Evrendeki şeyler bir kurala uymuyorlar, onlar belli davranışlar sergiliyorlar, biz sonradan bunlara bakıp bu örüntülere "doğa yasaları" diyoruz. İfade etmek daha kolay olduğu için de "Bu cisim kütleçekimine boyun eğiyor." tarzı şeyler söylüyoruz. Bunlar dilin kısıtlılığından kaynaklı şeyler. Yoksa bir top düşmesi gerektiğini falan bilmiyor, bilemez de.
Peki cisimler neden bizim kurallar olarak teşhis edebileceğimiz örüntüleri takip ediyorlar? Bunu bilmiyoruz. Ama alternatifini düşünürsek, aslında böyle olması çok da mantıksız değil: Alternatif, örüntüsüzlük. Hiçbir örüntünün olmadığı bir evrende, örüntüleri sorgulayabilecek de hiçbir bilinç evrimleşemezdi. Dolayısıyla belki de maddenin varsayılan hali örüntüsüzdür; ama örüntülü olmak ihtimaller dahilinde olduğu için belli bir zaman diliminde o örüntüler beliriyordur ve biz de o örüntülerin sonucu olarak var olabildiğimiz için bu örüntüleri teşhis edip, onlara "yasa" adını verip, şeylerin bu yasalara uyduğunu sanıyoruz.
Düşünsenize, modern kozmolojik bilgilerimiz doğru ise, Evren önemsiz bir vakum parçasının kozmik enflasyonu ile var oldu, entropinin sıfıra düştüğü seviyeye kadar genişletip hiçbir kuralın kalmadığı ve kurallardan bahsedecek sistemlerin bile işleyemeyeceği bir ısı ölümü ile yok olacak. Ee? Sonra? Belki sonsuz bir örüntüsüzlük. Ama sonsuzu yeterince uzun beklerseniz, Evren'in ölüsünden de yeni evrenler başlayabilir. Çünkü belli örüntülerin spontane olarak ortaya çıkması sıfırdan büyük bir olasılıksa, yeterince beklediğinizde illa gerçek olacak. Buna döngüsel kozmoloji diyoruz (ayrıca "Boltzmann Beyni" konusuna da bakın derim). Bunlar doğru mu bilmiyoruz, ama alternatiflerinden yanlış olma ihtimalleri daha yüksek değil.
Şunu da unutmayın: Evren'in büyüklüğü ve zamansal varlığı bizim için envai ve uçsuz bucaksız geliyor. Ama daha büyük ölçekte, bunların her ikisi de bir hiç. Yani 14 milyar yılda olup biten akıl almaz geliyor ama uzay-zaman dokusu katrilyon üssü katrilyon üssü katrilyon yıllık bir olguysa, 14 milyar yıl bizim ömrümüzdeki 1 milisaniye bile değil. Keza büyüklüğü de, uzay-zaman dokusunun potansiyel sonsuzluğu yanında bir hiç. Dolayısıyla geçici veya lokal olarak örüntülere sahip bir kısmının var olması çok da şaşırtıcı değil.