Young deneyinde sorun olan, gözlemin yapılıyor olması. Burada bir canlının değil, kayıt cihazının gözleminden bahsediyoruz. Deney sayısız kez farklı şartlarda tekrarlandı. Hatta ilk yapılışının üzerinden geçen uzun zaman sonra yeniden bu kez moleküllerle yapıldı.
Biraz da akıllı bir deney düzeneği hazırlandı. Hatta dolaşık parçacıklar bile kullanıldı. Bunun amacı da, aynı anda gönderilen bir parçacığın dalga - tanecik hareketinin gözlemlenmeyip, dolaşık olduğu parçacığın gözlemlenmesi (aynı zamanda gözlemlenmeyen parçacığın bilgisi demek) sonucu nelerin olduğu anlaşılmaya çalışıldı. Doğrudan gözlem yapılmayan bir parçacığın bilgisine dolaylı yoldan (dolaşık parçacık gözlemi ile) ulaşmak yani gözlemek, geçmişi yani gözlem yapılmayan gerçekliği değiştirdiği anlaşıldı.
Bu durum makro evrende anlayabileceğimiz bir şey değil. Zaten makro düzenin kurallarına mahkum olmuş bir zihinle mikro düzeni anlamaya çalıştığımız için -şaşırıyoruz- Çünkü bize göre OLMASI GEREKENler var.
Soruda, gözlem yapılan ancak gözlem sonucunun görülmemesi üzerine bir soru sorulmuş. Ancak biliyoruz ki, bilincin bu deneyde bir etkisi yok. Sadece gözlem yapılıyor olması (kamera) sonucu değiştiriyor. Burada da, bilinçli bir gözlemci olmasa kameranın ne anlamı var, kamera yerine bardak da koysaydık aynı sonucu alır mıydık diye sorulacaktır, sorulmalıdır. Ancak konuyu anlamak şimdilik oldukça zor.
Kaynaklar
- S. Uzel. Gerçekliğin Ölçülmeden Önce Varolmadığı Deneysel Olarak Kanıtlandı. (4 Temmuz 2015). Alındığı Tarih: 10 Eylül 2021. Alındığı Yer: Bilim Fili | Arşiv Bağlantısı