Maalesef isimdeki "patlama" kelimesi çok büyük yanlış anlaşılmalara sebep olabiliyor. Teorinin isminde geçen “patlama” sözcüğü uzayın genişlemeye başladığını belirtmek için kullanılır, herhangi bir maddenin sıkışıp patlaması söz konusu değildir. Büyük Patlama’dan sonra Evren’in çok sıcak olduğunu düşünürsek "patlama" sözcüğünün o kadar yanlış olmadığını söyleyebiliriz fakat Büyük Patlama bildiğimiz patlamaların aksine bazı maddelerin kimyasal tepkimeleri sonucu basınç ve ısı oluşturması değil, uzayın genişlemesidir.
Diğer bir yanılgı ise Büyük Patlama'nın Evren’in başlangıç anındaki sonsuz enerji yoğunluğu olduğunu düşünmektir. Büyük Patlama, Einstein denklemlerinin Friedmann çözümüne göre Evren’in genişlemeye başlamasının ilk anıdır. Büyük Patlama Teorisi sadece evrenin içerisindeki maddenin değil aynı zamanda uzay ve zamanın başlangıcının da Büyük Patlama anındaki tekillilik olduğunu söyler. Büyük Patlama Teorisi’nde ortaya çıkan sorunları çözmek için ortaya atılan Enflasyon Teorisi, Büyük Patlama Teorisi’nin uzay ve zamanın başlangıcı olmadığını söyler; bu nedenle, Büyük Patlama anından sonraki dönemlerden “Evren’in ilk zamanları” olarak bahsetmek yerine “ilksel Evren” olarak bahsederiz.
Bunun yanı sıra Büyük Patlama Teorisi aslında Evren’in başlangıcı ile ilgilenmez, sadece Evren’in başladıktan itibaren Planck zamanı ve sonrasında Evren’in evrimi ile ilgilenir. Tıpkı Evrim Teorisi’nin canlılığın başlangıcı ile ilgilenmeyip, canlılığın günümüz haline nasıl evrimleştiğiyle ilgilenmesi gibi. Uzay ve zamanın yapısını günümüzde en iyi açıklayan Genel Görelilik Teorisi halindeyken çöker, bu nedenle Genel Görelilik Teorisi tek başına Evren’in başlangıcı hakkında bir şey söyleyemez. Bu soruda da cevapladığım gibi Evren’in Büyük Patlama anını ve öncesini anlamamız için klasik Büyük Patlama modelinden fazlasına ihtiyacımız vardır.
Uzayın genişlemesinden ne anlamamız gerektiğini kavrayabilmek için bir analojiye göz atalım.
Herhangi kareli defterin bir sayfasını kendi uzayımız gibi hayal edin. Bu sayfada her karenin köşesine yeşil noktalar koyun. Kendinizi bu sayfa üzerinde yaşayan iki boyutlu bir canlı gibi hayal edin. Etrafınızda noktalar var ve siz bu sayfa üzerinde sadece öne-arkaya, sağa-sola bakabiliyorsunuz. Ancak yukarı-aşağı bakmak sizin için söz konusu değil; çünkü siz sadece iki boyutu olan bir uzayda (sayfada) yaşıyorsunuz.
Eğer uzay (sayfa) zaman içerisinde genişliyor ise çevrenizde gördüğünüz bu noktaların birbirinden uzaklaştığını görürsünüz. Noktalar uzaklaştıktan sonra bu defa onları yeşil değil pembe renkli olarak hayal edin.
İşte Büyük Patlama Teorisi’nin söylediği budur; uzayda herhangi rastgele iki noktayı seçer ve uzun bir süre beklerseniz iki nokta arasındaki uzaklığın arttığını gözlemlersiniz.