Evrimsel açıdan baktığımda korkmalıyız ve hep korumalıyız kendimizi, ölümle savaşmalıyız çünkü gelecek neslimizi davam ettirmek için en iyisini yapmalıyız. İntihara geldikteyse insanlığın soyu için intihar ede biliriz. Mesela bulaşıcı ve iyileşme ihtimali olmayan bir hastalığımız olduğu zaman. Daha felsefi açıdan düşünürsem: öncelikle en sonunda tabii ki, ölüm gelicektir kaçınılmazdır. Tabii ki, her şeyde olduğu gibi bunda da kıvamında olmalıdır. Korkmalıyız çünkü öldükten sonra bir daha yaşama şansı bulamayacağız(benim inancıma göre bulamayacağız). Bazı inançlara/dinlere göre öldükten sonra yaşam devam ediyor ama bunu kimse gerçekten bilemez ve ölümden sonrakı yaşama güvenirsek bu risk sayılabilir. Ama aşırıya kaçaraktan korkup hayatı da zehir etmemeliyiz. Dikkatli olup hayatı güzel yaşaya biliriz. Sürekli kafamızda ölüm-ölüm düşünürsek anı yaşayamayız. İntihar konusunda ise, öncelikle intihar salaklık ve ya aptallık değildir ama psikolojik açıdan zayıflık sayıla bilir. Bazı insanlar bu zayıflık yüzünden bu yola el atar ama kimsenin hayatını bilemeyiz belki de bazısının başka şansı yoktur ve o yüzden yapar, belki de başkasını cezalandırmak için.. bilemeyiz. Eğer biri hayatını özgür olmadan mahkum gibi yaşıyorsa ve kurtulma şansı yoksa belki de intihar en iyi kurtuluştur. Ama eğer kurtulma umudu varsa, bunun için çalışmak psikolojik açıdan güçlü olduğunu gösterir ama zayıfsa, o yolu seçer. Aslında bazı durumlarda hatta intiharı seçen ve ya düşünen insanların daha farkında ve zeki olduğunu bile düşünüyorum. Mesela herkesi bir hayvana benzetelim. İnsanlar onları kendi karı için kullanıyor, eğitiyor ve özgür değiller ama hayvanlar bunu anlamadan mutlu bir şekilde yaşıyorlar diyelim. Sadece o hayvanlardan bir tanesi bu olanları görüyor ve farkında olduğu için mutsuz oluyor ve kurtulamadıkca umudu tükeniyor ve hatta intiharı seçiyor