Öncelikle, iyilik ve kötülük/doğru ve yanlış konusunda en çok tartışılan, iyi/kötü/doğru/yanlış var mıdır sorusuna cevap vermek istiyorum. Öznel fikrimce, iyilik ve kötülük/doğruluk ve yanlışlık vardır. Bu konularda karşıtsalcılık, çok daha ön plandadır. Örneğin bir adamı yaralamak, olaydaki diğer dış etkenlere bağlı olarak iyi veya kötü/doğru veya yanlıştır. Bu bağlamda düşünürsek, net bir referans noktası yoktur. Hangi karışık olayları düşünürsek düşünelim, bazı konularda bir kısmın doğru, bazı konularda bir kısmın yanlış olduğunu göreceksin. Lakin tabii ki de hayat, anlattığım kadar basit değil. İyi ve yanlış, doğru ve kötü vardır, ama bunlar bir noktada öznel kavramlar olabilir. Hayat, az önce söylediğim her şeyden çok daha komplike. Kişinin kendi doğrusu, kendi yanlışı olabilir. Bu, doğru ve yanlış kavramlarının yokluğundan ziyade, referans noktasının öznelliğini anlatır. Birşeyi iyi, kötü, yanlış, doğru yapan şey en nihayetinde sizlersiniz ama bu iş kendi doğrularınızla hareket edebileceğiniz anlamına gelmez. Her halükarda doğru ve yanlışı belirleyecek kurallar koyulması zorunludur ve yine her halükarda hepimiz bir toplumun genel etik kavramına göre yaşamak zorundayız. İstesek de istemesek de, toplumun düzeni ve uyumu için bu kurallar zorunludur, dolayısıyla nesnel bir referans noktası arıyorsan, bu yaşadığın toplumdaki genel etik ve ahlakla bağlantılıdır.