Sonsuz daha soyut bir niteleme iken sınırsız nitelemesini daha somut görebiliriz. Sonsuz bir varlık, olay ya da olgunun ömrünü ifade edebilir. Sınırsız ise olayların(istendik, istemdışı, davranış, tepkime vs) tekrarlanabilirliği ya da ne ölçüde yapılabildiği ile ilgili olabilir. Zira "son" bir şeyin yalnızca bitişi iken "sınır" hem başlangıcı hem de bitişi olabilir. Örneğin; insan ömrü için sonsuz kavramını kullanırsak ömrünün bir sonu olmadığını söylemiş oluruz ama bu gözlenebilir bir şey değildir ama bir ülkenin sınırları dediğimizde hem gözle görülebilirdir hem de ülkeye ait kara parçalarının sınırını gösterir. Sınır noktası hem başlangıç hem de bitiş olabilir çünkü paralel bir çizgidir. Sınır için başka bir örnek ise davranışlar üzerinden verilebilir. Bir insanın koşu yapması sınırlı olabilir. Kondisyonu sınırlıdır ve yine bu gözlenebilir. Sonuçta sonsuz, "çoğunlukla" soyut bir niteleme; sınırsız ise gözlemlenebilen bir nitelemedir diyebiliriz. Ancak ben yalnızca bu özellikleri ve yukarıda belirttiğim örneklerle bu iki kavramın ayrılıklarını belirttim. Farklı sonuçlar da düşünülebilir.