ailesi tarafından dışlanmış, eziyet görmüş, terk edilmiş, toplum tarafından dışlanmış, elinde olmadan sıradışı bir kişi olup bir bireyi olduğu dönemin genel kabulleri dışında kalıp hiç sevgi görmemiş ve lanetlenmiş hatta eziyet edilmiş, öldürülmüş, çektiği acılardan dolayı ölmeyi istemiş ama bu hakkı (hak?) bile elinden alınmış sayısız insanı hiç anmıyorum.
Acı verici şeyler yaşamış insanlar illa nihilist olur demiyorum, yanlış anlaşılmasın ama insanların değer atfettikleri birçok olgu aslında görüldüğü gibi olmayabilir ya da bunlar bazı insanlara birçok şey katarken başka insanlardan bir çok şey çıkarıyor olabilir ki öyle zaten. Hiç şüpheniz olmasın ki nihilist insanlar için nihilist olmamak, sizin için nihilist olmak kadar gariptir.
Özetle... İnsan nihilist olur. Çok sayıda insan, kendilerini öyle isimlendirmese de nihilist zaten.
Umarım açıklayıcı olmuştur. Sağlıcakla...
280 görüntülenme