Kısaca; evet, kısmen.
Uzun olarak;
Mizah dediğimiz şey insanın hayatında tecrübe ettikleriyle şekillenen ve kişiye neyin komik gelip gelmeyeceğine karar veren, insan karakterine yönelik ise büyük bir gösterge niteliği taşıyan bir mekanizmadır. Yani bireye komik ve gülünç gelen şeyler tamamen o kişinin hayata bakış açısıyla ve yaşadıklarını/tecrübe ettiklerini nasıl yorumladığıyla alakalıdır. Bir kişinin “mizah yapabiliyor” olması, diğer insanları yaptıkları ya da söyledikleri ile güldürüp eğlendirebiliyor olması, o kişinin karşısında onu dinleyen/izleyen bireylerin mizahına (yukarı bahsettiğim tanıma uygun şekilde) kısmen de olsa hakim olabildiği anlamına gelir. Zekanın başlı başına ne olduğu büyük bir tartışma konusu olsa da diğer bireylerin tecrübelerini anlayıp onların gülebileceği ürünler ortaya çıkartmak iyi bir problem çözme yeteneği göstergesidir. Fakat, buraya şöyle bir not düşmekte fayda var; mizah yapabilen bir insanın zeki olması bir artı olsa da, zeki olmaması buna mutlak bir engel değildir. Yani düşük zeka seviyesine sahip insanlar da başka bireyleri güldürebilirler çünkü olay tamamen mizahla alakalı. Yine de insanları güldürebilmenin herhangi bir yeterlilik gerektirmediği gerçekdışı bir senaryoda herkesin aniden komedyen olduğu gözlemlenebilir.
Yalan söylemek ise biraz daha farklı bir durum. Duyguları, ahlaki değerleri ve kişisel tercihleri bir kenara koyacak olursak yalan söylemek, satrançta bir hamle yapmaya benzer ve yapılan bu hamlenin akılda tutulması, konumu, etkileri gibi birçok değişken mevcuttur. Gün içerisinde çevresinde bulunan herkese düzenli olarak yalan söyleyen bir bireyin zihninde, aklında tutması gereken bir sürü satranç tahtası belirir ve hiçbirinde hata yapma lüksü yoktur. Bu doğrultuda, uzun vadeli ve detaylı yalanlar daha çok zihinsel aktivite gerektirirken, kısa süreli olanlar göreceli olarak daha az zorlayıcıdır. Hesaplanması gereken bu durumları kaldırabilecek zihinsel faaliyete sahip olmayan bireyler, yalan söyleme konusunda daha başarısızlardır ve bir süre sonra bu senaryolar parçalara ayrılır.
Sonuç olarak bu iki durumun iyi başarılması kısmi zeka göstergesi sayılabilir fakat başarılamıyor oluşu ya da tercihen uygulanmıyor oluşu zeka yönünden aksini iddia etmez.
187 görüntülenme