"Güneşe bir metre yakın olsak ölürdük." tarzında bir düzen görüşü zaten yanlış, onlara hiç girmeyeceğim. Yerel ölçekte bakınca bize göre düzen olarak algıladığımız şeyler biraz daha dikkatli ve geniş bakınca kaos olarak görülebiliyor. Kaosun da bir çeşit düzen olduğu da savunulabilir. Yani bu da tamamen bizim algılarımıza göre olan bir şey aslında. Kaos yerel ölçekte geçici düzenler oluşturabiliyor ama bu düzenler yok olmaya mahkum entropi gereği. Örneğin bizim yapımız düzenli ama yaşlandıkça bu düzen bozuluyor ve sonunda da ölüyoruz. Tabii ki "Bütün düzenlerin yok olacak olması da bir düzendir." gibi ek argümanlarla durum kurtarılmaya çalışılacaktır. Ama başka bir evreni bile tam olarak bilmiyoruz ya da evren görmedik ki düzen ile ilgili gerçekten karar verelim. Bu yüzden artık doğa yasalarını "düzen" olarak kullanıyorlar. Bu biraz garip çünkü evi dağınık birine evini düzenlemesini söylediğinizde durumu kurtarmak için "Fizik yasalarına uyuyor ya düzenli işte!" demesine benziyor. Örneğin tarihleme yöntemlerini düzen olarak öne sürerseniz bunda da birkaç hata olacaktır. Düzenli olmadığı için "hata payları olduğunu", bazen düzgün çalışmadığını ve tam sonuç vermektense bir olasılık aralığı gibi sonuç verdiğini" gördüğümüz için buna ne kadar "düzen" diyebiliriz, tartışmalı olurdu. Başka bir örnek olarak evrimden gidebiliriz. Evrim olayı sürekli kendini tekrar ettiği için "düzen" diyebiliriz belki ama "düzenli" bir şekilde işlemiyor ki. Hatta mekanizmaları ile tam düzenli işlemiyor, her zaman en uyumlu olan hayatta kalmıyor, türün soyu tükenebiliyor ve daha birçok farklı konu sayılabilir. Yani düzenden farklı şeyler kastederek konunun istediğimiz her yere çekilebildiğini görüyoruz.