Burada normallik ve anormalliği nasıl tanımladığımız önemli aslında. Şizofrenlerdeki sorun, bilişsel fonksiyonlarının olması gerektiği gibi çalışmasını engelleyen nörolojik birtakım kusurlardan muzdarip olmaları. Bunu "hayalet organ" vakalarındaki hastalara benzetebiliriz. Örneğin bir kaza sonucu kolu kopan insanlar, o organın halâ orada olduğuna dair bir "eminlik" içerisinde oluyorlar, o organı hissediyorlar vb. Bunu, kollarının koptuğunun kanıtı gözlerinin önünde olmalarına rağmen yapıyorlar çünkü burada bilişsel bazı bozukluklar meydana gelmiş oluyor. Gerçeklik artık orada kolları olmaması olduğu halde, onlar orada olduklarını hissedebiliyorlar. Eğer hepimiz hayalet organ sendromundan muzdarip olsaydık ve bir kişi olmasaydı, yine de onun pozisyonu (artık bazı organlarımızın olmadığına inanmak) "normal" ya da gerçek pozisyon olurdu.
Gerçek/normal olanın anomaliler üzerinden incelenmesi bilişsel psikologların sıkça başvurduğu bir yöntem. Şizofrenilerin beyninin nasıl işlediğini öğrenerek aslında nasıl çalışması gerektiğini kavrayabiliyoruz mesela.