Zamanın göreceliliği, gerçek bir etkidir. Kütle sahibi bir cismin mekanda yapacağı hız, zaman boyutunda gerçek anlamda bir yavaşlamaya neden olur. Yani bize zaman yavaş geçiyormuş gibi gelme gibi bir durum değildir bu. Kolumuzdaki saat de yavaşlar. Atomik saatlerin jetlere konarak yapılan deneylerde, yerdeki atomik saat ile jet içinde hıza maruz kalan saatlerin çok küçük miktarlarda farklılaştığı görülmüştür. Bu deney o kadar çok tekrarlanmıştır ki, artık bu konuda bir soru işareti vs yoktur.
Bir de görecililik, sabit cisimlerle hareket cisimler arasında da farkılılık gösterir. Sabit cismin hareketli cisme göre zamanı, hareketli cismin diğer bir hareketli cisme göre zamanları rölatif olarak değişir. Rölatif; yani zamanın akışı sizin içinde bulunduğunuz şartlara özeldir. Ve aslında ortak bir şimdi YOKTUR. Biz insanların da herşeyde olduğu gibi zaman farklarımız vardır ancak bu fark o kadar azdır ki, bizi etkilemekten uzaktır. Apartmanın onuncu katı ile zeminde oturan kişilerde bile bu fark kayda alınmayacak kadar azdır. Ölçülebilir fark, ışık hızına yakın hızlarda ve kütleyle doğru orantılı değişikliklerde gerçekleşir. Bu farkı da, gözlemci anlayabilir. Çok daha büyük bir gezegende yaşamaya başladığımızı düşünürsek, aslında dünya zamanına göre daha yavaş geçecektir zaman. Ama biz bu şartlara tabi olduğumuz için bu farkı anlayamayacaktık. DAHA YAVAŞ tanımını, dünyadaki zaman akışını referans alarak ifade ediyoruz zaten. Yoksa evrende referans alınabilir bir zaman diye bir şey yok. DEĞİŞKEN, yani rölatif deneyimlenen bir boyut.
Kaynaklar
- Willard van Orman Quine. Ontological Relativity And Other Essays. (19 Şubat 2021). Alındığı Tarih: 19 Şubat 2021. Alındığı Yer: Search Pillpapers | Arşiv Bağlantısı