Orijinal Soru: Uzay tamamen boşluksa, roketler nasıl hareket ediyor?
Roketler hava ortamından aldıkları tepki kuvvetiyle uçmuyorlar. Roketlerin uçmasını yüksek hızlarda fırlattıkları yakıt sağlıyor. Uzay boşluğunda da olsanız yeryüzünde de olsanız bu yakıtın püskürmesiyle çıkan tepki kuvveti sayesinde roketi uçurabilirsiniz. Burda ortamda hava olup olmamasının pek bir önemi yok.
Roketlerin hareketiyle ilgili en yaygın hatalı kanı, roketin gitmesini sağlayan şeyin "havayı itmesi" olduğu yönünde. Halbuki bu, roketlerin hareket prensibi değil; uçakların hareket prensibi!
Uçaklardaki jet motoru, türbini hızlı bir şekilde döndürerek havadaki molekülleri geriye doğru itiyor ve bu itiş sayesinde ileriye doğru hareket ediyor (sonra da kanatların şeklinden ötürü oluşan taşıma kuvvetiyle havalanıyor). Bu mekanizmadan ötürü uçakların uzay boşluğunda hareket etmesi mümkün değil; o nedenle de uzayda jet motoruyla giden uçaklar görmüyoruz.
Bunu, elinize çok güçlü bir fan alıp, tekerlekli sandalyeye veya bir market arabasına binerek kendinizi itmek gibi düşünebilirsiniz. Daha gerçekçi bir benzetimse, gemilerin ilerlemek için pervaneleriyle suyu geriye doğru itmesi:
Tüm Reklamları Kapat
Roketlerin hareketini sağlayan şeyse, roketin içinde meydana gelen kimyasal tepkime sırasında oluşan moleküllerin müthiş bir hızla roketin arkasından fırlatılması. Bu sayede roket de o molekülleri fırlattığı yönün tersine gidiyor.
Bunu, yine aynı tekerlekli sandalyeye oturup, bu defa kendinizi bir yangın tüpünden çıkan sodyum bikarbonat veya potasyum bikarbonat gibi kimyasalların fışkırmasıyla itmeye benzetebilirsiniz:
Buradaki kritik detay şu: Bunu tamamen vakumlu bir odada yapacak olsaydınız da ilerleyebilirdiniz; çünkü havanın varlığının veya yokluğunun konuyla hiçbir ilgisi yok.
İşte roketler de bu prensip sayesinde uzay boşluğunda bile ilerleyebiliyorlar. Roketlerin fışkırttığı gazların oluşmasını sağlayan tepkimeye giren yakıt, zaten roketlerin içinde var (ki unutmayın: roketlerin asıl işi aracı Dünya'nın yerçekimi ve atmosferinden kurtarmak; sonrasında çok büyük roketlere ihtiyaç duymaksızın da uzayda hareket edebiliyoruz - çünkü asıl baş belası şey yerçekimi değil, atmosferik sürtünme - ve uzayda bu sürtünme yok). Dolayısıyla roketlerdeki yanma için oksijenin gerektiği durumlarda, bu oksijen de tanklarının içinde bulunuyor; havadaki oksijen kullanılmıyor.
Tüm Reklamları Kapat
Hatta astronotların "jetpack" denen basınçlı gaz çantalarıyla uzay boşluğunda süzülebilmesi de aynı mekanizmayla mümkün oluyor. Çantadaki gaz fışkırınca, astronot da ters yönde itilmiş oluyor. Bu gaz çıkışının ortama ihtiyacı olmadığı için, uzayın vakumunda olmasının da hiçbir farkı olmuyor (gaz, zaten çantanın içinde; tıpkı zaten roketin içinde yakıt olması gibi):
Eğer bir astronot eline bir vantilatör alıp çalıştırsaydı, tersi yönde gidemezdi. Çünkü vantilatörle (pervaneyle) hareket için ortamda gaz olması gerekiyor. Kimyasal tepkimeden elde edilen itkide ise ortamda hiçbir şey olmasına gerek yok.
430 görüntülenme
Bu cevabın içeriği ve doğruluğu, Evrim Ağacı editörleri tarafından kontrol edilmiş ve onaylanmıştır.
Başlangıçta roketin kütlesi m olsun. Roketin yanma odasındaki kimyasal tepkimelerle büyük bir basınç oluşturularak, tepkimeye girmiş olan moleküller dışarı fırlatılıyor. Böylece roketin kütlesi dm kadar azalıyor (fırlatılan parçacıkların kütlesi dm, roketin yeni kütlesi m - dm). Başlangıçta roketin hareketsiz olduğunu varsayarsak yine başlangıçta momentumu da sıfırdır. Momentumun korunumu ilkesi gereği parçacıkların fırlatılmasından sonra da momentum sıfır olmalıdır.
Fırlatılan parçacıklar VP hızıyla fırlatılmış olsun. O zaman parçacıkların momentumu dm*VP olacaktır. Toplam momentumun sıfır olmasından dolayı, artık kütlesi "m - dm" olan roket öyle bir V hızına sahip olmalıdır ki dm*VP + (m-dm)*V vektörel toplamı sıfır olsun. İşte bu V hızı roketin yakıt odasındaki tepkimelerle fırlattığı parçacıklar sayesinde kazandığı hızdır. Eğer başlangıçta hız (dolayısıyla momentum) sıfır olmasaydı yine momentumun korunumundan roketin hızı değişecekti.
Görülebileceği gibi roket, roketin içinde bulunduğu ortamı dolduran bir maddeyi itmesiyle değil, kendi içinde bulunan bir miktar kütleyi (tepkimeye girmiş yakıt parçacıkları) bir yönde fırlatarak, bu yöne ters yönde hız kazanarak, uzay boşluğundaki görece ağırlıksız ve sürtünmenin olmadığı ortamda ilerliyor.
Tüm Reklamları Kapat
Son olarak, kaynakçaya Rice Üniversitesi'nin açık kaynak olarak paylaştığı College Physics adlı kitaptan ilgili bölümü bırakıyorum.
773 görüntülenme
Kaynaklar
P. P. Urone, et al. Introduction To Rocket Propulsion. (11 Mart 2021). Alındığı Tarih: 11 Mart 2021. Alındığı Yer: Open Stax
| Arşiv Bağlantısı
Roketler yakıt kullanıyor. Yakıtın yanmasıyla oluşan itki gücü atmosferin oluşturduğu sürtünme ve yerçekimine karşı roketin ilerleyebilmesini sağlıyor. Atmosferden çıkıp yerçekimi etkisinden kurtulduktan sonra artık o kadar çok yakıt kullanmasına gerek kalmıyor.
Roketi Dünya yörüngesinden çıkarana kadar verdiğiniz ivme, uzay boşluğunda (hiçbir sürtünmenin olmadığı) başka bir çekim kuvvetine (Ay veya başka gezegen) girmediği müddetçe hareketini sağlıyor.
Hedeflediği gezegene vardığında bu sefer o gezegenin çekim kuvvetinden yararlanıyor. Burada da kalan yakıtını (aşağı yukarı %10)bu sefer fren yapmak için kullanarak yere çarpmadan inmeye çalışıyor.
Tüm Reklamları Kapat
Yani başlangıçta verdiğiniz ivme eylemsizlik prensibiyle uzayda hareketi sağlıyor.
Orijinal Soru: Uzay tamamen boşluksa, roketler nasıl hareket ediyor?
Rokete, yerçekimi etkisi ve atmosferin sürtünme etkisini yenmesi için yakıtlarla verdiğiniz ivme, yerçekimi etkisinden kurtulduktan sonra sürtünmenin olmadığı uzay boşluğunda -başka bir çekim etkisine girmediği sürece- eylemsizlik prensibiyle hareketine devam etmesini sağlıyor.
0
0
Paylaş
Alıntıla
Alıntıları Göster
Dış Sitelerde Paylaş
Raporla
Mantık Hatası Bildir
Daha Fazla Cevap Göster
Cevap Ver
Giriş Yap ve Cevap Ver
Evrim Ağacı Soru & Cevap Platformu, Türkiye'deki bilimseverler tarafından kolektif ve öz
denetime dayalı bir şekilde sürdürülen, özgür bir ortamdır. Evrim Ağacı tarafından
yayınlanan
makalelerin aksine, bu platforma girilen soru ve cevapların içeriği veya gerçek/doğru
olup
olmadıkları Evrim Ağacı yönetimi tarafından denetlenmemektedir. Evrim Ağacı, bu
platformda
yayınlanan cevapları herhangi bir şekilde desteklememekte veya doğruluğunu garanti
etmemektedir. Doğru olmadığını düşündüğünüz cevapları, size sunulan denetim araçlarıyla
işaretleyebilir, daha doğru olan cevapları kaynaklarıyla girebilir ve oylama araçlarıyla
platformun daha güvenilir bir ortama evrimleşmesine katkı sağlayabilirsiniz.
Popüler Yazılar
30 gün
90 gün
1 yıl
Evrim Ağacı'na Destek Ol
Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim
Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç
katın.
Bu komünite, aklınızdan geçen düşünceleri Evrim Ağacı ailesiyle paylaşabilmeniz içindir. Yapacağınız paylaşımlar Evrim Ağacı'nın kurallarına tabidir. Ayrıca bu komünitenin ek kurallarına da uymanız gerekmektedir.
1
Bilim kimliğinizi önceleyin.
Evrim Ağacı bir bilim platformudur. Dolayısıyla aklınızdan geçen her şeyden ziyade, bilim veya yaşamla ilgili olabilecek düşüncelerinizle ilgileniyoruz.
2
Propaganda ve baskı amaçlı kullanmayın.
Herkesin aklından her şey geçebilir; fakat bu platformun amacı, insanların belli ideolojiler için propaganda yapmaları veya başkaları üzerinde baskı kurma amacıyla geliştirilmemiştir. Paylaştığınız fikirlerin değer kattığından emin olun.
Değer katın; hassas konulardan ve öznel yoruma açık alanlardan uzak durun.
Bu komünitenin amacı okurlara hayatla ilgili keyifli farkındalıklar yaşatabilmektir. Din, politika, spor, aktüel konular gibi anlık tepkilere neden olabilecek konulardaki tespitlerden kaçının. Ayrıca aklınızdan geçenlerin Türkiye’deki bilim komünitesine değer katması beklenmektedir.
5
Cevap hakkı doğurmayın.
Aklınızdan geçenlerin bu platformda bulunmuyor olabilecek kişilere cevap hakkı doğurmadığından emin olun.
Türkiye'nin bilim geleceğine 2024'te de Evrim Ağacı ile katkıda bulunun!
Bu yıl sayfamızda gezdiniz.
Evrim Ağacı olarak, 2024 yılında da Türkiye'de bilim iletişimini daha da genişletmek istiyoruz. Ancak bu hedefe ulaşabilmek için sizin gibi bilimseverlerin maddi desteğine ihtiyacımız var. Reklamlar yeterli değil! Dolayısıyla sadece sizin katkılarınızla Türkiye'nin en büyük bilim platformunu daha da ileriye taşıyabiliriz. 2024 yılında da bize destek olarak bu yolculuğumuza ortak olabilirsiniz. Tek seferlik destek olun veya daha iyisi, aylık destekçilerimiz
arasına şimdi katılın.
“Astroloji, tapındığı uzay kadar boştur.” Perry DeAngelis
Bilim İçin 30 Saniyeniz Var mı?
Evrim Ağacı, tamamen okur ve izleyen
desteğiyle sürdürülen, bağımsız bir bilim oluşumu.
Ücretsiz bir Evrim Ağacı üyeliği oluşturmanın çok sayıda
avantajından
biri, sitedeki reklamları %50 oranında azaltmak (destekçilerimiz arasına katılarak
reklamların %100'ünü kapatabilirsiniz). Evrim Ağacı'nda geçirdiğiniz zamanı
zenginleştirmek için, sadece 30 saniyenizi ayırarak üye olun (üyeyseniz, giriş
yapmanızı tavsiye ederiz).