Sevgi kavramının ve sevmenin evrenselliği, insanın bağ kurma temel ihtiyacı merkezinde baktığımızda, sevgi duyulan - bağ kurulan ŞEYin niteliği önemini kaybetmekte. Kişi bir oyuncağı da ömür boyunca sevebilir. Annesi ölmeden hemen önce hediye etmiştir ve kişi o nesne ile bağ kuracak yeterli anlama sahiptir. Bu anlamda, sevgi bağı kurmanın bir karşılığı olması gerektiği düşüncesi, sevgi bağının niteliği ile çelişmektedir.
Kişiye göre en değersiz bir nesneyle bile kurulacak sevgi bağının, bağı kuran kişinin üzerinde yapacağı olumlu etki (seratoninerjik sistem aktivasyonu) tek başına bunun için yeterlidir. Bir filmde, ıssız bir adada kalan adamın yanındaki top üzerine göz ağız çizerek onunla konuşmasının, yalnızlık hissini alması gibi. Yani temel bir gereksinim olan bağ kurma ihtiyacının giderilmesi için, bağ kurulan ŞEYin ne olduğu önemini yitirir. Her birey kendi değer yargıları üzerinden anlam yüklese de, değer - anlam bireysel olduğu için bir başkasının nesnesinin değerli olup olmadığı hakkında bir niteleme yapılamaz.