Insan embriyosunu ele alacak olursak, ovulasyondan sonra yumurta hücresi spermle birleştiğinde iki haploid hücre çekirdeği birleşip diploid hücre çekirdeğini oluşturur ve daha bu esnada yeni bir genetik materyal hazırlanır. döllenmiş yumurta fallopi tüpünden rahme inerkenki 4-5 günlük yolculuğunda seri bölünmelerle büyüyerek blastokisti oluşturur. Blastokist rahim duvarına ulaşıp tutunduğunda hamilelik başlar. blastokistin dış çeperini oluşturan hücreler plasentayı oluşturur. Içini dolduran hücre yığını ise "embriyonik disk" dediğimiz bir disk şeklinde katman katman dizilirler ve yer değiştitirler (göç ederler). Bu değişimin ana nedenleri bilinmiyor ama ısı, anneden hücrelere geçen bir çok faktörün varlığı söz konusu.
Insandaki embriyonik disk dış katman (ektoderm), orta katman (mezoderm) en altta endodermi oluşturur. Ektoderm; deri ve sinir sistemini, mezoderm; kan, kas ve kalbi, endoderm ise; bağarsak, akciğer, karaciğer, pankreası gibi organları oluştutur.
Bu durumda hücre farklılaşmaya ilk olarak ektoderm mi, mezoderm mi yoksa endoderm mi olacağına karar vererek başlar. Bunlardan birine dönüştüğünde bazı genler açılıp bazı genler kapanacaktır. Ikinci kararını misal endoderm içindeyse bağırsak mı, akciğer mi, pankreas mı olacağına karar vererek yapar. Bu da yine bir takım genlerin açılıp kapanmış olmasını gerektirir. Pankreas içindeyse endokrin pankreas hücresi, endokrin pankreas hücresindeyse pankreatik beta hücresi gibi adım adım gider. Burda şöyle bir anoloji yapabiliriz. Bu sizin küçük bir bebek olarak Dünya'ya gelip yaşadığınız çevre, konuştuğunuz dil, anneniz, babanız öğretmenininz gibi etkilendiğiniz insanlar, ulaşabildiğiniz eğitimle zaman içinde futbolcu mu, bankacı mı öğretmen mi gibi bir meslek edinmenize benzetilebilir. Her bir hücreyi etkileyen faktörler de ikiye ayrılır:
1. Sitoplazmik faktörler (bunlar net olarak bilinmiyor)
2. Hücreler arası etkileşim: growth factör adı verilen yaklaşık 150-200 çeşit protein. büyüme faktörü ismi çalışıldıkları deney kablarından kalmış, aslında bunlar gen. Birbirine temas halindeki hücreler bu büyüme faktörlerini birbirlerine gönderiyorlar. Aynı hücreye farklılaşmış iseler bu faktörler alıcı hücre reseptörlerine bağlanıp birbirini etkileyip birlikte çalışabiliyorlar, fakat biri kemik biri kasa farklılaşmışsa birbirini etkileyemiyorlar. Yani yine kendinizden örnek verebiliriz. Okulda matematikten, tarihe birçok dersi alırken meslek seçimine geldiğinde sadece mesleğinizle ilgili derslere yoğunlaşmanıza benzetilebilir.
Canlı oluştuktan sonra da iş bitmiyor. Beyin hücreleri gelişimi tamamladıktan sonra artık fazla değişiklik göstermezken bağırsak hücreleri birkaç günde bir, kan hücreleri birkaç haftada bir, pankreas hücreleri yılda bir gibi yenilenmeye ihtiyaç duyar. Bunu sağlayan "kök hücreler"dir. Nasıl yaptıklarını bilmiyoruz ama kök hücreler kendilerini yenileyebiliyor ve yine bulundukları yöredeki diğer hücrelere yani yenilenmesini sağlayacağı hücrelere dönüşebiliyorlar. Bunlara yetişkin kök hücreleri diyoruz. Bunların embriyonik kök hücreden farkı farklılaşmanın başka bir aşamalarında olmaları. Yani kan kök hücresi, deri kök hücresi gibi.. ama yine yüksek bir farklılaşma güçleri var. Bir kan kök hücresi (hematopoietic stem cells) alyuvar, akyuvar ve her türlü kan hücresine dönüşme potansiyeline sahip.
Tüm bu hücre farklılaşması (günümüzde epigenetiğin rolü de araştırılıyor) DNA'nızdaki onca bilgiden hangi bilginin kullanılacağının belirlenmesini sağlayan süreç. Bundan sonra hücrenin yapması gereken uyarı geldiğinde üretilecek proteinin kodunu çekirdek DNA'sındaki yerinden bir kopyasını çıkarmak bu gen parçasını hücre sitoplazması içinde çoğaltmak ve proteinin görevini icra etmesi.
Kaynaklar
- Ç. M. Bakırcı. Hücre Kaderi Ve Hücre Başkalaşması. (24 Haziran 2011). Alındığı Tarih: 3 Ocak 2021. Alındığı Yer: | Arşiv Bağlantısı