Başlangıçta roketin kütlesi m olsun. Roketin yanma odasındaki kimyasal tepkimelerle büyük bir basınç oluşturularak, tepkimeye girmiş olan moleküller dışarı fırlatılıyor. Böylece roketin kütlesi dm kadar azalıyor (fırlatılan parçacıkların kütlesi dm, roketin yeni kütlesi m - dm). Başlangıçta roketin hareketsiz olduğunu varsayarsak yine başlangıçta momentumu da sıfırdır. Momentumun korunumu ilkesi gereği parçacıkların fırlatılmasından sonra da momentum sıfır olmalıdır.
Fırlatılan parçacıklar VP hızıyla fırlatılmış olsun. O zaman parçacıkların momentumu dm*VP olacaktır. Toplam momentumun sıfır olmasından dolayı, artık kütlesi "m - dm" olan roket öyle bir V hızına sahip olmalıdır ki dm*VP + (m-dm)*V vektörel toplamı sıfır olsun. İşte bu V hızı roketin yakıt odasındaki tepkimelerle fırlattığı parçacıklar sayesinde kazandığı hızdır. Eğer başlangıçta hız (dolayısıyla momentum) sıfır olmasaydı yine momentumun korunumundan roketin hızı değişecekti.
Görülebileceği gibi roket, roketin içinde bulunduğu ortamı dolduran bir maddeyi itmesiyle değil, kendi içinde bulunan bir miktar kütleyi (tepkimeye girmiş yakıt parçacıkları) bir yönde fırlatarak, bu yöne ters yönde hız kazanarak, uzay boşluğundaki görece ağırlıksız ve sürtünmenin olmadığı ortamda ilerliyor.
Son olarak, kaynakçaya Rice Üniversitesi'nin açık kaynak olarak paylaştığı College Physics adlı kitaptan ilgili bölümü bırakıyorum.
Kaynaklar
- P. P. Urone, et al. Introduction To Rocket Propulsion. (11 Mart 2021). Alındığı Tarih: 11 Mart 2021. Alındığı Yer: Open Stax | Arşiv Bağlantısı