Soru iki türlü cevaplanabilir: Birisinde dinlerin sadece insan kaynaklı olduğunu söyleyerek bunu yapabilirsiniz diğerinde ise hayır tanrı gerçek ve dinin kaynağı Tanrı'dır şeklindeki temele göre cevap verebilrisiniz. Kendimce iki tarafı da anlatmaya çalışayım: İlk görüşe göre dinler zaten insan kaynaklı olduğundan insanlar Tanrı'yı kendisi gibi zannetmişler ve O'na insansı özellikler yüklemişler ve buna göre ibadetin zorunlu olduğunu düşünmüşlerdir. İkinci görüşe göre yani dinin kaynağının gerçekten Tanrı olduğunu söyleyenlere göre ise, aslında çok sayıda görüş var bunlardan en kafama yatanı vereceğim zira bu görüşlerden çoğu ne yazık ki ezbere dayalı ve mantık içermiyor diye düşünüyorum ancak hak verebileceğim bir görüş şu: Tanrı asla ibadete muhtaç değildir, insanı da olgunlaşması için yaratmıştır ve ibadet yani iyilik yapmak, yeryüzünde bozguncluk çıkarmamak, çalmamak, insanları kandırmamak, canlılara iyi davranmak v.s.. bulunan bir insan olgunluğa erişir yani aslında Tanrı ibadeti kendisi muhtaç olduğu için değil, insanın olgunluk süreci için şart koşmuştur. [1][2] Bunlardan başka çok sayıda görüş var ancak okuduğum kitaplar ile internet siteleri, dinlediğim röportajlardan bana en mantıklı gelen karşıt ikisini sunmaya çalıştım.
Kaynaklar
- www.suleyman-ates.com. Seta. Alındığı Yer: www.suleyman-ates.com | Arşiv Bağlantısı
- www.youtube.com. Reenkarnasyon. Alındığı Yer: www.youtube.com | Arşiv Bağlantısı