Bu durum evrendeki nerdeyse her şey için geçerli (bildiğimiz bir istisna var. Aşağıda değineceğim). Kütle çekimi, genel görelilik teorisine göre, Newton'un hayal ettiği gibi iki kütlenin birbirlerine doğrudan bir şekilde etki etmesi değil, bu cisimlerin kütleleri dolayısıyla uzay dokusunun bozulmasıyla ilgilidir. Yani Güneş, kütlesi yüzünden uzay dokusunu bozuyor (içeri göçertiyor şeklinde düşünebiliriz) ve Dünya'da bu çöküntünün içinde dönüyor.
Evrende nerdeyse hiçbir şeyin ışıktan hızlı gidemeyeceğini düşünürsek, buna yer çekimi yasaları da dahildir. Dolayısıyla Güneş aniden yok olsaydı, biz onu yine 8dk sonra bilebilirdik. Yani Dünya'nın karanlığa gömülmesiyle uzaya savrulmamız aynı anda olurdu.
Not: Yukarıda neredeyse dememin sebebi, kuantum dolanıklığı fenomeni. Görünüşe göre birbirlerine dolanık parçalar, ne kadar uzakta olurlarsa olsunlar birbirlerine tam olarak uyumlu harket ediyorlar.
Kaynaklar
- Ç. M. Bakırcı. Uzak Mesafeden Ürpertici Etkileşim: Kuantum Dolanıklık Nedir? Cisimler Birbiriyle Işık Hızından Hızlı İletişim Kurabilir Mi?. (8 Ağustos 2022). Alındığı Tarih: 4 Ekim 2023. Alındığı Yer: Evrim Ağacı | Arşiv Bağlantısı