Aslına bakılırsa benim gözümde ikisi de aynıdır. Çünkü popüler bilim kitapları okuyan kişiler de bunu sevdikleri ve her şeyden önemlisi merak ettikleri için yapıyorlar, Dünya klasikleri okuyanlar da. Eğer kişi, bir işi severek yapıyorsa ve bu işi yaparken her gün sevgisi azalmak yerine katlanarak artıyorsa bu kişi benim fikrimce saygıya layık bir insandır. Hem de işi ne olursa olsun. Sosyal medyada da dolaşabilir, kitap da okuyabilir, resim de çizebilir. Sonuçta bunları sevdiği için yapıyor ve bunları yaparken mutlu oluyor. Yani sosyal medyayı severek dolaşan kişilere de hayranım, sevdiği şey olan dağcılığı yapanlara da.
Peki "Hangisini kendime daha yakın buluyorum?" sorusuna gelecek olursak ise; kesinlikle popüler bilim kitabı okuyanları kendime daha yakın bulduğumu söyleyebilirim. Çünkü doğadaki olgular ve insanla alakalı bir şeyler hakkında tartışılırken duygusal terimler kullanılmasını sevmiyorum ve maalesef ki kendi gözlemlediğim kadarıyla çok fazla roman okuyan kişiler önemli sayılabilecek işlere daha duygusal yaklaşabiliyorlar ve oldukça basit bir iş uzayıp gidebiliyor. Bu da beni bayağı bir rahatsız ediyor.
Not: Kendim de Dünya klasikleri okumayı severim ancak Dünya klasiklerini okuma amacım genellikle ya merak ettiğimden ve yeni şeyler öğrenmek istediğimden ya da kafa dağıtmak istediğimdendir.