Konu ile ilgili edinmiş olduğunuz bazı bilgileri ve bakış açınızı güncellersek aradığınız cevap kendiliğinden ortaya çıkacak.
Bir kere büyük patlama ile evrenin genişlemesi bağlantısını yanlış anlamlandırmış gibi görünüyorsunuz. Sorunuzu, büyük patlama bir yerde oldu ve biz o yerden uzaklaşıyormuşuz gibi sormuş durumdasınız ama bu doğru değil.
Tüm evreni bir elma büyüklüğünde düşünün. O elma, evrenin tüm enerjisini içeriyor. Evrenin oluşumunun bir noktasında durum buydu zaten. Böyle bir durumda elmanın bir bölgesinin, diğer bölgesindeki ışıktan uzaklaşması gibi bir şey olabilir mi? Nasıl Büyük Patlama'nın ışığı elmanın her bölgesinde var ise bugün de Büyük Patlama'nın ışığı evrenin her noktasında var. Evren genişledikçe bu ışık, sadece soluklaştı ve her bölgede aynı oranda soluklaştı. Hiç bir bölgede yok olmadı ya da bu ışığa sahip olmayan bölgeler var olmadı. Işık bir yerde durdu, diğer bölgeler buradan uzaklaştı diye bir şey yok.
Bu birinci nokta. İkincisi de şu: Evrenin genişleyen bölgeleri, bir merkezden uzaklaşmıyor. Öyle bir yer bir merkez yok çünkü. Ve genişleyen bölgeler, büyük patlamanın ışığını beraberinde taşıyıp götürüyor zaten. Bir balonun içerisinde duman üfleseniz duman merkezde kalır ve kenarlarda dumansız bölgeler oluşur mu? Hayır. O duman balonun içinde homojen biçimde yayılır ve balon şiştikçe sadece seyrelir. Bir noktadan sonra gözle görünemeyecek kadar seyrekleşir ama yine de o dumanı oluşturan partiküller balonun tüm bölgelerinde yaklaşık olarak aynı olur. İşte evrenin tüm bölgeleri, bize göre uzak denebilecek bölgeleri de Büyük Patlama'nın ışığını aynı miktarda içeriyorlar.
Üçüncü nokta zaten ışık hızı ve evrenin genişlemesi meselesi. Evrenin genişleme hızının dinamiği biraz ilginç. Temelinde uzaklık var. Dünya'mızı baz alarak söylersek bizden 1 birim uzaklıktaki cisim bizden 1 birim hızla, 10 birim uzaklıktaki cisim ise 10 birim hızla uzaklaşıyor. Yani uzaklık arttıkça uzaklaşma hızı da artıyor. Bu gayet iyi bilinen ve defalarca kez hatırlatılmış bir şey. Gözden kaçan nokta ise şu: Böyle bir örnek verdiğimizde Dünya, Evren'in merkezi gibi oluyor. Ama değil elbette. Çünkü Dünya da kendisinden 1 birim uzaklıktaki cisimden 1 birim hızla, 10 birim uzaklıktaki cisimden ise 10 birim hızla uzaklaşıyor. Peki soru: Biz Dünya'da kendimizi bir şeylerden uzaklaşıyor gibi hissediyor muyuz? Hayır. Biz, Güneş'in çevresinde dönüyoruz ki bunu bile hissetmiyoruz. Biz şu an, 10 milyar ışık yılı uzaklıktaki bir cisimden, ışıktan çok daha hızlı uzaklaşıyoruz. E neden kimse bunu hissetmiyor? Kendisini ışık hızıyla koşuyor gibi hisseden var mı? Yok. Çünkü biz bir yere gitmiyoruz. Bizim bulunduğumuz uzay bölgesi başka bir uzak bölgesinden uzaklaşıyor.
Ve aslında tüm bu açıklamaların, sorduğunuz soru ile çok da ilgisi yok. Çünkü sorunuzun altına yazdığınız açıklamanın sorunuz ile ilgisi yok. Çünkü Büyük Patlama'yı bugünkü bilgi ve gözlem becerimiz ile görmemiz olanaksız ve bunun sebebinin de bu açıklamalarla (ışık hızı, genişleme vs.) ilgisi yok. Büyük Patlama'yı göremeyiz çünkü Evren, bildiğimiz kadarı ile ilk 380 bin yıl boyunca ışığa geçirgen olamayacak kadar yoğundu. Yani bu zaman sınırından öncesine ait bir ışığın evrene yayılmış ve günümüze kalmış olması olanaksız. İstediğiniz yere bakın, bunu göremezsiniz. Hatta evrenin, mümkün olan en genç halinin fotoğrafı geçtiğimiz yıllarda çekildi. Nette "Evrenin bebeklik fotoğrafları" diye bir arama yaparsanız karşınıza çıkarak görüntüler, Evrenin görülebilecek en erken dönemini gösteriyor. Öncesini göremiyoruz. Sebep de dediğim gibi ışık hızı, kaçış, genişleme vs. değil. Evrenin o zamanki yoğunluğunun ışığın yayılımına izin vermemesi.
Kabaca böyle. Umarım açıklayıcı olmuştur...