Beyin bilgiyi o şeye dair daha önceki nöron bağlantılara sahip olarak çözümler, işler, bu konuda mevcut olan kendi nöron yolaklarını kullanır. Bir konuya nasıl yaklaştığınız, düşünme ve algılama biçiminiz bu daha önceki nöron ağ tabanına ve bağlantılarına bağlıdır. Dolayısıyla size daha önce hoş gelen şeylere dair unsurları , benzeşimleri taşıyan şeyler size hoş, güzel gelecektir. Beyniniz deneyimlerinize göre şekillenir. (Nöroplastisite). Çok güçlü nöron bağlantıları oluşturan deneyimler genellikle bilinç altı denilen olguyu yaratır.
Dinlediğiniz bir müzik türündeki bazı unsurlar geçmişte sizin o müziği dinlediğiniz dönemlerdeki bazı görsel imgelerle veya hislerle veya anlamlarla zihninizde ilişkilendirilir ve siz benzeşim içeren enstrüman sesleri veya benzeri melodiler duyduğunuzda beyniniz eski deneyimlerinize bağlı anlamı, hissi veya hoş duygunuzu tetikler, tekrar yaşatır ve sizde o meşhur 'bu müzik eskilere beni aldı götürdü' diye dile vurulan deneyimi yaşatır. Bunun bir başka örneğini kokularla geçmiş deneyimler arasında beynin nasıl ilişki kurduğunda görmek mümkün..
Kısacası bize güzel veya hoş gelen herşeyin geçmiş deneyimlere dayalı izini beyinde sürmek mümkündür. Bir kızın size özel olarak güzel gelmesi göz rengiyle göz biçimiyle diğer yüz hatlarıyla daha önce güzel anlamını sizde taşıyan unsurlarla bağlantıları vardır.
Bazen bir şarkıyı ilk dinlediğinizde güzel bulmazsınız ama dinledikçe yani beyninizde o şarkının melodisine dair ses yolaklarını ve desenlerini içeren nöron bağlantıları oluştukça sevmeye başlar seversiniz. Bu da beyninizin aşinalık kazandığı daha önce deneyimlediği şeylere dair ilgisine/sevgisine bir diğer örnektir.
Söz konusu beyin olunca 'görsel imgeler','sessel imgeler', 'kokusal imgeler', 'sözsel imgeler'le (bu imgelere zihinsel desenler de diyebilriz) hisler, anlamlar, deneyimler arasında öylesine derin bağlantılar kurulabilir ki, bunlar öylesine iç içe geçebilir ki, öylesine bunlar birbirine dönüşebilecek şekilde eşleşebilir ki (biri diğerini direk tetikleyecek biçimde eşleşebilir ki) bazen ve hatta çoğu zaman biz zihnimizde neyin neye göre olduğunu, tetiklediğini fark edemeyiz. O şeydeki birşey bizi etkiler, bir şeyi tetikler ama biz bunun farkında değilizdir. Zaten işte bunun adına da bilinçaltı diyorlar.
Biraz daha 'derine' inelim. Beyin için o halde anlamlar hisler vardır ve bunlar belli unsurlarla eşleşmektedir. Sizinle benim 'güzel' dediğimiz şeylerin unsurları farklıdır ama bünyenizdeki etkisi benzer veya aynıdır. Bizi farklı kılan şey o halde temel anlamda değil unsurlardadır. Tıpkı birimizin 'elma' adlı nesneye 'elma' diğerinin 'Apple' demesi gibi. Çünkü dile dair ses/nesne eşleşmeleri de beyinde esasen yukarıdaki aynı mekanizmalarla kurulur. Bu anlamda ana dil şebekesinin beyinde oluşması ve kurulması ile diğer anlamsal eşleşmelerin beyinde 'anlam şebekesinin' kurulması aynı mekanizma ile gerçekleşiyor demektir.
Peki iyi ve kötü dediğimiz şeylerdeki benliksel hislerimiz veya anlam neye göre oluşuyor. İyi dediğimiz şeydeki pozitif ve hoş gelen anlam iç sıcaklığı ile kötü dediğimiz şeylerde tiksindirici bulduğumuz anlamlar nereden nasıl geliyor. Bunların temel anlamı doğuştan mı geliyor???. Yada kötü çirkin tiksindirici şeylerle beynimiz ahlaken kötü bulduğumuz şeyler arasında bir ilişki eşleşme mi kuruyor. Yoksa ahlaki tiksindiricilik beyinde yeme/içme tiksindiriciliğine kadar uzanan bir anlam bağlantısı/eşleşmesi mı taşıyor.??? Benlikte bunların hissi duygusu ortaklaşıyor mu .??? Ötesini sorgulamayı ve fark etmeyi size bırakıyorum.