İnsanlık tarihi içerisinde her zaman bir savaşabilme durumu vardır. Örneğin, tarihî savaşların başlangıcı olarak Sümerlerin, Bronz Çağı'ndaki profesyonel ordularla birlikte başlar. Ve bunun sonrasında insanoğlu kendini geliştirerek savaşlara başka ve yeni boyutlar katmıştır. Kapitalizm, 16. yüzyılda serbest sermaye piyasası olarak çıkmıştır. Merkezinde ise, özel mülkiyet, sermaye birikimi, ücretli emek, gönüllü takas, bir fiyat sistemi ve rekabetçi pazarları içerir[1]. Böylelikle bu sistemin itici güçlerinden en başta geleni kâr hırsı ve onu da güdüleyen rekabet piyasası oluşturmuştur[2].
Bu oluşturulan rekabet ve sınıfsal piyasa ile, savaşsız bir dünyanın oluşması ne yazık ki mümkün değildir. Ayrıca, bölgesel çekişmeler veya dini farklılıklar görünen sebeplerden. En baskın olarak, Kendi çıkarını kazanma, üstünlük kurma, statükonun muhafazası gibi sebepler sayılabilir.[3] Erich Fromm'un Sahip Olmak ya da Olmak [4] kitabında bahsettiği gibi;
Herkes biraz daha fazla şeye sahip olmak istediği sürece, sınıflar oluşacak ve bunlar da uluslar arasında savaşlara yol açacaklardır. Çünkü açgözlülük ile barış bir arada olamaz.
Ülkeler ve insanlar kötü hırslardan arınmalı, kendilerinden olmayana zararlı davranışlarda bulunmamalıdır. Hoşgörü ve anlayış ortamı sağlanmalıdır. İnsanlar ve çocuklar birbirlerine düşman olarak yetiştirilmemelidir. Romantik düşüncelere kapılmadan, rasyonel olarak düşünülürse savaşlar kapitalizmin sigortaları olduğundan şimdilik ne yazık ki ufukta görünmeyen güzel hayaller bütünü olarak kalmaktadır.
Kaynaklar
- L. Hyman. (2014). American Capitalism. ISBN: 9781476784311. Yayınevi: Simon and Schuster.
- sınıf mücadelesinde Marksist Tutum. Savaşların Olmadığı Bir Kapitalist Dünya Mümkün Mü?. (30 Temmuz 2007). Alındığı Yer: sınıf mücadelesinde Marksist Tutum | Arşiv Bağlantısı
- M. M. BUDAK. (2020). Savaşın Kökenleri Ve Vekâleten Savaş Aktörleri Olarak Terör Örgütleri. Türkiye Siyaset Bilimi Dergisi, sf: 91-112. | Arşiv Bağlantısı
- E. Fromm. (2015). Sahip Olmak Ya Da Olmak. ISBN: 9786050204001. Yayınevi: Say Yayınları. sf: 26.