Bana kalırsa evren genişlediği için Doppler ile açıklanabilir. Evrenin merkezine Dünyadan baktığımızda tayfın kırmızıya kayması gerekiyor dalga boyunun artmasından dolayı. Dünya evrenin merkezinden uzaklaşıyor.
Bana kalırsa evren genişlediği için Doppler ile açıklanabilir. Evrenin merkezine Dünyadan baktığımızda tayfın kırmızıya kayması gerekiyor dalga boyunun artmasından dolayı. Dünya evrenin merkezinden uzaklaşıyor.
Cevap: Hiçbir yer veya her yer. Bunu daha iyi anlamak için şu cevapta anlattığım defter analojisine geri dönelim. Genişlemeden önceki Evren (yeşil noktaları olan sayfa) ile genişlemeden sonraki Evren’i (pembe noktaları olan sayfa) merkezdeki nokta sabit olacak şekilde karşılaştırırsak elde edeceğimiz şekil şöyledir:
Bu defa iki resmi karşılaştırmayı ortadaki noktanın sol üstündeki noktayı merkez alarak yaparsak şöyle bir şekil elde ederiz:
Görebileceğiniz üzere ilk karşılaştırmada sabit aldığımız noktadan uzaklaştıkça pembe ve yeşil noktalar arasındaki uzaklık farkı gittikçe artıyor; bu da noktaların merkezi sabit aldığımız noktaymış hissini uyandırıyor. Fakat ikinci karşılaştırmada sabit aldığımız nokta farklı olduğu halde bu defa noktaların merkezi bu karşılaştırmada sabit aldığımız nokta gibi görünüyor. Aynı şekilde Evren’de - siz nereden bakarsanız bakın - diğer her şey sizden uzaklaşıyormuş gibi gözükür.
Neden Evren’in merkezi olmadığını anlamak için verebileceğimiz başka bir analoji ise şişen balon analojisidir. Bir balonun yüzeyine noktalar çizdiğinizi düşünün. Balonu şişirdiğinizde balonun yüzeyi genişlediği için balonun üzerindeki noktalar birbirlerinden uzaklaşacaklardır. Birisi “Peki balonun üzerindeki noktaların merkezi neresi?” diye sorduğunda buna cevap veremezsiniz; çünkü merkezi yoktur.
Evrenin merkezi yok. Evrenin genişlemesi, her noktadan aynı oranda uzaklaşması nedeniyle, evrenin herhangi bir noktasının merkez olarak seçilmesi mümkün değil. Evrenin tümü bir noktadan ibaretti. Büyük patlama, her yerde birden gerçekleşti. Genişlemenin bir merkezi bulunmuyor ve hiçbir nokta, evrensel genişlemenin başladığı nokta olarak tanımlanamaz.
Patlamanın nedeni bir merkezi olmadığını anlayabilmek için, evreni algılayışımızda büyük bir adım atmamız gerekiyor. Eğer Büyük Patlama'yı basitçe, uzaya madde fırlatılan bir patlama gibi hayal edecek olursak, o zaman gökyüzünde, patlamanın gerçekleştiği bir nokta bulunduğunu da düşünebiliriz. O durumda evrenin bir merkezi ve ve kenarı olurdu ve kozmolojik ilke geçerli olmazdı.
Neden evrenin merkezi olmadığını anlamak için balon analojisini örnek verebilirim. Evreni şişen bir balon olarak düşünelim. Bir balonun üzerine noktalar çizelim. Balonu şişirdiğinizde balonun yüzeyi genişlediği için balonun üzerindeki noktalar birbirinden uzaklaşacaklardır. "Balonun üzerindeki noktaların merkezi neresi?" diyemezsiniz çünkü merkezi yoktur.
Balonun yüzeyindeki herhangi bir nokta, diğer tüm noktalardan aynı uzaklıkta olduğu için, balonun genişlemesi sırasında daireleri her yöne doğru büyür. Bu, evrende bulunan galaksilerin de her yöne doğru uzaklaştığı anlamına gelir. Bu genişleme hareketi, evrende herhangi bir noktanın diğer tüm noktalardan uzaklaştığı ve dolayısıyla herhangi bir noktanın evrenin merkezi olarak kabul edilemeyeceği anlamına gelir.
Bu nedenle, balon analojisi, evrenin neden merkezi olmadığını anlamamıza yardımcı olur. Evren, genişleme sürecinde olduğu için, genişleme hareketiyle birlikte herhangi bir nokta diğer tüm noktalardan uzaklaşır. Bu, evrenin merkezi olmadığı anlamına gelir.
Evet evren sürekli genişliyor. Ama neyin içinde genişliyor yada bir şeyin içinde mi genişliyor bunu bilmiyoruz. Bu yüzden ilk başladığı noktayı da bilemiyoruz. Eğer ki dışarıdan gözleme şansımız olsaydı işte o zaman bir ihtimal bile bilirdik.
Gerçekten bu soru, tekrar tekrar sorulan sorularda zirveye oynuyor artık. Büyük patlama nerede oldu, evrenin merkezi neresi, evren nerede doğdu, big bangi görebilir miyiz vs... Hepsi farklı gibi görünüyor ama aslında hepsinin cevabı ya aynı ya da çok yakın içerikte.
Ben, sadece, benim cevap verdiğim 3 ayrı soruyu ve cevabı aşağıda paylaşacağım. Üçü de size cevap teşkil edecek hatta fazlasını da yaptığım açıklamalarda bulacaksınız. Bunlar sadece benim verdiğim cevaplar ve çok da geçmişe gitmeden aldığım linkler. Uzak geçmişe gitsem çok daha fazla aynı soru ve cevapla karşılaşabiliriz. Başka arkadaşlar da defalarca detaylı cevaplar paylaştılar. [1][2][3]
Kısaca burada da cevap vereyim: Büyük patlama, şu an evren dediğimiz bu devasa yapının her tarafında aynı anda başladı. Çünkü bugün evren dediğimiz bu devasa yapı, büyük patlamanın başladığı noktanın genişlemiş hâli zaten. En kısa cevap bu. Devamı linklerde var.
Bilimseverlerin büyük çoğunluğunun aklında aynı soruların olması, herkesin aynı soruları farklı şekillerde de olsa tekrar tekrar tekrar sorması, herkesin kendine özel cevapları beklemesi ve hiç kimsenin de "acaba bu soru daha önce sorulmuş olabilir mi?" diye merak etmemesi gerçekten çok ilginç.
Biz de tekrar tekrar tekrar benzer cevapları, farklı bir soruyu cevaplıyormuş gibi verelim bu durumda.
Evren, 13,8 milyar yıl önce, tek bir noktadan başlayıp genişleyerek bugünkü 90 küsür milyar ışıkyılı genişliğindeki hâline gelmiş bir yapı. Hızı artarak da genişlemeye devam ediyor zaten.
Buna göre evren bir zamanlar ve bir aşamada bir elma büyüklüğünde olmalı değil mi?
Şimdi... Evrenin, 90 küsür milyar ışıkyılı genişliğinde düşündüğümüzde bir merkezden bahsetmek mümkün gibi görünüyor. Peki evren bir elma büyüklüğünde iken merkezi neresiydi? Çekirdek bölgesi mi? Buna göre kabuk bölgesi, kendisinden 3-5 cm uzaklıktaki çekirdek bölgesinden daha soğuk, karanlık, uzak, ücra mıydı?
Elbette hayır. Evren gibi, inanılmaz miktarda enerji ve madde içeren bir yapıyı bir elma büyüklüğünde düşünürsek, bu yoğunluktaki bir yapıda, daha yoğun ve daha merkezi ya da daha seyrek ve daha uzak bir bölge olabilir mi?
Merkez diyorsunuz ya... Bugünkü, 90 küsür milyar ışıkyılı genişliğindeki bu evren, zaten bir zamanlar elma büyüklüğünde olan yapının genişlemiş hali. Bugünkü evren, sizin merkez olarak adlandırdığınız bölgenin ta kendisi.
Ve zaten evren ister bugünkü büyüklüğünde isterse de bir elma büyüklüğünde olsun, bu yapının dışında başka bir alan, bölge, yer yok. Evrenin sahip olduğu tüm enerji ve madde, bu yapının içerisinde. Burası, başka bir bölgenin, alanın, hacmin ortası değil. Bu yapının dışında bir bölge yok. Merkez derken ya da kenar, köşe, uzak, yakın, orta vs. derken hep aynı bölgeden bahsediyoruz. Büyük patlama meydana geldiğinde (ki patlama kelimesi Türkçe'de kullandığımız bir yakıştırma. İngilizcede, explow, explosion olarak kullanılan patlama kelimesi, büyük patlama kuramında kullanılmaz. Yani patlayan bir şey yok aslında ortada) başka bir bölge yoktu ki bu "patlama" bir ortamda meydana gelsin ki bir merkez teşkil etsin. Büyük patlama bir yerde oluyor ve bu patlama, karanlık bir bölgeyi aydınlatıyor ya da ısıtıyor gibi bir sanrı var sanki. Bu bir algı karmaşası. Evrenin bir merkezi yok ve olamaz zaten. Evren, merkez sandığınız şeyin kendisi. O merkez genişledi, o kadar.
Daha önce defalarca kez cevapladık demiştim, bir örnek vereyim:
https://evrimagaci.org/soru/big-bangi-gormemiz-mumkun-mu-26530
Umarım bir pencere açabilmişimdir. Sağlıcakla.
Evrim Ağacı'nın %100 okur destekli bir bilim platformu olduğunu biliyor muydunuz? Evrim Ağacı'nın maddi destekçileri arasına katılarak Türkiye'de bilimin yayılmasına güç katın.
Bilim ile ilgili bir etkinlik mi düzenliyorsunuz? Yoksa bilim insanlarını veya bilimseverleri ilgilendiren bir iş, staj, çalıştay, makale çağrısı vb. bir duyurunuz mu var? Etkinlik & İlan Platformumuzda paylaşın, milyonlarca bilimsevere ulaşsın.
Evrim Ağacı'nın birçok içeriğinin profesyonel ses sanatçıları tarafından seslendirildiğini biliyor muydunuz? Bunların hepsini Podcast Platformumuzda dinleyebilirsiniz. Ayrıca Spotify, iTunes, Google Podcast ve YouTube bağlantılarını da bir arada bulabilirsiniz.